
MUHALEFET TEHLİKEYİ GÖRDÜ !
25 Kasim 2021 15:12:47
Muhalefetin önderleri sahaya iniyor…
İyi Parti’den sonra CHP de, miting yapma kararı aldı…
Bu arada Kılıçdaroğlu da, Akşener de, halka sokağa çıkmayın çağrıları yapmaya başladılar…
Çağrıların mitinglerle bir iç-bağı var. Bugün bu konu üzerinde duracağım:
Ekonomik-sosyal ve siyasal kriz iç-içe geçmiş durumda. Toplumsal faylar gerildi, müthiş bir enerji birikimi oluştu.
Geçmiş dönemlerden bilirim:
Bu gibi koşullarda geçim sıkıntısının yarattığı öfke, gelecek fobisi, güvenlik gibi negatif duygular, halk hareketleri şeklinde sokağa taşar.
Kılıçdaroğlu ve Akşener ve sanıyorum öteki muhalefet partileri bunu görmeye başladı. Olası sokak hareketlerini anayasal çerçevede tutmak ve belirli hedeflere yönlendirmek için mitingleri bir deşarj platformu olarak da kullanmak istiyorlar.
Muhalif liderler şunu görüyor: Enerji birikimi öndersiz ya da kontrolsüz bir şekilde sokağa akarsa, bundan en çok zararı, hayır, iktidar görmez muhalefet görür.
Muhalefetin sokağa çıkmayın çağrıları yapmaları yaklaşan tehlikenin bilincinde olduklarını gösteriyor…
Çok kez yazmışımdır:
Öndersiz ve hedefsiz siyasal nitelikteki sokak hareketleri, sübjektif niyetler ne olursa olsun, objektif olarak provokasyondur.
Çünkü bu gibi hareketler çok kolay provoke edilirler ve bu şekilde muarızlarına farkında olmadan eşsiz propaganda malzemesi ile antidemokratik hareket alanları yaratmış olurlar…
Sokak hareketleri derken, anayasal çerçeve içindeki ekonomik ve demokratik içerikli çoğu spontane sokak hareketlerinden sözetmiyorum: Doktorların yürüyüşünü, çiftçilerin traktörlü eylemlerini ,işten atılan veya hakları gaspedilen işçilerin gösterilerini, evlatlarını PKK’ya kaptıran anaların eylemlerini filan…Onlar anayasal haklar…Onlar demokrasinin çiçekleri…
Sözünü ettiğim başıbozuk, anarşizan hareketler…Bunlar büyür ve yayılırsa, muhalefetin ekseni sokağa kayar; muhalefetin ezilmesi için eşsiz fırsatlar yaratılmış olur…
Tekrar ediyorum:
Bu aşamada halkı sokağa çağırmak provokasyondur.
Bu aşamada, toplumsal gerilimi gidermenin tek yolu, seçimdir.
İktidar ortakları buna yanaşmıyor.
Muhalif partilerin mitingleri hem toplumsal gerilimin başıbozuk şekilde sokağa taşmasını önlemeyi amaçlıyor, ham de iktidarı seçime zorlamayı…
Bence doğru bir politika bu.
İktidar, anayasal çerçevedeki bu kitlevi/siyasi eylemlere ne kadar dayanır, ayrıca dayanabilir mi, çok emin değilim.
Arkadaşlar hani Beka filan diyorlardı ya…
Olmak ya da olmamak…
Seçimin, beka’nın öznesi haline geldiği koşullar içindeyiz…
Güzelim ülkemize yazık etmeyin!..
ETİKETLER : Yazdır







