YENİ PARTİLERİN KADROLAŞMA HANDİKAPI
28 Haziran 2020 16:15:38
Geçenlerde İyi Parti (İP) Genel Başkanı Akşener, Babacan’ın DEVA’sı ile Davutoğlu’nun Gelecek’ine, “Millet İttifakı’na gelin, parlamentarizmde birleşelim” çağrısı yaptı.
Çağrıyı, üstü kapalı bir şekilde Kılıçdaroğlu da yineledi.
CHP ve İP, bu iki yeni partiden ne umuyorlar ?
Millet ittifakına dört-beş puanlık bir destek! Eğer kabül ederlerse, dört-beş puan, AKP’nin tabanından çekilecek, Millet İttifakı’nın havuzuna basılacak. Bunlar, bir tür emme basma tulumba işlevi görecekler…
Olabilir mi ?
Olabilir…
DEVA da, GP de AKP kökenli partiler. DEVA Genel Başkanının dışarda, GP Genel Başkanı Davutoğlu’nun da içerde belirli bir karşılığı var. Aslında bu ikisi tek parti olarak çıkmalıydı ortaya. O zaman kalıcı olma olasılıkları şimdikinden daha fazla olurdu. Belki ilerde birleşirler, şimdiden bir şey söylenemez…
Cumhur ittifakı, Siyasal Partiler ve seçim kanununu değiştirerek Gelecek ile DEVA’nın seçime katılmasını engelleyebilir, Ama, bu çok önemli değil. Muhalefet Partilerinin tabanda yapacağı ittifak, kısıtlamalarının aşılmasını sağlayabilir.
AKP oy kaybediyor. MHP oy kaybediyor. Buna karşılık İyi Parti belirli bir taban buldu kendisine, milliyetçi akımın anapartisi olma yolunda ciddi adımlar atmaya başladı. CHP de büyüyor…
Peki, DEVA veya GP’den birisi, uzun vadede, AKP’ye alternatif bir parti haline gelebilir mi?
Teorik olarak gelebilirler. Çünkü bunlar da, AKP’nin, ilk ortaya çıktığı yıllardaki Muhafazakar demokrat kimliğine talip olan partiler. Sosyal tabanlar da aynı.
Ama, olası bir erken seçime veya 2023 seçimine kadar böylesi bir patlama yapmalarını ben beklemiyorum.
Bu iki parti, 2023’e kadar, Millet İttifakı’nın stepnesi olmaya aday bence…
GP ve DEVA’nın zaman içinde AKP’ye alternatif olmalarının yolu açık, ama o yol şase bile değil, ham yol !
Çünkü yeni bir partinin finansal sorunlarını çözmesi, tüm Türkiye’de teşkilatlanması, sadece merkezde değil taşrada da yeni kadrolar oluşturması çok zor bir süreçtir. AKP’nin engellemelerini aşması bir yana.
Bu iki partinin en büyük handikaplarından birisi de, kadrolaşmada karşılaşacağı güçlükler olacak.
Daha şimdiden görülen, AKP’de ve genelde sağ tarafta ne kadar küskün, itilmiş, dışlanmış, ıcığı cıcığı çıkmış, yeteneksiz deklase politikacı varsa, kapağı bu iki partiye atmaya çalışıyorlar.
Biz bunu bizim buralarda bile gözlemleyebiliyoruz.
Yeni partilerin genel merkezlerinin, bu gibileri reddetme şansları da yok şu an. Seçime katılabilmeleri için tüm illerin yarıdan çoğunda örgütlenmiş olmaları gerekiyor, çünkü.
Aynı süreçten İyi Parti de geçti. Ancak, CHP ile yaptığı ittifak sonucu parlamentoda grup kurunca, taşra kadrolarını yeniden gözden geçirme şansına da kavuştu. Çürük elmaları ayıklamaya başladı. Bu da belirli bir tabana tutunma şansını yükseltti.
Şöyle bir şey düşünelim:
Diyelim ki AKP’de hiçbir varlık gösterememiş, tam tersi partisine seçim kaybettirmiş, zarar vermiş birisi; veya hiçbir politik deneyimi olmadığı halde üç beş kuruşu olan birisini partinin yerel yönetimine getirildi.
AKP tabanındaki küskünler bile bunların ardına takılılp GP ve DEVA’ya giderler mi !
Bu iki parti şu sıralar taşrada hızla örgütlenmeye çalışıyor, ama genelde AKP’nin dışladığı kimselerin önderliğinde ! Bu durum onların ilkeli bir gelişim göstermelerinin önündeki ön önemli handikap olacaktır.
00
Başa sarıyorum…
Anketlere göre Millet ve Cumhur İttifakları tahtıravalisinin Millet kefesi şu an ağır basıyor. GP ve DEVA, kılıçlarını ağır basan kefeye de koysalar, bir erken veya zamanında seçimi kesinkes Milletçilerin kazanacağı anlamına gelmiyor bu.
Kilit parti, hala, yüzde 10 civarındaki oyu ile HDP. Ve HDP, millet ittifakı ile artık tabanda filan değil, açık ve net şekilde işbirliği yapabileceğini söylüyor, dayatıyor…
Peki bu mümkün olmazsa devreye AKP girebilir mi ? Açılım filan… Politikada olmaz diye bir şey yoktur. Olabilir. Bu işe milliyetçi Bahçeli ne der, o konuda bile şimdiden bir şey söylenemez.
Politikada dostluklar yoktur, çıkarlar vardır.
Hele çukura düşmeye bir adım kalmışlar için…
ETİKETLER : Yazdır