EZOP MASALI GİBİ !
28 Eylül 2021 19:18:03
HDP, “Demokrasiye, Adalete, Barış’a Çağrı” başlığı ile bir bildiri yayınladı. Bildiri 11 maddeden oluşuyor ve Türkiye’nin belli-başlı sorunlarına demokratik ve barışçı çözüm istiyor.
Bildirinin içeriği çok önemli değil, bilinen şeyler…Şu önemli ama: HDP, bildiri ile, sadece Kürtlerin değil, Türkiye’de yaşayan tüm halkların partisiyiz algısını yaratmaya çalışıyor. Bu önemlidir.
HDP içindeki bu “açılım”ın ilk tohumlarını, kendi dışlarındaki sol-siyasal hareketlerin temsilcisi konumundaki bazı “konuk” HDP milletvekilleri atmıştı. Hedef, Kürt partisinden bir Türkiye partisine evrilmekti. HDP’nin ambleminin değiştirilmesi de bunu görsellemek içindi…
O süreç içindeler…
Demirtaş da bunu açıkça dile getiriyor zaten: HDP’nin sadece Kürt sorununun çözümüne değil, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne talip olduğunu söylüyor…
Bunun böyle olması gerektiğini bu köşede ben de çok önceleri dile getirmiştim.
Ama, koşulum vardı:
PKK terörü, Kürt sorununun çözümünde bir şantaj aracı olarak kullanılmamalıydı. Sorun, Türkiye’nin bir sorunu olarak TBMM’de çözülmeliydi…
Bunun yolu da PKK terörü ile vedalaşmaktan geçiyordu…
HDP liderleri TBMM çözümüne evet diyor.
Ama, iş PKK ile Kürt sorunun içeriğine gelince lâfı eveleyip gevelemeye başlıyorlar.
Sözcü’nün bugünkü (28 Eylül Salı) sayısında Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Ahmet Türk, bunun tipik bir örneğini veriyor.
Mengi soruyor:
“..Kürt sorunu çok katmanlıdır, toplumsal, ekonomik, kültürel, askeri pek çok yönü vardır diyorsunuz,ama net değil. Mesela siz son konuşmanızda Kürtler bir halktır, kendi dillerini konuşacak, kendi bölgelerini yönetecek hakkına sahip olmalıdır diyorsunuz. Acaba kast edilen Kürtçenin ikinci resmi dil olması ve Güneydoğu’da bazı illeri kapsayan ayrı bir bölge talebi midir ?”
Soru net ve açık. Buna karşılık Türk, eveleyip gevelemeye başlıyor:
“Bizim istediğimiz halklarımızın ortak demokratik değerlerde buluşmasıdır. Biz olabildiğince adil, eşit bir yönetim anlayışının gelişmesi istedik. Nasıl bugün Türkiye’de parlamenter demokratik sistemde herkes buluşuyorsa, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü de, bir diyalog ve siyasetçilerin ortak bir akılla hareket etmesiyle ancak mümkün olabilir. Burada önemli olan demokrasidir…”
Filân.
Sorulara yanıt yok !
Kürt sorunu var; ama, Kürt sorununun tam olarak ne olduğu belli değil !
Ortada bir PKK sorunu var; ama, HDP’nin PKK’ya net yaklaşımı belli değil !
Bunlar ciddiyetsiz şeyler…
HDP özellikle PKK konusunda samimi değil. Bir yandan demokrasi, barış sivil toplum diyor, öte yandan da her fikrin özgürce tartışılacağı o demokratik ortamın oluşumunda PKK terörünü yedek güç olarak saklı tutuyor..!
Türkiye’yi olabildiğince demokratik bir ortama taşıyacak Millet İttifakı’na burun kıvırması ise ironinin karesi !..
HDP’yi yönetenlerin kafası karışık. Özellikle vizyonları ile güncel yol haritaları arasındaki eylemsel çelişki bunu gösteriyor.
Bir zamanlar AKP ile “çözüm” masasına oturmuş olmaları kafa karışıklıklarının müzmin olduğunu da gösteriyor.
Demokrasi istiyorsan ego’nu bir yana koyup Millet İttifakı’nı destekleyeceksin öncelikle.
Demokrasi ve barış istiyorsan, PKK’ya mendil sallayacaksın ikinci olarak !
Terörü yedek güç olarak elinde tutanların demokrasi istekleri samimi olamaz.
Amerikancı PKK, Kürt sorununun çözümünde en önemli engeldir !.. HDP bunu anlamalı…
ETİKETLER : Yazdır