
CHP NE YAPACAK ?
14 Kasim 2025 22:12:09
Önceki yazımda İBB iddianamesiyle ilgilenmediğimi yazmıştım. Sanırım yanlış anlayanlar oldu. İddianameyle ilgilenmiyorum derken, onun içeriğiyle ilgilenmediğimi söylemek istemiştim. Yoksa uzun süredir beklenen iddianamenin açıklanması elbette önemli bir olay. İddianamenin açıklanması yargı sürecine geçileceği anlamına da geliyor ki bu çok daha önemli.
İtiraf etmeliyim ki ilgisizliğimin bileşiminde biraz da tembellik var: 4bin 900 sayfalık metni okumaya kalkışsan haftalar sürerdi bu. Zaten son zamanlarda gözlerim de pek iyi değil. Her şeye rağmen kendimle inatlaşıp metni baştan sona okusam, eminim hiçbir şey anlamayacaktım, çünkü hukukçu Bu yüzden, ayrıntılarını bir yana koyalım, metnin hukuki bir metin olup olmadığını, yani tutarlı konutlara dayalı olup olmadığını da ayrımsayamayacaktım. Bu yüzden okumamaya karar verdim.
İddianamenin şurasından burasından bir şeyler çırpıştırıp onlar üzerinden bir şeyler söyleyebilirdim gerçi; ama okura ve kendime karşı yapılmış bir haksızlık olurdu bu. Dürüstlük de olmazdı.
Şimdi, sadece iki gün içinde 4 bin 900 sayfalık metni hatmedip üzerinde güvercin taklaları atan yazarları ve TV’lerdeki çok bilmişleri okuyup izleyerek vakit öldürüyorum.
Bu konuda beni ilgilendiren sorular şunlar: Yargılama ne kadar sürecek ? Süreç şeffaf ve âdil bir süreç olacak mı ? Yargılama sonunda İmamoğlu tan-tuna gidecek mi sıyıracak mı ?
Marx, “Gerçek devrimcidir” der. Devrimciler gerçeklerle yüzleşmekten çekinmezler. Bu dava daha şimdiden şu sonuçları çağrıştırmaya başladı:
İmamoğlu’nun siyaseten saf dışı kalma olasılığı, yargı süreci sonunda aklanıp cumhurbaşkanı adayı olarak gelecek seçime katılması olasılığından çok daha yüksek.
Eğer İBB soruşturması, İmamoğlu’nun safdışı edilmesi için açıldıysa, bu şimdiden başarıya erişmiş gözüküyor.
Bence çok olağanüstü gelişmeler olmazsa, İmamoğlu CHP adayı olarak gelecek cumhurbaşkanlığı seçimine katılamayacak.
Ortalama zekaye sahip herkesin görebileceği bu gerçek kendi içinde bir soru da taşıyor: Bu durumda CHP ne yapacak, nasıl bir strateji izleyecek ?
CHP’yi yönetenler yerel seçimlerden sonra yaptıkları hatalara yenilerini ekleyip büyük kitlelerin değişim isteklerini çöpe mi atacaklar, yoksa somut durumun somut bir analizini yapıp iktidarın kuşatmasını yeralabilecekler mi ?
Yerel seçimden sonra CHP’yi yönetenler iki büyük hata yaptı:
Birincisi, zeki bir siyasetçi olan Erdoğan’ın “yumuşama” taktiğinin sonuçlarını fark edemediler.
İkincisi de, ortada fol yok yumurta yokken İmamoğlu’nun kendisini cumhurbaşkanı adayı ilân edip Erdoğan’a karşı çok agrasif bir muhalefete girişmeseydi.
Bu hataydı, çünkü İmamoğlu sonuçta bir belediye başkanıydı, ortada bir seçim havası yoktu,zaten kampanya da bir erken seçimi değil doğrudan Erdoğan’ı hedef alıyordu.
(Bunun altını şimdi çizmiyorum. O dönemde yazdığım bir-iki yazıda da bu iki yanlışın üzerinde durmuştum. Meraklısı arşivden okayabilir.)
CHP’ye bakıyorum: İBB iddianamesinin “boş” olduğunu ileri sürerek yandaş basının abartılı suçlamalarını göğüslemeye çalışıyor.
Bu doğru bir taktik elbette. Peki sonra ? CHP tüm geleceğini yargı süreci sonunda İmamoğlu ile arkadaşlarının aklanacağı umuduna mı bağlayacak, yoksa dava sürecinin CHP’nin tüzel kişiliğini yok etme yoluna sarkılabileceği olasılığı ile İmamoğlu’suz bir seçime gidilebileceği gerçeğine şimdiden hazırlanma yolunu mu tutacak ?
İkincisi daha doğru olur diye düşünüyorum. Çünkü gözönündeki gerçekler uzağı gören çözümler üretilmesini zorunlu hale getiriyor.
ETİKETLER : Yazdır







