HDP KAPATILMALI MI ?
19 Mart 2021 22:37:31
Başlıktaki soru, gündemin sürmanşeti şu sıralar…
Bu köşeyi sürekli izleyenler anımsayacaklardır:
PKK’ya karşı birisiyimdir ben. PKK’nın siyasi çizgisi/stratejisi, bunun sözel ifade biçimleri ile sosyal pratiğe yansıma yöntemleri hiçbir zaman içime sinmedi benim, giderek de nefrete dönüştü.
Nerdeyse elli küsur yıldır…
Yani, PKK’nın henüz yeni kurulduğu, ABD’nin paralı askerine henüz dönüşmediği yıllardan bu yana…
Gerekçem şuydu:
PKK, Türkiye’yi bölmek, Doğu ve Güneydoğu’da bir Kürt devleti kurmak istiyordu. İlk aşamada özerk bir bölge…
Üstelik bunu, radikal sosyalist bir ideolojik platforma oturtma çabası içindeydi. Yöntem olarak silahlı mücadeleyi seçmişti.
Sosyalizm, milli azınlıkların ayrılma hakkını ilke olarak kabül eder. Ancak, bu hak, mutlak bir hak değildir; görecelidir. Ülkenin ve emekçilerin esenliğine zarar verecekse, ayrılma reddedilir; özerlik demokratik sürecin koşullarına bırakılır…
Bakıyordum ve bakıyorduk:
PKK solcuyum filan diyordu ama, 1960’lı yılların sonlarında, Türkiye’de antiemperyalist emekçi mücadelesi gitgide yükselirken, bunu kendi amaçları için kullanmaya çalışıyordu; mücadeleyi objektif olarak provoke ediyordu.
Bu tam da emperyalizmin, özellikle de ABD emperyalizminin arayıp da bulamayacağı bir şeydi !
Çünkü ABD, ünlü Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye’yi de bölmek; Irak, Suriye, İran ve Türkiye’deki Kürtleri İsrail tipi bir uydu devlette buluşturmak istiyordu.
PKK’ya yanaştılar. Zaman içinde PKK radikal milliyetçi bir çizgiye kayarken ABD’nin de paralı askerine dönüştü.
Hala aynı çizgide. ABD nereyi işaret ederse, orada,: Türkiye de, Irak’ta, Suriye’de…
Şu an kendi içinde mezhep kavgası yaşıyor gerçi, ama her iki taraf da ABD’siz adım atacak özgürlüğe sahip değiller.
Bu süreç içinde PKK kurşunlarıyla onbinlerce insanımız öldü, yaralandı, sakat kaldı. Bunların çoğu emekçi çocuklarıydı…
Karşı çıkmayacak mıydık !
**
Çok milliyetli ülkelerde azınlıklar sorunu hep olmuştur. Buradan bakıldığında, Türkiye’de bir Kürt Sorunu vardır. Ama bu sorun, Türkiye’nin iç sorunudur. Süreç içinde çözülür.
Öyle olmadı mı !
Türkiye’de bugün, Kürtler dahil, hangi milli azınlık ve dini topluluk üzerinde baskı var ? Hepsi, yurttaşlık haklarına sahip değil mi ? Ekonomik, siyasal, sosyal ve kütürel alanlarda ayrılıkçılık, asimilasyon var mı ? Yok. Kürtçe de serbest, Yunanca da, Ermenice de, vb. Gazete çıkartıyorlar, okulları var, TV’leri, radyoları var, hatta devletin TRT’sinin bile Kürdi kanalı var…
Denilebilir ki, Kürtler de öteki milli azınlıklar gibi, her türlü özgürlüğe sahip. Bin yıldır kardeşçe yaşıyorlar Anadolu topraklarında…
Sorun, Kürtler değil. Sorun, PKK ! Sorun, PKK ile arasında bir türlü kırmızı çizgi çekemeyen HDP ! HDP inatlaşıyor, PKK’ya karşı başını dikemiyor, hala onun gölgesinde yaşamaya çalışıyor, en azından tepki veremiyor…
Oysa, kolluk güçlerinin canları-kanları pahasına sürdürdüğü mücadeleler sonucu PKK artık büyük ölçüde etkisiz hale getirildi. HDP’nin PKK’dan korkması için bir neden kalmadı. PKK çjzgisinin iflas ettiğinin de bilincinde HDP…
Öyleyse niçin PKK’nın gölgesinden çıkmıyorlar ? Yoksa çıkmak mı istemiyor ?
Bunu eleştiriyorum daima.
Ama şunu söyledim ve söyleyeceğim öte yandan:
Kürt kökenli siyasetçilere yasak getirmek, parti kapatmak , bunlar çözüm değil. Geçmişte bunlar denendi. Biri kapatıldı, öteki açıldı. Açma-kapatma sürecinde, onlara oy veren milyonlarca seçmenin tercihi değişmedi. Bu kez yeni kurulan partiye yöneldiler.
Bir siyasal partinin kemikleşmiş seçmen kitlesi varsa, o parti şu veya bu şekilde yaşar. Seçmen desteği sürdükçe onu kimse safdışı edemez.
Geçmişte HDP çizgisinde 6-7 parti kuruldu. Bunların hepsi kapatıldı, bu kez HDP olarak ayaktalar. HDP’yi kapatın, bir şekilde legal siyasette varolacaklardır yine çünkü tabanları var.
Kürt kökenli siyasal harekete karşı izlenmesi gereken doğru politika, askeri planda PKK’yı daha da ufaltacak önlemler arttırılırken, HDP’yi legal siyasette özgür bırakmak, demokratik çerçeve içinde büyümesinin önüne set çekmemek gerekiyor.
Bu politika, HDP’nin legal siyasete bütünüyle entegre olma yolunu açabilir.
Şunu unutmayalım:
HDP’nin 6 milyon seçmeni, PKK’ya değil, legal siyasete oy veriyor ! HDP ile PKK’yı aynileştirdiniz mi o zaman HDP’ye oy verenleri PKK’lı saymak gibi bir saçmalığın içine düşersiniz !
İçişleri Bakanı Türkiye’deki PKK’ların sayısının 300’e gerilediğini söyledi. PKK bitme noktasında. HDP bir silkinse, onlar da düşecek sırtlarından !
HDP ne yapıyor peki ?
Modası geçmiş demokrasi klişelerle kendisini savunmaya çalışıyor !
Peki neden çıkıp da, PKK’yı reddettiğini açıklamıyor ?
PKK’ya selam, ligal siyasete devam zihniyeti bir yerde yeniden kırılacaktı. O yerdeyiz.
HDP kapatılacağına ona PKK’dan kopmak için manevra alanı bırakmak daha doğru değil midir ?
HDP eğer sadece Kürt halkının değil, isminde olduğu gibi “halkların” partisi ise, halkların ulusal ve uluslararası çıkarlarının ABD ve kucağındaki PKK ile çeliştiğini de görmek zorundadır.
ETİKETLER : Yazdır