
KOKTEYL
19 Aralik 2025 22:15:49
Elimde jel kalem, masamda daktilo kağıdı düşünüyorum:
Bugün ne/neyi yazayım ?
Gündem tıklım tıklım. Uyuşturucu, toplu seks, fuhuş, karapara aklama, DEM’in PKK’lılar için çıkarılacak yasanın adı üzerine önerisi ve yapılan tartışmalar, Apo’ya özgürlük mitingine Bahçeli’nin desteği, CHP ve AKP’nin süreç raporları, ABD ile İsrail’in SDG atraksiyonları, Afganistan kökenli uyuşturucu trafiği, AKP’deki Erdoğan sonrası sorusu, daha neler neler…
Hangi birini yazayım ?
Hepsi birbirinden önemli, kimileri diğerleriyle iç-bağlantısı olan konular.
Sonunda bugün sizlere birçok konu içinden seçtiğim üç konuluk bir “kokteyl” sunma kararı aldım.
ERDOĞAN’SIZ AKP OLUR MU ?
Erdoğan’ın AKP için ne ifade ettiğini uzun-uzadıya anlatmaya gerek yok.
Erdoğan, Türkiye İslamcı hareketinin Necmettin Erbakan ile birlikte en önemli ismi. İslamcı hareketin en büyük legal partisi olan AKP’yi Erdoğan kurdu ve iktidara getirdi. Şöyle böyle çeyrekyüzyıldır da iktidarda tutuyor.
Erdoğan ile AKP, biri diğerinin ismiyle anılan ayrılmaz bir bütün…
Ben kendi adıma Erdoğan’sız bir AKP düşünemiyorum. İnsanlar fanidir. Bu yüzden yaşı ilerleyen bir liderin henüz hayattayken ve işini yaparken bile ondan sonrasının düşünülmesi doğaldır. Bu nedenle Erdoğan sonrasının düşünülmesi de doğal.
Sanırım şu sıralar öyle de oluyor. Edoğan’dan sonra AKP’nin başına oğlu Bilal Erdoğan’ın geçeceğini iddia edenler de var, Dışişleri bakanı Fidan’ın geçeceğini iddia edenler de… Belki başka isimler de vardır, bilmiyorum. Bu konuyu tartışmayacağım.
Erdoğan’ın yerine AKP’nin başına kim gelirse gelsin, artık o parti AKP olmaz, adı belki devam eder ama içi boşalır, parçalanır. Erdoğan AKP’nin çimentosudur, o yoksa yapı dağılır…
Zaman zaman yazıyorum. Ben Erdoğan’ın yeniden aday olmasını isteyen bir kalemim. Çünkü Erdoğan’ı o koltuğa halk kitleleri oturttu, eğer gönderilecekse yine halk kitleleri göndermelidir. Kitlelerin Erdoğan’sız bir AKP’yi sandıkta göndermeleriyle Erdoğan’lı bir AKP’yi göndermeleri çok farklı şeylerdir. Erdoğan’lı AKP’nin seçimi yitirmesi, onun iktidarının artık çoğunluk tarafından tasvip edilmediği anlamına gelir. Bu aynı zamanda İslamcı harekatın gerilediğini gösterir. Bu önemli bir olay olarak tarihe geçer…
Erdoğan’sız AKP’nin seçimi yitirmesi ise sıradan bir olay olarak tarihe geçer. Çünkü Erdoğan’sız bir AKP’nin seçim kazanma şansı sıfırdır.
AKP’nin başına Erdoğan’dan sonra kim gelirse gelsin, partisini ilk seçimden sonra tabela partisi olmaktan kurtaramaz.
Bu yüzden AKP’deki Erdoğan sonrası tartışmalarını anlamsız buluyorum.
PKK YASASININ ADI ?
DEM’i yöneten Apo’cu klik burnundan kıl aldırmıyor. Anayasa değişikliği istiyor, Lozan’a ve ulus-devlete Barrack ağızıyla karış çıkıyor, iki toplumlu Türkiye istiyor…
Son olarak PKK’lılar için çıkartılacak yasanın adının “geçiş yasası” veya “barış yasası” olmasını istedi.
Adalet Bakanı pek sevdiğim birisi değildir, ama bu isteğe karşı verdiği şu yanıtı sevdim:
“Bunlar olmaz ! Türkiye kimseyle savaşmıyor !..”
Ben bu fikri bu köşede aylar önce işlemiştim.
Kürt Sorunu Türkiye’nin bir iç-sorunudur.
Türkler ve Kürtler bin yıldır Anadolu’da kardeşçe birlikte yaşıyorlar. Aralarında bir soy savaşı yok. Osmanlı’ya cumhuriyete başkaldıran Kürt liderler oldu gerçi, ama bunlar tüm Kürtlerden kabul gören olaylar değildi. Kalkışmalarda dış etkenlerin de rolü vardı.
Tersi, Kürt mandacı siyasetçilerin aksi yöndeki iddiaları, şu ABD/BOP adına Türkiye’yi bölmeye çalışan Kürt siyasetçilerin yalanıdır.
Kaldı ki bir terör örgütü olan PKK, devletin değil, iktidarın resmi bir ortağı bile olmayan MHP liderinin isteği ve Apo’nun çağrısı üzerine kendisini feshedip teslim olan bir örgüt.
Çıkacak yasalardan üyeleri koşullu olarak yararlandırılacak…
Neyin barışından sözediyorsunuz siz !..
Beyaz bayrağı çekmişsin, kendini feshetmişsin, dağdan inmeye, hapisten çıkmaya dünden hazırsın, çünkü çaresizsin… Kime neyi dayatmaya hakkın ve gücün var !
Yalancı pehlivanlar gibi hala kabararak ortalıkta dolaşman olsa olsa güldürüyor insanları !..
UYUŞTURUCU ROTASI
Kuran’da içkiyle ilgili dört ayet vardır, son ayette içki yasaklanır. Uyuşturucu tabiri Kuran’da yoktur, ama islam keyif verici maddelere yasakçı bir tavırla yaklaşır..
Orası öyledir ama, İslamcı ülkelerin kümelendiği Ortadoğu adeta bir uyuşturucu cenneti gibidir. Bize uyuşturucu İran üzerinden Afganistan’dan geliyormuş. Afganistan ve İran şeriatla yönetilen ülkeler, Türkiye’de ise halkın yüzde 95’i Müslüman.
Hani, akrep etmez akrabanın akrabaya ettiğini diye bir laf vardır, işte bu !
Son uyuşturucu operasyonlarının muhafazakar medya kaynaklı olması tesadüf değil.. Pipoyla meth ya da pipetle kokain çekip Lozan ve laikliğe fena halde bindiren yazılar döktürmek yeni moda sanırım !
Bence İslamcı harekete en büyük kötülüğü, bu “İslamcı” geçinen İslam karşıtları yapıyor. İslamı bir para kazanma aracı olarak gören sahtekârlar !..
ETİKETLER : Yazdır







