AÇMAZ!
21 Mayis 2019 15:21:15
Bizde, anlamına (halk egemenliği)koşut demokrasi modeli/tipi,sadece Atatürk döneminde,özellikle de yabancıların kirinin pasının eni-konu temizlendiği,Hatay’ın vatan topraklarına katıldığı 1931-1938 döneminde görüldü.
Sonrası,kavramın yozlaşma sürecidir…
Çok partili yaşam(1946),DP’nin iktidara gelmesi(1950),yabancı sermayenin yeniden egemenliği altına girmemiz sürecin satırbaşlarıdır.
Darbeler ve darbe girişimleriyle özel biçimlere bütünen bu süreç,şimdilik,Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle noktalanmış görünüyor.
Ama,sistemin oturmadığı da ortada:
Bunu,sadece vatansever yazarlar/aydınlar değil,burjuvazimizin elit kesimini oluşturan sanayiciler bile dile getirmeye başladı artık…
Örneğin,”Patronlar Kulübü”TÜSİAD,yeniden parlamenter sisteme dönülmesini istiyor…
Niçin istiyor?
Çünkü siyaset ile ekonomi arasında bir iç-bağ vardır.Hele ekonomisi,”kırılgan”sınıfına giren,çarklarının dönmesini dış borçlanmaya bağlamış bizim gibi bir ülkede…
Patronlar diyor ki mealen, siyasi sistem sorunlu.Bu da en berrak ifadesini ekonomide,ekonominin kötü gidişinde buluyor…Yeniden Batı’ya teslim olalım…
Batı’dan neyi kastettiklerine de en son TEPAV’ın raporuyla açıkladılar.Bir TOBB vakfı olan TEPAV’ın yorumu şöyle:
“En iyi çıkış yolu,IMF ile anlaşmaktan geçiyor…”
IMF ne ?
Emperyalizmin finansal kurumu.
Düşük faizli borç para verir,ama öte yandan ekonominizin dizginlerini eline geçirir…
Seçin beğenin…
Ya IMF.
Ya da tüketime/borçlanmaya dayalı batık ekonomi modeli…
AKP,IMF’ye karşı.İlke olarak haklı da.Çünkü IMF’ye evet dediniz mi ekonominin ve dolayısıyle siyasetin dizginleri resmen onlara geçiyor.Bir tür yarı-sömürge oluyorsunuz…
Şu var ki AKP’nin IMF’ye karşı olması,doğrudan kendi iktidarlarını,bunun somut bir biçimi olan mevcut rejimi sürdürme isteminden kaynaklanıyor.O kadar!
Ülke için alternatif projeleri yok çünkü.Zaten olsa,güzelim ülkemiz IMF’lik olmazdı!..
TÜSİAD ile TOBB’nin önerilerine bakıyoruz…Onlar da sınıfsal bir tavır sergiliyor.IMF’ye,gerçekte sermaye çıkarlarını korumak için teslimiyet öneriyor…
Güzelim ülkemizi düşünen yok!
Çıkışı ya da üretim ekonomisi modeline geçmek için kemer sıkmayı/tasarruf yapıp bunları üretken sektöre yatırmayı,bu arada devlet işletmeciliğini yeniden canlandırmayı isteyenler ise,ya ne yazık ki azınlıkta…
N’olacak şimdi???
ETİKETLER : Yazdır