
ECEVİT…
06 Kasim 2021 13:52:20
Ecevit’i sonsuzluğa uğurlayalı 15 yıl oldu.
O’nu anma mesajlarına bakıyorum, özellikleri şöyle sıralanıyor genelde:
Nazik…
İlkeli…
Halkçı…
Emekten yana…
Sol taraftaki anmalarda şu ünlü sloganını yineleyenler de var:
Ne ezen ne ezilen/insanca hakça bir düzen…
Bu slogan O’nun solcu kimliğinin rozeti gibiydi, ölünceye kadar yakasından hiç çıkartmadı. Gerçi kendi sağındaki partilerle, bu arada MSP gibi muhafazakar/dinci partilerle de koalisyonlar kurduğu oldu, ama yakasındaki rozet hep yerli-yerinde kaldı…
“Demokratik sol”un rol modeliydi, hâlâ da öyledir. Ecevit solcu olmasına solcuydu, ama radikal bir solcu değildi. O’nun solculuğu monopolist kapitalist düzen sınırları içindeki bir solculuktu. Ecevit, sosyalist olmayan solcuydu.
Ecevit, tüm “demokratik solcular” gibi romantik bir siyasetçiydi. Mevcut toplumsal sistemin (kapitalizmin) emekçiler lehine rehabilite edilebileceğine inanıyordu. Yahut vahşi kapitalizmin ehlileştirilebileceğine…
Ben Ecevit’i Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) 12 Mart dönemindeki Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar’a benzetmişimdir hep:
Eski bir komünist olan Aybar, 1965 seçimlerinde TİP’in TBMM’nde küçük bir grup kurması üzerine geliştirdiği “Güleryüzlü Sosyalizm”teorisi ile sanıktan sosyalizm çıkartma hayaline kapılmıştı. TİP, bir sonraki seçimde iktidar olacaktı. Türkiye’de güleryüzlü bir sosyalist sistem kurulacaktı…
Bunun hayal olduğunu söyleyen/yazan bizleri az mı haşlamıştı:
Avanturistler /maceracılar
Oysa hayalci olan O’ydu. O küçük başarı, şu veya bu şekilde sandığı da kontrol eden uluslararası vahşi kapitalizmin böyle bir şeye izin vermeyeceğini düşünmeyecek kadar körleştirmişti O’nu .
12 Mart darbesi hayallerini yıktı. Ama, topu hâlâ bizlere atmaktan da geri durmadıydı hiç…
Aybar ile Ecevit’i birbirinden ayıran çizgi, Aybar’ın sandıktan sosyalizm, Ecevit’in “hakça bir düzen” (?) çıkartma hedefleriydi !..
Aybar da Ecevit de devrimci değil, evrimciydi.
Vahşi kapitalizm siyaset arenasından Ecevit’i de dışladı sonunda. Sistem, doğası gereği, özellikle bizim gibi ülkelerde, bırakın devrimciliği, evrimciliğe de kapalıydı çünkü.
Baki kalan gökkubbede hoş bir seda oldu…
**
Ama, Ecevit hep sevilecek, özlenecek, anılacak bir idol olma özelliğini koruyacaktır daima…
Özellikle şu sıralar onun gibi düzgün siyasetçilere o kadar ihtiyacı var ki güzelim ülkemizin !..
ETİKETLER : Yazdır







