KARARSIZ SEÇMENLER…
04 Ocak 2022 21:41:53
Pragmatizmin terminolojik karşılığı, faydacılıktır.
Türk argosundaki karşılığı ise şöyledir:
Ben dümenime bakarım !
Dümene bakmak, işime gelen doğrudur şeklinde açıklanabilir.
Göreceli bir kavramdır.
Her kilide uyan anahtar gibidir:
Ulusal, sosyal ve bireysel boyutları vardır ayrıca.
Bu yüzden kendi içinde çelişiktir. Çünkü sosyal ve bireysel çıkarlar, ulusal çıkarlarla; sosyal çıkarlar da bireysel çıkarlar da bireysel çıkarlarla çelişebilir.
Her kamuoyu anketinde yeralan “tarafsızlar”, çıkarının tam olarak nerede olduğunu kafalarında tam olarak netleştirememiş kişilerden oluşur.
İlkesizbir topluluktur bu. Rüzgara göre yelken açar. Tarafını belirlemede kişilere/liderlere duyulan sempatinin de içinde yeraldığı bir çok etmen rol oynar. Bir genelleme yapmak gerekirse, kararsızlar, seçmen kitlesinin en alt bilinç düzeyini oluşturur. Kararsızlık bir psikolojik rahatsızlıktır da.
Anketlere bakıyorum, kararsızların oranı yüzden 10’dan aşağı inmiyor. 6-7 milyon seçmen bu ! Ortak özellikler, sınıfsal bilinçten yoksun olmaları…
İdeolojik/siyasal ortamda kişiliksiz/kimliksiz oldukları anket şirketleri, bunları, partilerin aldıkları oy oranına göre patates çuvalı gibi dağıtırlar.
Son anketler, kararsızların oranını yine 9-10 arasında gösteriyor. Analizciler, kararsızların önemli bir çoğunluğunu AKP’den kopan seçmenin oluşturduğu görüşünde. Seçmen, genelde ekonomik nedenlerle iktidar partisinden kopuyor, ama bir başka partiye de gitmiyor. Bir genelleme yapmak gerekirse, bular ı muhafazakar seçmenler oluşturuyor.
Muhafazakar seçmenin seküler (laik) partilere kayma olasılığı çok zayıf. Başa oynayacak bir başka muhafazakar parti de yoksa (ki şu an yok) bu 6-7 bin oyu hâlâ AKP’nin potansiyel seçmeni içinde mütalaa etmek yanlış olmayacaktır.
Buna göre AKP’nin görünen oyu yüzde 28-30 bantında, ama potansiyel oyu 40’a yakın…
Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor:
Seçimin kaderi Kararsızlar ile Kürt seçmenin elinde. Yüzde 10’luk Kürt seçmen ile aynı orandaki Kararsızlar, eğer tümüyle sandığa giderse, seçimin kaderini belirleyecekler.
Millet İttifakı’nın en önemli handikabı da bu. AKP’den kopan kararsız seçmenleri saflarına çekme olasılığı zayıf. Kürt seçmenin partisi olan HDP’ye karşı da kararsız bir görünüm veriyorlar. Millet İttifakı içinde yeralan İyi Parti’nin etnik konulardaki hassasiyeti böyle bir durum yaratıyor.
Millet İttifakı, adaylık gibi iç sorunlarını en kısa süre içinde aşmak; özellikle kararsız seçmene gerçek toplumsal çıkarının nerede olduğunu anlatmak zorunda. HDP sorununu çözmek ayrıca…
Şunu kabül etmeliyiz…
Türk seçmeninin büyük çoğunluğu, sınıfsal/sosyal bilince sahip değil. Özellikle muhafazakar emekçiler…
Bu yüzden seçimlerde sınıfsal çıkarlarına ters partilere oy veriyorlar. Hatta çağdaş sınıflaşmanın dışında kalan toplumsal “kalıntılar”ı, iktidara bile taşıyabiliyorlar.
Bu seçmen kütlesi hâlâ yerli-yerinde. Yaygın bir deyimle “gri alanda”…
Muhalefetin kararsızlar konusu üzerinde de derinleşmesi gerekiyor. Anket şirketlerinin masabaşında büyük partilere paylaştırdığı “kararsız” muhafazakar seçmen sandıkta eski mevzilerine de çekilebilir.
ETİKETLER : Yazdır