
SURİYE’DE NELER OLUYOR !
29 Nisan 2025 00:27:08
Suriye PKK’sının (YPG-SDG) Ahmet Şara yönetimiyle imzaladığı ve SDG’nin yılsonuna kadar Suriye Ordusuna katılacağını öngören antlaşma dümendi. Amaçları, PKK’nın/Kürtlerin Fırat’ın doğusunda özerk bir bölgeye sahip olmalarına karşı olan Türkiye’yi bir süre için de olsa sakinleştirmekti.
Suriye’de topların Kürt Konferansı, Kürtlerin federalizm taleplerinin sürdüğünü ortaya çıkarttı.
Suriye PKK’sı halen Suriye’nin kuzeydoğusundaki geniş bir petrol ve su havzasını kontrol ediyor. Aynı coğrafyada ABD’nin üsleri de var. Suriye’nin güneyindeki su havzası ise İsrail’in elinde. ABD, anlaşıldığı kadarıyla, Suriye’de federatif bir yapı kuracak. Yeni yapılanmanın en önemli yapıtaşlarından birisi de Türkiye sınırındaki Suriye Kürdistan’ı olacak.
Suriye’nin geçici devlet Başkanı Ahmet Şara, ülkenin bölünmesine karşı olduğunu söyleyip duruyor. Ben bu konuda Şara’nın samimi olduğuna inanıyorum. Çünkü Suriye bölünürse onu yeniden bir ulus-devlete dönüştürmek çok zor olacaktır.
Ancak, Şara ABD’nin kuklasından başka bir şey değil. Şara’nın sızlanmalarını kimsenin ipleyeceğini sanmıyorum. Orada patron ABD ile onun Ortadoğu’daki vurucu gücü İsrail’dir. Suriye’de nasıl bir yapılanma olacağına sonuçta ABD karar verecek.
Suriye bizim için de çok önemli bir toprak. Öncelikle sınır komşumuz. Eğer Suriye’de federatif bir yapı kurulursa ya da azınlıklara özerklik verilirse, Suriye PKK’sı bu kez meşru (!) komşumuz olacak.
Erdoğan hükümetinin buna tepki göstermesi hem doğal ve hem de görevi zaten. Şu sıralar Dışişleri Bakanımız Fidan’ın Suriye merkezi yönetimiyle PKK arasında imzalanan entegrasyon anlaşmasının yürürlüğe girmesi için bastırması bu yüzden.
Türkiye’nin Suriye’de, Rusya ve bazı AB ülkeleri gibi üs kurma etkinliklerine öncelikle İsrail’in karşı çıkması bu sorunun gitgide grift bir sorun haline gelebileceğini gösteriyor.
ABD ise, Türkiye ile İsrail’i bu konuda uzlaştırarak sorunu çözme peşinde.
ABD, Ortadoğu coğrafyasındaki Kürtleri tek devlet çatısı altında toplama ve doğrudan kendisine bağlanan projesinden hiç vazgeçmedi. Onun Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) en önemli enstrümanı bu oldu hep. Daha açık bir deyişle Irak, Suriye, İran ve Türkiye Kürtlerinin bir bayrak çatısı altında toplanacağı Büyük Kürdistan !
Bölgedeki ulus-devletler bu projeye öteden beri karşıdır. Çünkü Büyük Kürdistan Projesi bölgedeki dört ülkeyi bölmeyi amaçlıyor. Irak bölündü, Suriye bölünme yolunda ve sırada İran ile Türkiye var !..
Bu provokatif projenin esas amacı ise Büyük Kürdistan’ı Ortadoğu’nun ikinci İsrail’i yapmak !
ABD’nin Suriye’nin yanısıra ülkeyi da bölmek için şu sıralar komşu mollaları nükleer silahlar konusunda gitgide sıkıştırmasının temelinde İran’ı bulma düşüncesi de var, hatta öncelikli bir proje.
Buradan bakıldığında DEM’in dayattığı Kürt Sorunu’nun federatif boyutlanmaya açık bir sorun olduğunun da görülmesi gerekiyor. Şu an DEM’in böyle bir talebi yok, ama bu ilerde olmayacağı anlamına da gelmiyor !..
Türkiye olarak çok sorunlu bir coğrafyadayız. Irak PKK’sının silah bırakması sorununu da içeren Kürt sorununa ülkeyi yönetenlerin büyük bir hassasiyetle yaklaşmaları gerekiyor. Şu an demokratik/kültürel bir ambalaj ile öne itilen Kürt Sorunu ilerde Türkiye’yi bölecek bir boyutlanmaya da uğrayabilir !..
ETİKETLER : Yazdır







