İKTİDARIN UMUDU İNCE !
08 Agustos 2020 15:43:05
Eskiden politik kumpaslar saman altından yürütülürdü, o dönemi aştık. Demokrasimizin başının göğe ermesi nedeniyle, artık kartlar açık oynanıyor:
Örneğin, Bahçeli’nin İyi Parti lideri Akşener’e TV’lerden yaptığı “evine dön” çağrısı böyle bir şey.
Erdoğan da Bahçeli’ye arka çıkıp teklifi “makul” bulması da böyle bir şey…
Amaç da gizli değil:
Millet ittifakını parçalayacaklar !
(Tabii Meral Hanım yerse…)
Hep söylerim: Politikada dostluklar-düşmanlıklar yoktur, çıkarlar vardır. Daha dün Akşener için ağzına geleni TV’lerden haykıran Bahçeli’nin bu kez ona elini uzatması bunun tipik bir örneği.
Başka bir şey de oldu bu arada:
Cumhurbaşkanın Erdoğan, Muharrem İnce’nin parti kurma girişimine de çok olumlu yaklaştı, “hakkı” dedi…
İyi Parti, Cumhur’a transfer edilecek, CHP de İnce aracılığı ile bölünecek…
İnanın bu gelişmeler beni şaşırtmıyor, üzüyor:
Böylesine kaba bir projenin, böylesine pervasızlıkla seslendirilmesi, Türk siyasetinin düştüğü düzeyi de gösteriyor. Artık güzelim ülkemizde, politik zerafete saygı gösteren politikacılar da kalmadı !..
MHP’den atılan Ordu milletvekili Enginyurt mesela…
Enginyurt’un ölçülü patavatsızlığı aslında MHP’nin işine geliyordu. MHP, yönetim düzeyinde seslendiremeyeceği ve kimi zaman ortağını da hedef alan eleştirileri O’nun ağzından yapıyordu.
Basın, böylelerine bayılır, alıp başının üstüne koyar; O’nu, ekranlara alıştırır, peşinden sömürmeye başlar…
Enginyurt, patavatsızlığının dozunu kaçırınca kapının önüne konuldu. Ama, iyice içini boşaltması için basının radarında hala… O da bunun farkında. Kapağı biryerlere atmazsa basının ilgisinin biteceğini biliyor. Tuttu, Erdoğan’a yanaşmanın en kestirme yolu olduğunu düşündüğü bir yola başvurdu. “Berat Albayrak olmasaydı dolar şimdi 10 lira olurdu” şeklinde bir vecize yumurtladı. İstikametini ele verdi…
AKP, MHP’nin dışladığı Enginyurt’a kapısını açar mı ? Teorik olarak açmaz. Ama, ne dedim, siyasette dostluklar düşmanlıklar yoktur.
Akşener, MHP’ye çağrıldığına göre, Enginyurt niçin örneğin BBP’ye filan kaptırılsın !..
Alırsın, belirli bir alanda serbest oynatırsın olur biter.
Belirli alan belli:
Öncelikle CHP !
o o
Dikkat edin ! Bütün kumpaslar ülkeyi içinde bulunduğu zor koşullardan kurtarmak için değil; keçeyi sudan çıkartmak için ! Dengeler değişirse erken seçime gidilecek…
Erken seçim artık zaruri hale geldi. Çünkü ekonomi dikiş tutmuyor. Erdoğan’ın düşük faiz politikası da iflas etti. Merkez Bankası, politika faizini ya da bankalara açtığı kredinin faizini arttıracağına, bankaların para musluğunu kısma yoluna gitti. Bankalar artık eskisi gibi kredi adı altında ahaliyi paraya boğamayacak, bu da faizlerin yükselmesine neden olacak. Nitekim bu satırların yazıldığı saatlerde TV’lerde, bazı bankaların otomobil ve ikinci el ev kredilerinin faizlerini yükselttiği haberleri dönüyordu…
Sözüne güvenilir ekonomistler bunun da çıkış yolu olmadığını, çünkü döviz rezervlerinin tümüyle eridiğini, yerine döviz de konulamadığını açıklıyorlardı…
Ekonomi gitti mi, ne huzurlu sosyal yaşam kalır ne de siyasal yaşam…
Birleşik kriz dediğimiz şey de budur işte !
Birleşik ya da iç-içe geçmiş üçlü kriz, her alanda yeni dengelerin kurulmasını zorunlu hale getirir..
Erken Seçimi bunun için vurguluyorum…
o o
Cumhur İttifakı’nın yüzlerde tebessüm uyandıran politik manevralarına karşı muhalefet ne yapar ? Örneğin İnce’nin piyasaya sürülmesine CHP nasıl bir tavır takınır ?
Kılıçdaroğlu bu konuda suskunluğunu koruyor. Ama, eninde-sonunda konuşacaktır.
Akşener’in evine dönmesi ise artık sözkonusu değil. Çünkü milliyetçi demokratların kalesi artık MHP değil, İyi Parti. Anketler de bunu söylüyor zaten.
Nitekim İyi Parti teklifi resmen reddetti.
Gündemdeki önemli sorulardan birisi şu:
İnce, CHP’yi bölebilir mi ?
İktidarın da “ince” desteği ile bu yolda ciddi adımlar atabilir.
Çünkü CHP de hem küskün çok, hem de ilkeli siyasetçi az !..
o o
İnce, son yaptığı bir açıklamada, bir halk hareketi başlattığını, bunun partiye dönüşebileceğini, partilerin (siz CHP anlayın) hareketin arkasına takılabileceğini (yani İnce’ye teslim olacağını) söylüyor. Hedefi yüzde 50+1 olarak koyarak gözünün aslında Cumhurbaşkanlığında olduğunu ima ediyor...
Bunlar İnce’nin şişik egosuna cuk oturan sözler…
Ama, laf aramızda, İnce tırsmaya başladı gibi…
ETİKETLER : Yazdır