YAZMAK ZORUNDAYIM..
29 Ekim 2015 16:36:22
İnanın bu yazıyı zorunda olduğum için yazıyorum.
Bu yazıyla piyasada bilerek yaratılan bilgi kirliliğini önlemeyi amaçlıyorum.
Geçmişe bir dönelim.
Yıl 2014 yerel seçimlere tam 3 ay var.
CHP Ereğlide Tek adamın tekelinde
İlçe Örgütü pasifize edilmiş, boyunduruk altına alınmış
Birkaç çatlak ses yükseliyor ama yandaşlar o sesleri kısıyor!..
CHP Genel Merkezi ise Tek Adamı istemiyor ve el altından ilçedeki kanat önderlerine haber gönderiyor:
Bize aday bulun
İşte hikâye de tam burada başlıyor.
Uzun süren görüşmelerin ardından Yeni Ufuk, Buket Müftüoğlu ismini öne çıkarıyor ve nabız yoklamaya başlıyor.
İlk gelen tepkiler olumlu olunca, propagandaya devam ediliyor.
İlk başta isim ciddiye alınmıyor.
Fakat Tek adam yüzünden partiden istifa eden Ereğlinin sayılı aileleri, Müftüoğluyla küs oldukları halde ricamızı kırmayıp, Müftüoğlu aday olursa, partimize geri döneriz beyanatı verince işler değişiyor!..
Müftüoğlu birden ciddi bir rakip haline geliyor.
Fakat CHP Genel Merkezi, Baykalın ardından Kılıçdaroğluna demediğini bırakmayan Müftüoğlunu sindirmekte zorlanıyor.
Fakat Yeni Ufuk yılmıyor.
Tek başına inandığı uğurda Buket Hanım için hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin mücadeleye devam ediyor.
Tabi Buket Hanım 30 Mart seçimlerinin hemen akabinde İstanbula geri dönüyor, Yeni Ufuk ise Buket Hanım, Ereğlideymişçesine bayramlarda, özel günlerde gerek internet sitesi, gerekse gazetesinde Buket Hanımın kutlama mesajlarını yayınlıyor.
Altını çizerek söylüyorum.
Hiçbir bedel talep etmeden!..
Aradan yaklaşık 2 sene geçiyor ve 7 Haziran seçimleri gelip çatıyor..
Kapılar yine zorlanmaya başlıyor.,
Buket Hanımın adaylığı için Genel Merkezin kapıları çalınıyor.
Görüşmeler devam ederken; Buket Hanım için Ereğlide yaratılan olumlu imaj işe yarıyor ama Müftüoğlu adaylık başvurusunu son güne bırakınca, emekler boşa gidiyor!..
Ama bunca yol kat etmişken pes etmekte olmuyor.
Tabi Buket Hanım bu arada yine İstanbula geri dönüyor.
Ama Yeni Ufuk Olası bir erken seçim için kolları tekrar sıvıyor ve CHPnin alternatif ismi olarak Müftüoğlunu ısıtmaya devam ediyor.
Aradan 2 ay geçtikten sonra erken seçim sinyalleri geliyor.
Ve tekrar Yeni Ufuk tarafından Müftüoğlu ismi gündeme taşınıyor..
İlde toplantılar yapılıyor, tekrar Ankara yollarına düşülüyor..
Gecenin bir yarısı gelen telefon ile şehir dışında gözden uzak yerlerde toplantılar yapılıyor ve Müftüoğluna referans olunuyor!..
Buket Hanımın aday olabilmesi için, Ereğlide ki STK Başkanları, gazetelere demeç veriyor; saygın işadamlarından imzalı referans mektupları alınıp, genel merkeze fakslanıyor!..
Ve Buket Hanım, 2 senelik çabanın ardından CHP Genel Merkezine kabul ettiriliyor..
İşte Buket Ablanın, Buket Hanım olduğu hikaye de burada başlıyor!.
Buket Hanımın adaylığının ardından bir gece sert tartışmalar eşliğinde seçim stratejisinin belirlendiği toplantı, çığırdan çıkıyor ve amacını aşıyor.
Aile içinde yaşanan bu tartışma Kol kırılır, yen içinde kalır prensibi ile gizli kalması gerekirken kısa zaman içerisinde Buket Hanım tarafından abartılarak alakasız kişilere ve gazetecilere anlatılmaya başlanıyor!.
Dedikodu alıp başını gidiyor!..
Aile mefhumu saygısızca bilerek ve isteyerek yok ediliyor!..
Hiç tanımadığım insanlardan bile bire bin katılarak; o gece yaşananlarla ilgili anlatılan hikayeleri dinlerken hem Buket Hanıma kızıyor hem de üzülüyorum.
İçimden Ben Buket Ablayı böyle tanımıyordum, diyorum..
Neyse deyip, işime geri dönüyorum.
Aradan birkaç gün geçiyor, sosyal medya üzerinden bir vatandaş bana bir resim yolluyor, Buket Müftüoğlunun giydirilmiş aracı, yalı caddesinin girişindeki yaya yoluna tecavüz ediyor.
Her gazetecinin yapması gerektiği gibi, resmi alıp, habere dönüştürüyorum.
Müftüoğlundan konuyla alakalı bir özür bile gelmezken; iğrenç ve kendisine hiç yakıştıramadığım yeni bir dedikodu ile sinir küpüne dönüyorum.
İddiaya göre; Müftüoğlu, bir gazeteci arkadaşımızın yanında Para istedi, bende vermedim diye bu haberi yaptı, diyor!..
1000 TLye satın aldığını öğrendiğim gazeteci ise, isim vermeden Şantajcı yaftasını yapıştırıyor!.
Evet 2 senedir hiçbir bedel talep etmeden desteklediğim, özel günlerde reklam ve ilanlarla Ereğlide yaşatmaya çalıştığım Buket Hanım, bana satılık kalemler vasıtasıyla böyle bir iftira atıyor!..
İlk başta bu olayı hazmetmekte zorlanıyorum, ama bir yandan da aklımın bir köşesinde aile içerisinde olan bir tartışmayı, abartarak alakasız kişilere bile anlatan biri, sana bunları yapmış çok mu?, diyerek kendimi avutuyorum..
Peki şimdi bunları niye yazıyorum?
Yazının başında da söylediğim gibi, çünkü zorunda bırakılıyorum.
Her gün başka bir dedikodu kulağıma geliyor.
Hepsine tek tek cevap vermektense, bu yöntemin daha etkili olacağını düşünerek; yazıyorum.
Tek üzüldüğüm, 2 senelik emeğimizin boşa çıkması ve Buket Müftüoğlu ismi üzerinde feci halde yanılmamız!..
Bunun için kamuoyundan özür diliyoruz..
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış