ANILARA SARILMAK..
06 Nisan 2020 13:04:02
Yaş aldıkça ve hele de Coronalı ev hapsiyle evlere zorunlu bir yaşam biçimine tabi tutulunca- özellikle de yaştaşlarımın- anılara sarıldığıni görüyorum. En yoğun bir sayfam var bugün...
*
Kimi daha dün gibi diyeceğimiz en eskilerden tutun da, yakın zaman da ise - daha dün gördüm yolda diyeceğimiz anılar demeti bunlar. Hele 0 fotoğraflar, canlanıyor gözümüzün önünde. Çoculukluk ve daha gençlik yıllarından kalma örneğin. Çoğu siyah beyaz, ama renkli yaşamlardan söz ediyorum....
*
"Tam da bu sabah o şarkıyı anımsıyorum hemen:
" Beni de alın koynunuza hatıralar/ Yeriniz ne yurdunuz ne/ Benden böyle korkunuz ne?/ Bazen sesinizi duyuyorum derin bir kuyudan/ Ah! Bu ömür tükenecek yolunuza hatıralar..."
*
En son gördüğüm ölü, rahmetli babamdı. Yüz on kiloluk babam, teneşirde 40 kilo bile değildi. Hıçkırıklara boğulmuştum. Günlerce yas tuttum. Bir de yüzünü sabah son kez gördüğüm Kadir Amcam'ın ertesi sabah ölüm haberini aldığımdaki halimi de unutamıyorum...
*
Bunu niye mi yazıyorum: Özcesi yaşamın boşluğunu, iyi ve anlaşılamayan bir serüveniniyle en son gördüğüm ölüyü-ölümü duyurmak için:
Özü,sözü, sevgisi, efendiliğiyle bir Özkan Gümüş'ün ölümünü duyurmak için. Bir ay oldu sanırım, iki kez düşüp omzundan ameliyat olduğunu gördüğümde:
" Özkan Bey. bu yıl bize yaramadı hiç" demişti. Yarım ağız gülmüştü. 0 Şimdi yok!"
*
Bir güzel insandı. Ne gençti ne de yaşlıydı. Cevvaldi. Katıksız bir Atatürkçü, Cumhuriyet- Sözcü okuru Dost İnsan: Allahın rahmeti üzerine olsun Ağabeyim. Bir güzel adam...
*
Komşu kapımızdı. bu acılı günleinde bir acı daha yaşadım....
ETİKETLER : Yazdır