
BÖKE’DEN İKTİDAR TÜYOLARI…
02 Aralik 2021 19:02:08
Radikal toplumsal düzen değişiklikleri, bir önceki sistemin reddi fikriyatı üzerine kurulur.
Yüzeysel değişiklikler ise, bir önceki dönemin yanlışlarının düzeltilmesi fikriyatı üzerine…
Muhalefet, ikincisine odaklanmış görünüyor. Sisteme değil, sistemin AKP dönemindeki yanlışlarının düzeltilmesine…
Burada reddedilen toplumsal sistem değil, hatta AKP’nin temsil ettiği ideoloji de değil; reddedilen, daha çok, kapitalizmin AKP döneminde iyice yoğunlaşan ve kriminal boyutlara tırmanan kirlilikleri…
Bunu en son, ekonomi dalında önemli bir kariyer sahibi olan ve halen CHP Genel Sekreterliği görevini yürüten Doç.Dr.Selin Sayek Böke, sözcü yazarı Ruhat Mengi’ye açıkladı…
Belli başlı ekonomik sistemleri temelden ayıran, devletin ekonomiye müdahale biçimi ile yaygınlığı ve derinliğidir.
Örneğin cumhuriyetin 1930-50 döneminde ekonomide devletçilik, baskındı. Üretim ile ulaşımı ve dağıtımı ile üstyapı devlet kontrol ediyordu. 1950’den sonra bu tersine döndü. AKP döneminde özel girişimcilik sınırsız bir özgürlüğe kavuştu, devletin ekonomideki rolü minimalize edildi. Bir karmanyola düzeni kuruldu..
Günümüzün CHP’si işte buna karşı ! Ekonomideki özelçiliğe değil…”Yeni” düzeni şöyle tanımlıyor Böke:
“..Hukuk içinde, demokrasi içinde, yapılmış olan yolsuzlukların kamuya zararlarının mutlaka telâfi edileceği bir düzeni biz kuracağız. Faiz yükünü de ortadan kaldıracak olan, düzen, öngörülebilirlik, halkın parasının doğru kullanıldığını teyit eden bir güçlü Sayıştay ve Parlamento, güçlendirilmiş parlamenter sistem…”
“Batı tipi” bir demokratik düzen diyelim…
Budur kurulmak istenen…
Kapitalizm, doğası gereği sömürü, yolsuzluk, israf ve haksızlık üreten bir toplumsal sistemdir. Ne kadar iyiniyetli olursanız olun, temelde bu sistemi kabül ettiğiniz an, teorikman siz de kirlilik sürecine girmiş olursunuz. Kapitalizmi radikal bir kiçimde reddeden bir toplumsal sistemi öngörmüyorsanız sistemin ürettiği kirlilik gün gelir sizi de boğar, tıpkı AKP gibi sistemin kirliliklerinin taşıyıcı haline gelirsiniz…
Böke’ninki gibi sosyaldemokrat teorileri kaç kez sınadı Türkiye ! Hep başa sarıldı…
Böke, CHP’nin iktidara gelmesi halinde devletin ekonomiye,”zarar” kıstasına göre yaklaşacağını söylüyor. Şöyle diyor:
“Kamu-özel işbirliği projeleri (yap-işlet-devretmeleri kastediyor) (…)kamu zararı yarattığı tespit edildiği anda sonlandırıcak. Hukuk içinde denetlenir, zarar tespit edildiği an durdurulur ve kamulaştırılır…”
Bu yaklaşım, Özal’ın, “zarar eden kamu kuruluşlarını özelleştirme” politikasının reddi gibi görünüyor, ama tam değil. Özal’ınki radikal bir politikaydı, Böke’nin açıkladığı ise, koşula bağlı !
Yani…
Gelecek olan CHP ağırlıklı iktidarın ekonomide radikal dönüşümler yapması, devletçi bir politikaya yönelmesi sözkonusu olmayacak. AKP’nin seçimi kaybetmesi halinde bırakacağı enkazı kaldırıp kalanı rehabilite etmeye çalışacaklar… Mevcut toplumsal sisteme dokunmayacaklar, yara saracaklar…
Cumhuriyeti kuran CHP, ilk 6-7 yıl sözdışı, tersini yapmış; ekonomide devletçi bir politika izlemiş; üstyapı dönüşümlerini bu yapıya yaslamıştı…
Soru şu:
Mevcut koşullarda böyle bir politika izlemesini CHP’den bekleyebilir miyiz?
Bekleyemeyiz.
Ama temel sorun bu değil, şu:
CHP’ye bugün egemen olan fikriyat, tek başına iktidar da olsa, radikal dönüşümlere kapalı bir fikriyat!
Kılıçdaroğlu’nun helâlleşme çıkışı bunun itirafıdır. Aslında helalleşilen, son analizde, toplumsal sistem…
Şöyle noktalayacağım yazımı:
AKP’nin kirini pasını ortadan kaldırmak da bir şeydir, ama uzun vâdede çok şey değildir ! Çünkü başa sarma olasılığı hep gündemde olacaktır...
ETİKETLER : Yazdır







