
HDP NE YAPMALI
17 Eylül 2021 21:04:44
HDP’nin, seçim dengesini önemli ölçüde etkileyecek bir oy potansiyeli var. Araştırma şirketleri bunu yüzde 10 civarında seslendiriyorlar. HDP’nin bu oy yüzdesi, üstelik, “kemik” !
Gelgelelim, HDP’yi yönetenler, partilerinin ağırlığını iyi kullanamıyorlar. Çelişkili, vizyonları ile örtüşmeyen pragmatik bir politika izliyorlar. Kendi içlerinde bile bu konuda bir bütünlükleri yok.
Son günlerde yaptıkları şu açıklamalara bakın:
Millet ittifakı’nın parçası değiliz…
AKP ile işbirliği yapmayacağız, ama siyasette olmaz diye bir şey de yoktur.
Muhalefet tek adayda anlaşmalı…
Seçim stratejimiz Üçüncü Yol…
Bunları tek tek ele alalım:
Millet İttifakının parçası değiliz demek, İttifak içinde fiilen yeralmayacağız demektir. Ancak bu, HDP’nin belirli koşulların yerine gelmesi halinde Millet İttifakı’nı dışardan destekleyebilecekleri formülün önünü kapatmıyor.
AKP ile İttifak yapmamız sözkonusu değil, ama siyasette olmaz diye bir şey de yoktur demek, Cumhur İttifakına katılmanın kapısını tamamen kapatmıyoruz demektir…
Üçüncü Yol’dan sözetmek, iki ittifakın dışında yeni bir ittifak oluşturacağız demektir.
Muhalefet tek aday çıkartmalı demek, adayın saptanmasında biz de varız demektir…
Peki bunların hangisi ağırlıkta ?
Onlar da bilmiyor ! Şu an kamuoyuna verdikleri resim, kötü tâb edilmiş flu bir resim. Renksiz !
HDP kimden ne bekliyor da, Nasrettin Hoca’nın türbesi gibi açık bir politika izliyor ?
Belirleyici olan, Kürt sorununa yaklaşımları mı olacak olası ortaklarının ?
Eğer öyle ise niçin mertçe ortaya çıkıp bunu madde madde kamuoyuna açıklamıyorlar ? Niye kapalı kapılar ardına atıyorlar ?
HDP’yi yönetenlerin daima drift bir politikalar izlemesini belirleyen iki neden var:
Birincisi, PKK ile ilişkilerini net/açık bir zemine taşıyamamaları. PKK’nın gölgesinden çıkamamaları !
Oysa bunun koşulları var. PKK, Kürt halkını temsil eden bir siyasi hareket olmadı hiçbir zaman. Dün de ABD/CIA’nın piyonu bir bölücü terör örgütüydü, bugün de öyle.
İkincisi, HDP’yi yönetenler vizyonları olan özerk bir yapıya kavuşmalarının ancak demokrasiyi derinlemesine sindirmiş ve uygulayan bir Türkiye’de olabileceğini göremiyorlar bir türlü.
Sağ ile sol, dinci ile laik arasında gergef dokuyarak Kürt kimliğini güya parlatacak gelgeç politikalar zemininde patinaj yapıyorlar…
Azınlıklar sorunu en radikal bir biçimde gerçekten demokratik bir ülkede çözümlenebilir ancak.
Önce demokrasi ! HDP buna hizmet edemediği sürece ne PKK’nın gölgesinden kurtulabilir ne de nihai amacına bir adım olsun yaklaşabilir !
Kaldı ki milli azınlıkların ayrılma hakkı da mutlak bir hak değildir, koşullara bağlıdır.
HDP, yakasını PKK’dan kurtarıp amblemindeki ağaç gibi niçin bütünün bir parça olmayı veya halkların partisi olmayı seçmiyor ?..
ETİKETLER : Yazdır







