
HA TTK’NIN KAPISINA KİLİT ASMIŞSIN HA ZONGULDAK’IN !
19 Subat 2021 10:57:49
Türkiye Taşkömürü Kurumu 2020 yılında da zarar açıkladı.
Kimse şaşırmadı buna. Hele ben hiç !
Neden biliyor musunuz ? Çünkü TTK, zarar etmesi için olmasa bile, zarar etmesinin önemsenmediği bir iktisat felsefesinin ürünüdür. Öteki bazı KİT’ler gibi…
İlkten belleğimi yokladım, sonra 1970’li ve 1990’lı yıllarda yayınladığım konuya ilişkin kitaplarımı buldum kitaplığımda…
TTK, tarihinde dört kez, 1963, 1964, 1967 ve 1969’da yıllarında kâr göstermiş.
1990’lı yıllara kadar kâr yok. Daha sonrasına ilişkin sayılama verilerine ulaşamadım. Ama TTK’nın 81 yıllık tarihi içinde kâr ettiği yıllar, zarar ettiği yıllara göre devede kulak ! Zarar, doğal olarak, hazineden karşılanmış ve karşılanıyor. Sübvanse ediliyor.
Şimdi canalıcı soruya geliyorum:
Peki, tekel konumundaki bir KİT olan TTK niçin zarar ediyordu ve ediyor ?
Taşkömürünün Devletçilik Dönemi (Kuledibi yayınları, 2018) adını taşıyan kitabımda şöyle yanıtlıyordum bu soruyu:
Kapitalist yolun ele alındığı, buna karşılık sermaye birikiminin olmadığı Cumhuriyetin ilk yıllarında, Kamu iktisadi Teşebbüsleri (KİT) sanayileşmenin motorunu oluşturuyordu. KİT’ler, özel girişimciliğe ya da özel sektör kapitalizmine bir alternatif olarak düşünülmemişti; tam tersi, özel sermaye birikiminin birer hamalı olarak düşünülmüştü.
Bu arada taşkömürüne biçilen rol de, imalat, enerji ve demir-çelik sektörlerini desteklemek; daha açık bir ifadeyle bunlara ucuz girdi sağlamaktı.
Prof.Dr.Ergin Arıoğlu şöyle yazıyor:
“taşkömürü Havzasının geçmişte ulusal ekonomiye yaptığı katkılar unutulmamalıdır. 1960-1980 yılları taşkömürünün uluslararası fiyatı 100 ABD doları düzeyindeyken, Zonguldak taşkömürü demir-çelik sektörüne 30 dolardan satılıyordu. Havzadaki kömür üretimi ortalama 4 milyon ton/yıl olarak alındığında, Zonguldak taşkömürünün uluslararası fiyattan 70 dolar daha aşağıda satıldığı 20 yıl boyunca Türk ekonomisine yaptığı katkı 5.6 milyar dolar civarındaydı. Liberal ekonomi felsefesi açısından bakıldığında, Türk ekonomisi, Zonguldak Havzasına 5.6 milyar dolar borçludur.”
Bu değerlendirmelerin kapsamını TTK’nın 81 yıllık tarihini içine alacak şekilde genişletmek olasıdır.
TTK, tarihi boyunca, ticari maliyetinin altında kömür satarak özellikle demir-çeliklere ve imalat sanayiine destek oldu. Buna, termik santralları da eklemek olasıdır. Bunun dışında yakımlık kömür fiyatı da genel yaşama yansımasın diye daima ticari malliyetinin altında tutuldu, bu halâ sürüyor.
**
Tabii ki özel sektörcü, kafalar bunu görmek istemiyor. 1980’li yıllardan bu yana,”zarar ettiği ve devlete yük olduğu” gerekçesiyle TTK’nın kapatılmasını istiyorlar.
Özellikle kim bunlar ?
Tabii ki kömür ithalatçıları !
**
Bir başka soruya geçiyorum:
TTK bütünüyle özelleştirebilir mi veya kapatılabilir mi ?
Özelleştirilemez ve kapatılamaz !
Nitekim, liberal Özal’dan bu yana şöyle böyle kırk yıldır bu konu gündemde tutuluyor, ama ne satılabiliyor TTK ve ne de kapatılabiliyor.
Kapatılamaz da zaten. Buna olanak yok !
Bakın niçin:
(Bu sorunun yanıtını yarınki yazımda vereceğim…)
ETİKETLER : Yazdır







