Teşekkür Edebilmek
14 Eylül 2017 00:23:29
Öylesine zarif ki bazı zamanlar, yeniden yaşamak istercesine hep dolu dolu bakar o gözler. Yeniden öğrenmek gibi, yeniden doğarcasına.İşim gereği birçok insan karakteri tanıma fırsatı buluyorum. Gerek radyoda yayın yaparken insanların beni nasıl karşıladıkları, gerek muhabirlik yaparken davranış biçimleri. Zaten günlük hayatımızda fazlasıyla karışık hadiselerle karşılaşıyoruz. İnsanların davranış biçimleri o kadar hızlı değişkenliğe sahip ki bir saat önceki tavrıyla bir saat sonraki tavrı uyuşmuyor. Öyle bir stres içinde yaşıyoruz ki davranışlarımıza yansıtmakla çözümü arıyoruz. Geçen gün radyoda yayın yaparken şiiri okuduktan hemen sonra telefon geldi. Bir bayan aramıştı. Açtığımda beni ilk kez dinlediğini ve sesimi, okuyuşumu çok beğendiğini söyledi. İnsan o kadar mutlu oluyor ki bunun tarifini anlatamam… Oracıkta ağlayabilirdim. O ana kadar bir teşekkürün insanın ne kadar mutlu edebileceğini düşünmemiştim. Yaşamak gerekiyormuş bazı şeyleri. Acını da tatlısını da bilmek gerekiyormuş. O kadar çok yargılıyoruz ki hayatı bir teşekkürü bile esirgeyebiliyoruz veya bir selamlama edasıyla vereceğimiz yüzümüzdeki tebessümü. Hatta bir insanı övmeyi zihnimizde gururumuzu sarsacak kadar zor bir şey olarak kodlamışız. Teşekkür etmeyi, özür dilemeyi, tatlı dillim olmayı önemseyemiyoruz. Bu nedenle hep kibirliyiz yaşamımıza karşı. Yüreğimizde sevgi taşımak yerine hep nefret barındırıyoruz. Bakış açımız hep bir olumsuz yargılarcasına. Oysa bir insan ufacık sevgiyle de olsa yeniden doğabilir. Hayata bir tebessümle tutunabilir. İnsanı insana bağlayan huzur sevgiyi paylaşmakla doğar. Her yeni bir günde güneşin doğuşuyla birlikte yeni umutların doğduğu gibi. İnsanın kendisine en güzel öykülerdeki karaktere bakarcasına baktığı gibi. Şu hayatta o kadar anlamsız konuları dert ediniyoruz ki. Gülmeyi dahi unutuyoruz. Kendimizi teselli edemiyoruz. En güzel iyi kileri unuturcasına…
Zamanla hayallerimiz, şu hayattaki tek ideallerimizi maddiyatla bağdaştırıyoruz. Hani insana sorulur ya bir dilek hakkınız olsa ne dilersiniz diye. Hatta bu soru sosyal medyalarda bayağı yaygınlaştı. Sanki tek ihtiyacımız olan şey dilek dilemek, batıl inançlar edinmek olurcasına. Ben sadece, barışı, adaleti, insanın kendisini parayla sınırlayıp sahici değerlerini kaybetmemesini. Ancak öyle refah ve huzur olur insanların yüz ifadesinde… Öyle bir hayat yaşanır ki insanoğlunun dilek dilemeye dahi ihtiyacı olmaz. TEŞEKKÜR ETMENİN HAKKI ANCAK ÖYLE VERİLİR…
ETİKETLER : Yazdır