PERİNÇEK ÖZELEŞTİRİ YAPMALI!
07 Kasim 2019 10:19:23
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, partisinin 11.genel kuruluna sunulmak üzere hazırladığı “rapor taslağı”nı okudum.
Vatan Partisi ve Perinçek, uzunca bir süredir sol kesimden sert eleştiriler alıyor. Rapor taslağından anlaşıldığına göre, eleştiriler bu kez parti içine de yansımış; partinin önde gelenleri Perinçek’e tavır almış görünüyorlar. Bunların içinde nerdeyse yarım yüzyıldır Perinçek’le birlikte yürüyenlerin de olması, Vatan Partisi’nin ciddi bir bunalımın eşiğinde olduğunu gösteriyor.
Anlaşmazlık,anlaşıldığına göre, Perinçek ile onun hakim olduğu merkez yönetiminin başçelişki ve milli mesele ile ittifaklar konusundaki kararlarıyla ilgili.
Perinçek’in adı İşçi Partisi iken, daha sonra, partinin ismini Vatan Partisi olarak değiştirmesi, sonuçta biçimsel de olsa, keyfi bir karar değildi.Sanırım dışarda ve içerde oluşan yeni güçler dengesinin somut analizinden çıkan bir değişiklikti bu:
Perinçek, anladığım kadarıyla, başçelişkinin milli çelişki olduğu tespitinden kalkarak bunun yarattığı güncel saflaşmanın Türkiye ile Batı (ABD+AB ve yandaşları) arasında olduğunu düşünüyor ve bunu şu şekilde şematize ediyor:
Türkiye Cephesi (Güçleri):
AKP+MHP+Vatan Partisi.
ABD ve yandaşları cephesi (güçleri):
CHP+HDP+SP ve AKP’ye karşı olan herkes.(Rapordan).
Perinçek, ayrıca HDP ile PKK’nın iç-içe örgütler olduğu tespitini yaparak bu partinin (HDP’nin) kapatılmasını istiyor.
Perinçek’in Kürt Sorunu’na yaklaşımı ise şöyle:
“Hem Türküz, hem Kürdüz, birlikte Türk milletiyiz.”
Perinçek ile Vatan Partisi’nin tahlilleri doğru mu ?
Türkiye’de başçelişki, ta 1940’lı yılların ikinci yarısından bu yana, sadece milli değil,milli-demokratik çelişkidir.
Milli çelişki, antiemperyalizmi; demokratik çelişki de antifeodalizmi ifade eder. Demokrasi, sınıfsal açıdan, yarı-feodal kalıntıların, onların dinsel kurumları dahil,tüm sınıfsal ilişki ve kurumlarına karşı verilen mücadeleyi öngörür. Ortaçağ gericiliğinin kalıntılarını reddeder yahut.
Perinçek’in milli-demokratik çelişkinin, sadece milli’sini öne alıp demokrasisini yok sayması; saflaşmayı da bu temel üzerine oturtması; bu şekilde, partisini, radikal (şoven) milliyetçi MHP ile ümmetçi/İslamcı AKP ile aynı ittifak içinde sayması yanlıştır.
Şu “vulger” yaklaşımı gözlüyorum:
Batı’ya karşı kim mücadele ediyorsa, o “milli”dir. Pratikte “cumhur”cudur. Perinçek, partisini de bu ittifak içinde sayıyor. Üstelik kimse ona gel demediği halde !..
Böyle yaklaşınca soruna, AKP’nin İslamcılığı, neoosmanlıcılığı, ümmetçiliği ve bunun pratikte uygulamaları, “milli” havuzda yıkanmış oluyor ! Bu arada MHP’nin radikal milliyetçiliği de !
Haliyle, demokrasi elde kalıyor !..
Perinçek’in AKP’ye antiemperyalist bir rozet takması ve bunu saflaşmada somutlaştırmada, en büyük hatası bence. “Ey Amerika” çekmekle kimse antiemperyalist olmaz !
Milli olan ne varsa Batı ile içerdeki yandaşlarına peşkeş çeken ve demokrasi kavramını biçimselleştiren bir iktidarı “Türkiye Gücü” saymak,fazla iyimserlik oluyor !
Perinçek’in Kürt sorununa milliyetçi/Türkçü yaklaşımı da, anlaşılan, partisi içindeki Kürt kökenli Marksistlerin tepkisine neden oluyor…
Perinçek’in/Vatan Partisi’nin kendi kafasında kurduğu ittifak, hem ideolojik/politik ve hem de pratik bakımlardan milli-demokratik bir ittifak değil!
Perinçek inadlaşmayı bırakmalıdır ! Tahlil ve tespitleri büyük ölçüde yanlış. Sosyalistlik savındaki bir partiye bu tavır/saflaşma yakışmıyor !
Perinçek,özeleştiri yapmalı, başçelişkiyi saptarken, onun demokrasi unsurunu gözardı etmemelidir !..
Bağımsızlık ve demokrasi mücadesi bir bütündür!..
ETİKETLER : Yazdır
Burada asıl konuşulması gereken hangi demokrasi, dünya hegomanyasinin yaşarmayan kurumsal yapının(establishment) iz düşümü olarak nitelendirilebilecek egemen batının filizleriyse bu ne kadar tarafsız olabilir.Bu tarafsızlığın içine terör örgütlerini desteklemek girer mi bu noktada adini vatan olarak değiştiren ve atatürkün izindeki bir partinin , kendini sol liberal etnikci (chp) olarak egerlendiren kendi insanini yukarıda bahsettigim egemenler emelleri icin katleden teror örgütlerini (hdp) gibi yapılarla uzlaşamiyacagi gözüküyor.Yakın gelecekte Türk insanının çıkarlarıyla uzlaşmayan bu partilerin birinin yok olacağı diğerininse doğum kodları ... DEVAMI
- s.
- 1