1000 MARKET SEÇİM YATIRIMI
04 Ekim 2021 13:10:22
Cumhurbaşkanı Erdoğan Tarım Kredi Koopratiflerinin 1000 (bin) market kuracağını açıkladı.
Tarım Kredi Kooperatifleri eskiden Ziraat Bankasının bünyesindeydi. 1977’de Merkez Birliği kurulunca bağımsız bir yapıya kavuştu. Ama yine de bir gözü ve kulağı iktidarda…
Çünkü, Tarım Kredi Kooperatiflerinin de varlığı Erdoğan’ın iki dudağı arasında.
Tarım Kredi Kooperatiflerinin marketçiliği yeni de değil üstelik; bizim buralarda bile şubesi var. Anlaşılan 1000 marketle zincir marketlere savaş açılacak !
Tutar mı, işe yarar mı peki ?
Bizim Zehra, yerel piyasanın girdisini çıktısını çok iyi bilir, ona sordum:
“Tarım Kredi Kooperatifi’nin marketi diğerlerinden daha mı ucuz ?”
Şöyle yanıtladı:
“Altı çizilecek önemli bir fark yok…”
Market sayısının yükselmesi, başlarda beş zincir marketin satışlarını ve kârlarını belirli ölçüde azaltabilir. Ama yine de bunun tüketiciye orta vadede bir yararı olmaz. Çünkü herkes bilir ki rekabetin yolaçacağı fiyat indirimleri geçici olur. Kıyasıya rekabet tekel pozisyondaki oyuncuların giderek daha da güçlenmesine yolaçar; tekelcilik, daha üstdüzeyde bir tekelciliği doğurur. Bu da yeni yapay fiyat artışları demektir.
Serbest Piyasa Ekonomisinde fiyatlar, teorik olarak, piyasanın iç mekanizması tarafından belirlenir. Neoliberalizmin borusunun öttüğü tekelci ekonomilerde, ise, fiyatları gerçekte tekeller belirler. Tekel fiyatları, enflasyonun üzerinde seyreder genelde. Çünkü enflasyonun sonuçları arasında yapay fiyat yükselmeleri de vardır. Ama dedim ya, tekelci kapitalizmin kuralları burada da işler, büyük balıklar küçükleri yutar, her alandaki tekeller daha da güçlenir bu süreçte…
Fiyatların serbestçe belirlendiği rekabetçi ekonomiler 19. Yüzyılda kaldı !..
**
İktidarın 1000 market çıkışı, bana sosyal demokratların “Halk Kooperatifleri”ni anımsattı. Halk Kooperatiflerinde aracıyı ortadan çıkartıp kâr marjını düşük tutarak piyasanın altındaki fiyatlarla tüketicilere temel ihtiyaç malları satma ilkesi hiç kalıcı olmadı şimdiye kadar. Çünkü Halk Kooperatifleri de tekelci kapitalizmin bir parçasıydı, mal tedarikinden ulaşıma kadar piyasa çarkının ister istemez içinde kalıyordu. Nakit satış yapmaları da satış koşullarını zorluyordu. Sonunda bir bir yokoldulardı…Çünkü düşük fiyatla mal satmak, onları maliyetin altındaki fiyatlara zorluyordu. İBB’nin ekmek satışları gibi…
Fiyatları düşürme için yapay rekabet ortamı yaratmak işe yaramaz, enflasyonist baskıyı ortadan kaldıracak önlemler almak gerekir: Üretim-tüketim dengesi ile bütçe ve cari açığı kabül edilebilir seviyelere çekmek…
1000 market çıkışı, zincir marketleri sürgit hizaya sokmaz, ama geçici fiyat düşüklükleri sağlayarak belki seçim yatırımı olarak işe yarayabilir.
İktidarın aldığı her önlem, artık yaklaşan seçim düşünülerek alınıyor. 1000 market de onlardan birisi…
Anayasa değişikliği tasarısı ile seçim kanunu tasarısı da, aynı hedefe kilitli. Anayasa, işe yamadığı anlaşılan Başkanlık Sistemi’ni revize edecek; seçim yasası da, az oyla çok milletvekili çıkartma dümenine yaslanacak…
Ancak…
İktidar ne yaparsa yapsın, gidici. Çünkü Ülkeyi yönetemez hale geldi, halkın güvenini kaybetti…
Geçenlerde iktidarın en hararetli destekçilerinden Perinçek, “Erdoğan’a birileri yenildiğini söylemeli artık” dedi…
Aslında Erdoğan da biliyor bunu. Ama, şöyle bir özdeyişimiz de vardır:
Çıkmayan candan umut kesilmez !..
ETİKETLER : Yazdır
market yapılsa ne olacak. haberlerde çıkan cumhur başkanının market alışverişinde kasadayken yanında duran 5 kg lık yağ fiyatına bakın. bundan daha uygunları var piyasada. göz boyamak halkı sus-pus yapma hareketleri bunlar. işe de yarıyor ama...
- s.
- 1