YAKUP YILMAZ DAVASI-4 SON SÖZ
16 Ekim 2024 14:58:24
Bu yazı dizişini sonlandırmaya karar verdim.
Bu nedenle yazının başlığını Son Söz olarak belirledim.
İddiaların tamamını didik didik okudum.
O kadar saçma, iftiraya dayalı ve temelsiz ki söyleyecek söz bulamadım.
Av. Tülay Bekar’ın savcılığa ihbar niteliğinde sunmaya çalıştığı bizi ‘Uyuşturucu Çeteleri’ne benzettiği hayali sunum, zihnimde ‘yok artık’ dedirtse de, bunların tamamının cevabını mahkemede dinlemek istediğim için konuya video hazırlanana kadar ara vereceğim.
Çünkü gündemin Yakup Yılmaz’ın sahte işçi dostu söylemlerinden ve Tülay Bekar’ın mahkemeyi kandırmaya yönelik şov, iftira ve manipülasyonlarında daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Sadece anekdot olarak şunu ekleyeceğim.
Tülay Bekar, mahkeme salonunda sarf ettiği (her zamanki gibi dava konusunu ilgilendirmeyen) sözlerinin birinde ‘Kardeşimin aday olduğu genel kurulda, bilerek genel kurula katılmadım ki, kardeşim Yakup Yılmaz benim gücümle seçimi aldı, algısı yaratılmasın’, şeklinde bir laf etti.
İyi de bu hanımefendi. Yakup Yılmaz’ın zaten kongrede tek aday olduğunu bilmiyor muydu?
Bekar, gündemden gerçekten bu kadar mı uzaktı?
Yoksa yine manipülasyon mu yapıyordu?
Peki bu manipülasyonsa, aynı zamanda, söylem, kardeşini aşağılanmak anlamına gelmiyor muydu?
Şahsen ben Tülay Bekar’ı Yakup Yılmaz’ın Türk Metal Sendikası Şube Başkanlığı döneminde aldığı işçi davalarından tanıyordum.
Ardından AK Parti İlçe Başkanı M.Mucahit Andiç’in babasının katili’nin avukatlığına soyunduğu zaman ismini duydum.
Benim için Tülay Bekar ismi hiçbir anlam ifade etmiyorsa, Erdemir işçisi için ne ifade etmeliydi, onu sorguladım?
Fakat yine cevabını bulamadım.
Neyse..
Mahkeme salonundaki performansı ve Bekar’ı ters köşelere savurduğu performansı ile takdir ettiğim kardeşim, arkadaşım, avukatım Hasan Tuzcu, kendilerini hakkında iftira’dan suçduyurusunda bulundu.
Mahkemede sanırım, bu soruların cevaplarını hep birlikte arayacağız.
İşin özeti şu:
Yakup Yılmaz ve Tülay Bekar, piyasada gezinen ve yalanı meslek haline getirmiş 1-2 kişinin söylemlerine inanıp, bizleri hedef aldı. (Sazan Sarmalı)
Sonradan pişman olsalar da geri adım atamadılar.
Zaten Tülay Bekar’ın cübbeyi çıkartarak; şov yaptığı son mahkemede itiraf ettiği gibi, ellerinde sokak dedikosundan başka bir delil yoktu.
Bulamazlardı da, çünkü olayın kahramanı ben değil, kendilerinin ve yanındakilerin hayal güçleriydi...
Her ne kadar Erdemir içerisinde ve sokakta algı yapmaya çalışsalardı, gerçek birgün gün yüzüne çıkacaktı.
İşte o gün bugün..
2 sene sonra gerçek ortaya çıktı.
İleriki zamanlarda Tülay Bekar ismini bu satırlarda çok daha fazla göreceksiniz.
Çünkü yine bir kumpas ve iftira söylemleri kulağıma geliyor!..
İlerleyen dönemlerde, sular biraz daha ısınacak!..
Bekleyip, göreceğiz..
ETİKETLER : Yazdır
Bu bahsesilen kadın bürokrat, bakan, vekil felan mı, kardeşi bunun yüzünden nasıl seçim kazanacak anlam veremedim bu söylemine. Madem bu kadar nüfuslu kardeşini illaki bir yere yerleştirebilir, atamasını da bizzat kendisi yapar herhalde
- s.
- 1