NERDE KALMIŞTIK ?
05 Nisan 2022 23:03:31
Eşim Zehra’nın ani gelişen bir sağlık sorunu nedeniyle bir haftadır yazı yazmaya fırsat bulamadım. Gazete bile okuyamadım dersem anlayın işte…Kentlerarası gelgitlerle iyice yoğunlaşan bir hafta geçirdik. Değerli hekimlerin üstün çabası ve dostların, tanıdıkların omuz omuza vermesiyle sorunu şimdilik aştık. Zehra dün taburcu oldu. Haftaya kontrole gidecek…
Yazı makinasını ancak bugün anımsayabildim. Gündemle de ancak bugün ilgilenebildim.
o o
Güzelim ülkemizde bir haftada iyiye giden hiç bir şey olmamış:
Tam tersi, açlık ve yoksullukla sarmaşan fizyolojik sefalet biraz daha boyutlanmış.
Enflasyon liginde Zimbabve’den sonra ikinci sıradayız. Faiz sebep enflasyon netice filan diyorlardı, politika faizi aylardır yüzde 14’te tutuluyor, buna karşılık enflasyon bulutların üzerinde: TÜİK’in Mart enflasyonu yüzde 60’ı aştı, ENAG yüzde 142 diyor…
Domates, biber, salatalık, patlıcan, kabak vb. taneyle satılıyor.
Dereotu 9 lira !
Halk perişan…
Yandaşlarla garnilenen küçük bir azınlığın şıngır mıngır yaşamı doludizgin sürüyor ama…Örneğin beş yıldızlı otellerde iftar adisyonu 1250-1500 lira.
AKP, tek haneli enflasyonla işbaşını yapmıştı.
20.yılında enflasyon, üstelik TÜİK enflasyonu yüzde 60’ı aştı.
o o
Nebati ne yapsın ?
Çıktı TV’ye “Elhemdüillah (Allaha Şükür)”! dedi, “işler yolunda..”
Aslında İslam terminolojisi kullandı, “hamdolsun” dedi…
Faizi zaptettiklerini filan söyledi, yükselen dolara değinmedi, enflasyon düşecek sözünü verdi yine…
Geçen Ocak’ta da enflasyon düşecek, seçim yılı tek haneye inecek demişti…
Zaten artık ne TÜİK’e inanan var, ne de iktidardaki siyasetçilere… Bundandır artık orantısız sallanmaya..
Onların işi de zor. Patlıcanın, kabağın taneyle satıldığı bir ülkede halkın karşısına çıkmak bile cesaret ister.
Durumun parlak olmadığını onlar da kabul ediyor artık. Ellerinden gelen, “hamdolsun” filanla durumu kurtarmaya çalışmak…
“Battık” diyecek halleri yok ya !..
o o
Durum hakikaten kötü…
Halkın satınalma gücü yerlerde sürünüyor, ivedi olarak soruna el atılması gerekiyor. Ama pek oralı değiller. Örneğin asgari ücretin güncellenmesine Erdoğan sıcak değil. O sıcak değilse ötekilerin söylediklerinin kıymet-i harbiyesi yok zaten !..
o o
1960’lı yıllardan bu yana gazeteci olarak çok kriz gördüm, tümü de ekonomi kaynaklıydı; ama, iktidarların gelip gittiği krizlerin ekonomik altyapısı bugünkü kadar berbat değildi, yine de..
Şimdi bakıyorum:
Halk inanılmaz bir sakinlik (yoksa edilgenlik mi demeliydim) içinde… Muhalefet inanılmaz bir tekdüzelik sergiliyor. İktidar inanılmaz bir vurdumduymazlık içinde…
Normal değil bu.
Acaba diyorum bunun nedeni seçimin yakın olması mı ? Yoksa, güzelim ülkemiz, tükenmişlik sendromunun dışavurumu mu bu?
Ölmüşüz, ağlayanımız yok!..
ETİKETLER : Yazdır