YAŞAMAK DA YAZMAK DA SORUMLULUKTUR
12 Nisan 2021 00:43:12
BUBEHİD derneğinde bir cumartesi öğleden sonrası. Emekli öğretmenlerle bir aradayız. Sohbet koyu. Zekeriya Bulut öğretmenimiz bir kitabını imzalıyor. YAŞAMAK SORUMLULUKTUR.İmza tarihi 24 Haziran 2011... Şöyle yazmış: "Aydınlığın ve aydınlanmanın güçlü savunucusu " nitelemesiyle, beni kıvandırıyor. Ankara'ya dönünce yazdığım değerlendirmeyi hemen dergi ve gazeteye gönderdim. Henüz yayınlanmadı...
***
Posof (Kars) doğumlu.Şimdi 81 yaşında. Cilavuz Köy Enstitüsü
1952 mezunu.Okulun tanımını şöyle yapmış: "Ana kucağı kadar sıcak, baba ocağı kadar güvenli
ve donanımlı okul". Öğrencilerin kendi emekleriyle yapılan binalarda, Tanrı mesleği diye tanımlanan öğretmenliği, dünyaya bir daha gelebilse, yine seçerim dediği, emekliğini okuyup yazarak, gazete ve dergilerde yayınlayarak, seyahet ederek geçiriyor Zekeriya öğretmen.
***
Yaşamak Sorumluluktur yapıtının 'ilk söz'ünü de özetlemem gerekiyor:"Onu size bir demet çiçek gibi sunmayı amaçladım.Tek arzum ve beklentim yapıtımın okunmasıdır.Yaşamım boyunca gördüklerimin, gözlemlerimin,Atatürkçü çizgideki uzun ve dirençli savaşımın izlerini bulacaksınız.
Madalyonun bir yüzünde tarihin derinliklerinde kendimiz, diğer yüzünde bizi parçalamayı asla akıldan çıkarmayan düveli muazzamanın bugünkü temsilcilerini iyi tanıyalım.
Öteki yüzünde ise, özelleştirme adı altında Cumhuriyetin kurum ve kuruluşlarını bir bir yok edildiği, tarım ve hayvancılığın tüketildiği, üreten toplumdan tüketen topluma
dönüştürüldüğümüzü, etnik ayrışmalara prim verildiği, enflasyon ve terör belasıyla boğuştuğumuzu, ulusal ve laik eğitimden hızla uzaklaştığımızı, dünya ülkeleri ölçeğinde en iyi işlerde
son sıralara, en kötü işlerde ilk sıralarda yer aldığımızı görüyoruz.Uluslaşmak-birey olmak yerine ümmetliği geri getirmek isteyenleri ıskalamayalım."
Bu saptamalara katılmamak mümkün değil. Bulut'un çizdiği tablo ne yazık ki, bir yıl içinde öylesine değişti, dönüştü ve gelişti ki;
kaygılanmamk, yaşadığımız utançlara boyun eğmek durumunda kalışımız derinden yaralıyor biz aydınları. Öğretmen sınıfında özgür,
doktor işinde güvenli, yargıç sürülme korkusu taşımıyorsa, dayatmacı ve diktatoryal bir sistemle toplumu sindiren yönetimlerf kabullendikçe uygar bir toplum oşamayacağımızı
kavramalıyız. Ne yazık ki, bugün bu olanaktan yoksunuz. Gerçek acı, ama yadsıyamayız bu görüntüyü...
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış