
ENFLASYONU ANLAMAK…
18 Eylül 2021 22:51:52
Enflasyon; üretim-tüketim, gelir-gider, ithalat-ihracat dengesindeki sapmadan kaynaklanır.
Üretim talebin, gelir giderin, ihracat ithalâtın altında kaldığı koşullarda enflasyon var demektir.
Enflasyon, son analizde, tekelci kapitalizmin temel hastalığıdır. Gelişmiş kapitalist ülkelerde zaman zaman sıfırlansa da, yok olmaz, olsa olsa uykuya yatar.
Ekonomileri kötü yönetilen, bu yüzden arz-talep dengesi ile dış ticaret açığı ve geliri-gider dengesi büyük sapma içindeki ülkelerde enflasyon dalgalı bir gelişim gösterir; ama, yükselme eğrisi içinde olur hep.
Bizdeki gibi !
Enflasyonun en önemli sonucu fiyatların yükselmesidir.
Fiyatların yükselmesini önlemek için, enflasyonu yaratan koşulları olabildiği kadar dizginlemek gerekir.
Arkadaşlar bunu yapamıyorlar !
Son olarak yaptıkları, fiyat denetimleri ile bankaların piyasaya sürdükleri para arzını dolaylı şekilde kısıtlamak oldu.
Bunlar önlemdir. Çünkü fiyat artışları, satıcıların kâr marjlarını arttırma eğiliminden de kaynaklanır tedavüldeki para akışının ifrata varmasından da…
Ama bunlar, sonuçtur. Nedenleri ortadan kaldırmadan sonuçlar üzerinde yoğunlaşmak, akıntıya karşı kürek çekmektir.
Arkadaşlar bunu yapıyor !
Yüksek faiz neden, enflasyon sonuç tekerlemesini ele alalım:
Buna karşı alınan önlem, yani faizlerin indirilmesi aslında orta vadede enflasyonunun yükselmesine neden olur.
Enflasyonun bir nedeni de, para arzının ya da dolaşımdaki paranın ifrata varmasıdır çünkü.
Diyelim ki politika faizini, yani Merkez Bankasının bankalara sattığı paranın faizini indirdiniz. Bunun ilk sonucu ne olur ? Bankaların kredi fâizlerini düşürmeleri ve ahalinin ucuz (!) kredilere abanması olur. Piyasada dolaşan para miktarı ifrata varır. Bu, kısa vadede piyasayı canlandırsa da orta vadede fiyatların ya da enflasyonun yeniden yükselmesine yolaçar. Çünkü, dedim ya, enflasyonun nedenleri arasında dolaşımdaki paranın talebin üzerine çıkması da vardır.
İki ucu kirli değnektir bu !
İktidar sonunda “fahiş” fiyat artışlarının önlenmesi için, etiket denetimlerinin yanısıra, Diyanet’i de devreye soktu. Cuma hutbelerinde fahiş fiyat artışlarına neden olanlar, islami açıdan uyarılıyor, eleştiriliyor… Hedef kitle esnaf ile zincir marketler ya da büyük ticaret burjuvazisi !
Bu da bir önlem, ancak yalınkat !
Şunu ıskalıyor çünkü:
Enflasyon, belirli ürünlerin fiyatlarının değil tüm fiyatların yükselmesi olayıdır. Fiyatlar genel olarak yükseliyorsa, tarım ürünlerinden imalata ve hizmete kadar herşeyin maliyeti de yükselir. Maliyet yüksekliği her malın fiyatını arttırır doğal olarak.
Domates üretmek için ilaç, gübre, tohum vb. gerekiyorsa (ki öyle) onların fiyatının yükselmesi domatesin taban fiyatını da yükseltir. Araya aracı kârları da girince fiyatlar tırmanır. Aracının da gerekçesi vardır: Ulaşım ve pazarlama giderlerinin artması gibi…
Bütün bunlar herkesin bildiği şeylerdir.
Arkadaşlar bilmiyorlar !
Ne yapıyorlar bu yüzden ?
İçerdeki arz-talep dengesizliğini ithalâtta karşılamaya çalışıyorlar. Bu, hem yerli üreticiyi zor durumda bırakıyor, hem de dış ticaret açığının büyümesine yolaçıyor. Açık, enflasyon nedeni aslında !
AKP ekonomisi iflâs sürecinde. Siyasi çöküntüsünün nedeni de bu. Enflasyonun ezdiği sabit gelirliler bu yüzden AKP’den uzaklaşıyor. Erdoğan’ın kişisel oyu da aynı nedenle yüzde 40’ın altına (yüzde 38) indi.
**
Diyelim ki sol-milliyetçi demokrat koalisyonu iktidara geldi. Enflasyon pat diye iner mi ?
İnmez, enflasyona yol açan nedenlere karşı katı önlemler alınabilirse iki yıl içinde enflasyon frenlenebilir.
Önlemler belli.
Üretimi arttırmak, dış ticaret açığını azaltmak, bunlar için de, tasarrufa azami önem vermek gerekiyor.
Demokrasinin kalitesini yükseltmenin yolu da buradan geçiyor. Hukukun üstünlüğünü egemen kılmanın, yargı bağımsızlığını sağlamanın, düşünce ve ifade özgürlüğünü taçlandırmanın, sosyal adaleti sağlamanın yolu da…
Haydi rastgele.
ETİKETLER : Yazdır







