NEBATİ’NİN İTİRAFI
07 Haziran 2022 15:16:05
Nebati, sarayın/iktidarın izlediği ekonomi modelini şöyle özetledi:
“Bu sistemde dargelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar, çarklar dönüyor…”
Bu bir durum saptamasıdır, aynı zamanda da itiraftır:
Nebati, neoliberalizmin/tekelci vahşi kapitalizmin ruhunu açıklıyor. 19. Yüzyıl kapitalizmi de buydu, günümüzün vahşi kapitalizmi de ! Sistem, yoksul çoğunluğun, üretim araçlarını kontrol eden küçük bir azınlık tarafından sömürülmesine dayalı. Zenginlikler böyle oluşuyor, arslan payını da daima üretim araçlarını ellerinde tutan veya kontrol edenler alıyor.
Sistem bu !
Sömürülen kişi ve ülke zenginleşebilir mi ?
Faizi indirdi bindirdi tartışmaları bu gerçeği ıskalıyor işte. Kimse sistemi tartışmıyor, günü kurtarmaya bakıyor. Saray, nass’tan vazgeçip faizi yükseltse ne olacak ? Geçici bir “boom” dönemi yaşanacak sonra başa sarılacak…
Bu sistem gelişmiş ülkelerde de aynı. Aradaki fark, onlar dünya sömürüsünden de pay aldıkları için halkın geçim düzeyini biraz daha yüksekte tutabiliyorlar.
Bu, Batı’daki işçilerin sömürülmediği anlamına mı geliyor peki ?
Bize göre sömürünün daha az acıttığı anlamına geliyor !
Nebati, sistemin süreceğini de söyledi. Şu demek oluyor bu: Dargelirlilerin yaşam düzeylerinde hiçbir zaman iyileşme olmayacak:
Memur ve emekliler Temmuz’da enflasyona göre zam da alsalar olmayacak, asgari ücrete “yüklü” bir zam yapılsa da olmayacak…
Çünkü ipler sistemi kuranların elinde. TÜİK kimin emrinde örneğin ?
Türkiye’deki üretim araçları kimin elinde ve kim tarafından kontrol ediliyor ?
Üretim araçları genelde özel sektörün, bir kısmı da devletin elinde ve tümünü siyasal iktidar kontrol ediyor…
Sonuç ?
Nebati’nin itirafıdır!.
Şunu merak ediyorum:
Bu gerçeği muhalefet görmüyor mu ? Görüyor da sesini çıkartmıyorsa, onlar da gerçekte sistemin parçası olmuyorlar mı ?
BİR DİKTATÖR DAHA DEVRİLDİ !
Nazarbayev de tantuna gitti sonunda…
Kazakistan’ı 1991-2019 arasında tam 28 yıl demir yumrukla yönetti. Partili Tek Adam’dı, olağanüstü yetkileri vardı.
Kazakistan zengin doğal kaynaklara sahip büyük bir ekonomiye sahipti. Nazarbayev, tüm diktatörler gibi ülkenin doğal zenginliklerini halkla değil, yandaşlarıyla paylaştı. Kaynaklar çar-çur edildi, nepotizm zirve yaptı. Yolsuzluk, rüşvet, mafyatik ilişkiler ülke ekonomisini tepetaklak etti. 2019’da halkın yoğun tepkileri üzerine Nazarbayev iktidardan çekilmek zorunda kaldı, yerine Tokayev geldi; ama, aslında Tokayev’i perde arkasından yine Nazarbayev yönetiyordu.
Halk yemedi. Tokayev referanduma gitmek zorunda kaldı. 1991 yılından bu yana uygulanan süper Başkanlık sistemi halkın yüzde 77’sinin onayı ile yıkıldı. Parlamenter sistemin önü açıldı. 31 yıldır ülkeyi açık-gizli şekilde yöneten Nazarbayev’in “milli lider” apoleti söküldü. Ülkeden tüyer diyenler çok…
Sanıyorum elli yıl içinde yeteri kadar gelişememiş coğrafyalarda dikta rejimleri kalmayacak. İyi kötü parlamenter sisteme geçilecek, bazı yerlerde de halk demokrasileri kurulacak…
Güzelim ülkemizi düşünüyorum…Acaba diyorum, elli değil, hiç değilse yirmibeş yıl içinde cumhuriyetimiz başa sarar mı? Zımba gibi tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir ülke olabilir miyiz?
Umudum var.
ETİKETLER : Yazdır