
14 MART’I NASIL GÜNCELLEMELİ ?
14 Mart 2022 14:22:11
Her bayram ve Gün’ün bir öyküsü vardır.
14 Mart Tıp Bayramı’nın da bir öyküsü var. 14 Mart Tıp Bayramı milli bir bayramdır. Çünkü düşman işgaline karşı verilen milli mücadelenin ateşinden doğmuştur. İstanbul’daki ilk kutlama (14 Mart 1919) düşman işgaline karşı bir protesto eylemi şeklindeydi. Tıp Fakültesinin 3. Sınıf öğrencilerinden Hikmet’in (Boran) başını çektiği eylem, işgale karşı direnişin kıvılcımlarından birisi oldu.
14 Mart’ın temelinde milli kurtuluş ruhu vardır. Milli/antiemperyalist bir isyandır 14 Mart…
**
Günümüzün 14 Martının temelinde ise ekonomik talepler var. Daha elverişli koşullarda çalışmak, daha rahat bir yaşam sürmek istiyor doktorlar: Şiddete uğramamak, hak ettikleri saygıyı görmek, geçim sıkıntısı çekmemek, kısaca insanca/doktorca yaşamak istiyorlar…
Doktorların bugün başlattıkları iş bırakma eyleminin temelinde bu haklı talepler var…
Aslında doktorların mücadelesi tüm halkın mücadelesidir. Tüm halkın ekonomik-demokratik taleplerinin özetidir. Doktorların iş bırakması ilk bakışta lokal bir eylem gibi gözüküyor, ama öyle değil: Eylemin içinde tüm emekçi halkın talepleri de var çünkü: Daha rahat koşullarda çalışıp insanca yaşamak gibi…
Doktorların eylemi, hep birlikte insanca yaşayalım özleminin/mücadelesinin özgül bir biçimidir.
**
Erdoğan’ın ekonomik/maddi gerekçelerle yurtdışına çıkan doktorlar için söylediği, “giderlerse gitsinler” sözleri, tabii ki şık değildi; ama, yeni bir tartışmanın da işaret fişeği olarak yararlı bir yanı da vardı. Şöyle bir soru açtı çünkü:
Doktorların daha elverişli koşullarda çalışmak ve insanca yaşamak için yurtışına çıkmaları doğru mu ?
Soruna bireysel açıdan yaklaşırsanız, onlara “hak” vermek gerekir. Sonuçta, bir halk deyimiyle, “her koyun kendi ayağından asılır”.
Ama soruna toplumcu bir bakış açısıyla yaklaşırsanız durum değişir. Çünkü daha iyi yaşamak için yurtdışına çıkmak, ülkesinin ve halkının sorunlarına sırt dönmek; her alandaki yanlışları hep birlikte düzeltme sorumluluğundan kaçmak anlamına gelir.
Her yetişmiş aydın gibi/her aydınlık beyin gibi, Türkiye’nin ve halk kitlelerinin doktorlara da ihtiyacı vardır. Türkiye’de yoksul halkın direkt veya dolaylı vergileriyle okuyan, onların sayesinde bir meslek sahibi olanların, daha iyi yaşamak için kapağı emperyalist ülkelerin metropollerine atması vahşi bir bencilliktir; halkına ve ülkesine ihanettir. Doğru tutum, ülkenin ve emekçi halkın ekonomik, sosyal siyasal ve hatta kültürel sorunlarının çözümü için hep birlikte verilen mücadelenin bir parası olmaktır.
Bu da yurtdışına çıkmayı değil ülkede kalıp mücadele etmeyi gerektirir.
Yetişmiş insanlarımızın yurtdışına çıkışını mevcut iktidara fatura ederek bir anlamda onaylamak da yanlıştır, sorumsuzluktur. Sorunu yaratan iktidarsa, onu demokratik yollardan göndermek için verilen mücadele içinde doktorların da olması gerekir çünkü.
**
İlk 14 Mart tıp bayramı, tıbbiyelilerin düşman işgaline karşı verilen mücadeleye omuz vermesi olayıydı.
Bugün kutladığımız tıp bayramında Doktorların sergilediği eylem de demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak takvimlere kazınacak.
Korkaklar kaçar. Yiğitler mücadele eder ve sonunda mutlaka kazanır.
ETİKETLER : Yazdır







