
ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİM ve HDP
23 Mayis 2021 22:28:25
Mevcut kaotik siyasal tablo, önümüzdeki sonbahar’da seçime gidilmesini öngörüyor, en çıkar yol bu. Eğer erken seçime gidilirse, önümüzde sadece altı ay var.
Yok, seçim 2023’e sarkarsa, bu kez iki yıl… Şu demektir bu: Türkiye en geç önümüzdeki altı ay içinde seçim sürecine girecek.
Yani…
Seçim tahminlerinde bulunmak, “henüz erken” sayılamaz…
**
Önümüzdeki seçimde HDP bir kez daha kilit parti olacak gibi görünüyor. Bu yüzden HDP’nin seçime ilişkin tavrı önem kazanıyor. HDP yöneticilerinin bugüne kadar yaptıkları açıklamalardan anlaşıldığına göre HDP, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde daha “ilkeli” bir yaklaşım deneyecek gibi. Nitekim bunu en son, HDP eşgenelbaşkanı Mithat Sancar açıkça dile getirdi.
Peki ne demek oluyor bu ?
HDP, Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne alternatif olarak getireceği yeni (ya da revize edilmiş) Parlamenter Sistem’in ne olup olmadığını bilmek istiyor. Aslında net şekilde bilmek istediği, Millet İttifakı’nın yeni anayasa teklifinde Kürt Sorunu’na nasıl yaklaşacağı ?
İkincisi HDP Cumhurbaşkanlığı seçimi için muhalefetin tek aday üzerinde anlaşmasını istiyor. Tabii karara kendisinin de katılması koşuluyla…
Üçüncüsü, milletvekili seçimlerinde Millet İttifakı’nın HDP ile işbirliği yapıp yapmayacağını net şekilde bilmek istiyor…
Kısaca fiilen işin içinde olmak istiyor. Millet İttifakı’nın bu konudaki tavrı henüz flu.
Ama şurası kesin:
HDP’nin bu saatten sonra Cumhur İttifakı’nı içerden veya dışardan desteklemesi sözkonusu değil. İki seçime de muhalefet cephesinden katılacak. Eğer Millet İttifakı ile belirli bir adayda uzlaşamazsa, Cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayı ile, milletvekilliği seçimine de “sola” katılacak.
HDP bu konuda rahat. Çünkü 6 milyonun üstünde “kemik oy”u var. 6 milyonun üzerindeki oy, Cumhurbaşkanlığı seçiminde tek başına bir şey ifade etmiyor, ama milletvekilliği seçiminde 6 bini aşkın oy, TBMM’nde en azından “grup kurmak” demek.
Millet İttifakı’nın HDP ile GP ve Deva olmadan, Erdoğan ile AKP’yi koltuğundan etmesi çok zor. Özellikle HDP olmadan !
Anketlerin ortak diline göre, Erdoğan’ın ilk turda seçimi kazanması olası değil. Tüm muhalefet tek adayda uzlaşırsa, ilk turda o aday Cumhurbaşkanı seçilecek. Yok, anlaşma olmazsa, herkes kendi adayı ile ilk tura katılacak, bu şekilde seçim ikinci tura kalacak. İkinci turda Erdoğan’ın oyu çok fazla değişmeyecek, bu yüzden muhalefetin ikinci turda tek adayda uzlaşması zorunlu hale gelecek.
Şöyle bir olasılık da var:
Muhalefet ikinci turda da tek aday üzerinde anlaşmazsa, bu kez en yüksek oyu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilecek; o da büyük bir olasılıkla Erdoğan olacak.
Peki muhalefet ilk veya ikinci turda tek adayda anlaşabilir mi ?
Muhalefete bir bakalım ilkten:
CHP, “sol” bir parti. Deva, Gerçek ve Saadet Partileri, muhafazakar; İyi Parti, Türk milliyetçisi; HDP, Kürt milliyetçisi…Sıfırlı oylara sahip öteki partilerin bu seçimde de etkin bir rol oynamaları pek olası değil.
Bu tablo, muhalefet bloğunun genelde sağ bir blog olduğunu ortaya çıkartıyor.
Yani…
Muhafazakar+milliyetçi ortaklığı şeklindeki sağ iktidar ile, genelde sağ partilerin ağır bastığı bir muhalefet karşı karşıya gelecek seçimde…
Sağ, sağa karşı !
Muhalefetin tümünün üzerinde anlaşacağı adayın saptanması önem kazanıyor burada.
Tek aday için öncelikle Millet İttifakı’nın kendi arasında uzlaşması gerekiyor.
İkincisi üzerinde uzlaşılan adayın özellikle HDP tarafından da “uygun” bulunması gerekiyor…
İsim telaffuz etmek gerekirse, HDP; Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’na rahatlıkla oy verir. Çünkü Kılıçdaroğlu alevi; İmamoğlu ise, İstanbul seçimini kazanmasında Kürt oylarının önemli rolünün farkında bir tutum içinde oldu hep.
İyi Parti ise, milliyetçi kökenli Mansur Yavaş’ta ısrarcı olabilir…Bu arada Akşener’in yeniden adaylığı sözkonusu olabilir.
Burada esas önemli olan HDP ile İyi Parti’nin gerek Cumhurbaşkanı adayının saptanmasında, gerekse milletvekili seçimlerinde uzlaşmasıdır.
Denilebilir ki Mlilet İttifakı’nın kaderi İyi Parti’nin, iki seçimin kaderi de HDP’nin elinde. Aslında bu ikisi iç-içe.
Millet İttifakı’nın yumuşak karnı da burası ! Cumhurcuların her fırsatta İyi Parti’yi HDP’ye karşı ajite etmeye çalışmalarının nedeni de bu. Son örnek İkizdere !
Milliyetçi İyi Parti’nin HDP ile uzlaşması için, HDP’nin PKK ile ilişkileri konusunda tüm muhalefet partilerini inandırıcı radikal bir tavır takınması gerekiyor.
HDP’nin şimdiki konumunu koruması ve gelecekte de Kürt seçmeni ile barışık olması için, PKK ile arasına kırmızı çizgi çekmesi zorunlu.
Çünkü Kürt milliyetçiliği, ABD uşağı bir terör örgütü olan PKK’ya ideolojik ve siyasi plânda tavır alınmasını öngörüyor.
Önümüzdeki seçim, HDP için geleceğinin test edileceği bir seçim olacaktır.
Şöyle bağlayacağım:
Seçim süreci, muhalefet içinde engebeli ve dikenlerle dolu bir süreç olmaya aday. Duygusallıkları bir yana koyup kafaları çalıştırmak gerekiyor.
Önümüzdeki seçim, muhalefet, özellikle de Millet İttifakı için son şans olacak.
ETİKETLER : Yazdır







