YANDAŞ BASININ DRAMI!
05 Kasim 2019 11:08:06
Basın;yerel,bölgesel ve ulusal diye üçe ayrılır.
Biçimsel bir ayrımdır bu.Gazetelerin dağıtım alanlarını belirler.Yoksa,gazete gazetedir;gazetecilik de her yerde gazeteciliktir.
babam Ahmet Naim,1940’lı yıllarda,Sedat Simavi’nin yayınladığı haftalık 7 gün dergisinin sürekli yazarlarındandı.Uzunca yıllar;hikaye,nüvel (uzun hikaye)roman,çeviri ve röportajlarını 7 Gün’de yayınlamıştı.Sedat Simavi’nin babama gönderdiği mektupları anımsıyorum.Mavi mürekkepli dolmakalemle yazılmış ve “Azizim Naim Bey”diye başlayan mektuplardı bunlar…
Derken,7 Gün kapandı,Simavi günlük Hürriyet gazetesini çıkartmaya başladı.Hürriyet kısa sayılabilecek bir sürede Türkiye’nin en çok satan gazetesi haline geldi.
Simavi,Hürriyet’te,7 Gün’deki gazetecilik anlayışını geliştirerek korumuştu. 7 Gün,magazin ile fikir ve sanatı uyumlu bir şekilde sunan popüler bir yayın organıydı.
Hürriyet de,kısa sürede büyük tiraj almasını,bu ilke temelinde sağlamıştı.
Bizim”polisiye”dediğimiz 3.sayfa haberlerini kimi zaman manşete taşıyan ilk gazeteydi sanırım Hürriyet…Ama öte yandan vurucu ekonomik ve siyasal haberciliği de ihmal etmiyor,en işlek ve ilkeli kalemleri bünyesinde toplayarak fikir gazetesi çizgisini de koruyordu.Halkın nabzını iyi tutuyordu kısaca…
Hürriyet,doğrudan tezgah (bayi)geliriyle ayakta duran,büyüyen,gelişen bağımsız bir gazeteydi…
Zaman içinde patronları değişti,en son patronu olan rahmetli Erdoğan Demirören’e kadar iyi kötü bağımsızlığını korudu.Demirören’le birlikte tipik bir “havuz gazetesi”oldu.Sürekli tiraj kaybetmeye başladı.1 milyon satan Hürriyet,40-50 bine kadar düştü,bitti,tükendi…
En son 40’ı aşkın gazetecinin işine,evlerine mektup gönderilerek son verilmesi,Hürriyet’in meslek adabını da yitirdiğini gösteriyor!..
şöyle özetleyeceğim:
Hürriyet’i bitiren,iktidar yalakası haline gelmesi,bağımsızlığını yitirmesidir!
Bugünkü Sözcü’de,Demirören’in bazı şirketlerinin OYAK’a satılacağı şeklinde bir haber vardı.Hürriyet de satılır mı acaba,bilemiyorum…
Şuraya getireceğim:
Bağımlı/yalaka bir gazetenin ayakta kalma şansı,bağımlı olduğu,yalakalık yaptığı mihrağın iki dudağı arasındadır.
Çünkü bu tür gazeteleri halk tutmaz.Zarar ederlerl.İşe yaradığı sürece zararları karşılanır,ama onun da bir sınırı vardır.
Siyasi partilerin yayın organı konumundaki gazeteler için de böyledir bu.Örneğin Vatan Partisi’nin yayın organı durumundaki günlük Aydınlık gazetesinin ortalama tirajının 14 bin olduğunu yazdı geçenlerde Emin Çölaşan…
Gazete,ancak bağımsızsa,gazete olur!
Şu var ki,bunu en tepeden en alta kadar siyasetçiler pek anlamaz.Tek yanlı yayının ne kendilerine ve ne de partilerine hiçbir yararının olmadığını bir türlü kavrayamazlar.
Yanlı basın üzerinden kitleleri manipüle etmenin,gerçeğe takla attırmanın gelgeç işler olduğunu (belki bilirler)ama yine de vazgeçemezler bu yanlıştan…
Gün gelir(bugün olduğu gibi)yandaş basın dökülmeye başlar;resmi ilan pompalamasına rağmen hemen tümü zarar eder hale gelir;yük olur,sonunda kapanır gider veya bitkisel yaşama girer…
00
Bizim yerel basın için de böyledir bu:
Yerel basının gerçi tiraj derdi yok,hiçbir zaman da olmadı.Çünkü bizim yerel basın tezgaha (bayi’e)çıkmaz,satış gelirleri devede kulak bile değildir.Resmi ilana hak kazanmışları,resmi ilan ile abone ve reklam geliriyle geçinirler.O da pek ahım şahım bir gelir değildir.
Haftalıkların ve internet sitelerinin bayi satışı gibi bir derdi(!)yoktur.Onlar da özel ve kamu kurumlarının ilanları ile geçinirler.Tabii buna geçinmek denilebilirse!
İnternet sitelerinin bağımsız olanları,daha çok tiraj yapar ya da teknolojik dille,tıklanır.Çünkü daha işlevseldirler,daha etkindirler.
Şu var ki,tıpkı,Türkiye’yi yönetenler gibi,yerel siyasetçileri de bunu hiçbir zaman layikiyle anlayamazlar.Bağımsızlara kulak verip yanlışlarını düzeltmek yerine,onların sesini kesmek veya satın almak yolunu tutarlar.Eğer bunda başarılı olurlarsa,yandaş haline gelen bir bağımsız gazete,Hürriyet örneğinde de görüldüğü gibi,çok geçmez etkisini yitirir,bitkisel yaşama girer…
00
Bugün”ulusal”basının yüzde 90’ı iktidarın elinde,yandaşı…Ama bakıyoruz,AKP’nin oyu gitgide geriliyor…
Ne anlama geliyor bu?
Yalaka basının,kötü yönetimin hataları örtme konusunda pek de başarılı olamadığı anlamına!..
Basın,bağımsızsa,doğruları yazıyorsa,bu cesarete sahipse,basındır.Ötekiler,zamanı gelince halının altına süpürülen çerçöptür!..
ETİKETLER : Yazdır