ERDEMİR EREĞLİ’NİN DÜŞMANI MI ?
09 Eylül 2019 23:58:17
Son zamanlarda öyle bir hava yaratıldı ki, Ereğli’nin 1960’lı yıllardan itibaren ileri bir sosyal düzene geçmesinin ya da çağdaşlaşmasının temel kuruluşu olan Erdemir, oldu size “düşman kardeş” !
“Ereğli Mücadele Platformu”nun, Erdemir adına düzenlenen bir bilgilendirme toplantısındaki anlamsız/biçimci müdahalesi, bunun son halkası.
Oysa o toplantı, OYAK’ın hatalı politikalarının göze batırılacağı bir mücadele platformu olarak kullanılabilirdi. Çünkü toplantıda, toplantıya katılanlara söz hakkı veriliyordu. Daha toplantı başlamadan protesto mahiyetinde orayı terketmek, mücadele alanını terk etmek anlamına geliyordu ki, olacak şey değildi !..
Neyse…
Son zamanlarda Erdemir’i ben de eleştiriyorum. OYAK yönetiminin Erdemir’i kentten soyutlayan politikalarına karşı çıkıyorum.
Vakıf’ını lağvetmesini, sosyal tesislerini kapatmasını, nakliye ve ticari alanlarda “otonom” bir politikaya yönelmesini, belediyeye verdiği nakit kirlilik bedelini mahkeme kararıyla kestirmesini vb.eleştiriyorum…
Ama, neden-sonuç ilişkisini gözardı etmeden !
Nedir o ?
Tek cümlede özetleyeyim:
Erdemir’i kentten soyutlayan, özelciliğin veya kapitalizmin doğasıdır !
1990’lı yıllarda Erdemir’in kamu payının özelleştirilmesine karşı çıkmamızın nedeni, soyut bir ideolojik tavır değildi; geleceği gören bir tavır alıştı bu.
Özelciliğin doğasının ya da kar’a odaklı bakış açısının Erdemir’i giderek Ereğli’den soyutlayacağının farkındaydık…
Öyle de oldu.
Şu ayrımla ki, OYAK yönetimi son yıllarda ifrata kaçtı. Bunda, Erdemir İletişim Birimlerinin Ereğli’nin/halkın nabzını iyi tutamamasının da rolü oldu mu, sanırım öyle.
İşte biz buna karşı çıkıyoruz !
Erdemir’in kendisine değil ! Bu zaten saçmalık olur !..
Çünkü Erdemir hala, Ereğli’deki çağdaş sosyal düzenin temel kuruluşu. Ereğli ekonomisi, çarklarını hala esas olarak Erdemir’in yarattığı katmadeğerden aldığı payla döndürüyor. Ereğli’de badem kültürünün çok yaygın olmayışında da, son analizde, onun rolü var.
Bu gerçeği hiç akıldan çıkartmamak gerekiyor.
Bazı çevreler Erdemir’i sadece çevrekirliliği yaratan bir “ölüm makinası” olarak görüyor; öyle bir algı yaratma peşindeler.
Bazı çevreler de, örneğin sac tüccarları ile nakliyeciler, ellerinden ekmeğini alan bir “zorba” algısıyla yaklaşıyorlar Erdemir’e.
Yerel yönetim’de, haklı olarak, Erdemir’in belediyeye verdiği vergileri nerdeyse sıfırlama çabası içinde olmasına karşı çıkıyor.
Şu doğru: Erdemir çevre, özellikle havakirliliği yaratıyor.
Ama, yeni bir şey değil bu. 54 yıldır böyle !
Bacalı sanayi kuruluşları çevre kirliliği yaratır. Bunu tümüyle önlemenin, sıfırlamanın olanağı yoktur. Kirliliği sıfırlamanız için tesisi kapatmanız gerekir !
Burada önemli olan, Ereğli’den sözediyorsak, kirliliğin mümkün olduğu kadar azaltılması ve bu konuda Erdemir’in daha sorumlu davranmasıdır.
Ama, açıkça söylüyorum, Erdemir’in OYAK döneminde, özellikle son yıllarda Ereğli’de uyguladığı içe-dönük ekonomik ve sosyal politikalarını, çevrekirliliğini öne iterek eleştirmek yanlıştır, gerçekçi değildir.
Bu ikisi ayrı şeyler.
Çevrekirliliğinin sınırlanması mücadelesi ayrı şeydir.
Erdemir’in kentten kendisini her alanda soyutlamasına karşı mücadele etmek ayrı şey…
Bugünkü manzara, yerel esnaf ve tüccarın da, nakliyecilerin de, sac tüccarlarının da, çevrekirliliğini öne iterek Erdemir’i sıkıştırma politikası izlemeleridir. Bu, dibine kadar yanlış bir politikadır.
Çevrekirliliği sorunu belediyenin ve çevreci kuruluşların sorunudur, özellikle belediyenin. Çünkü halkı o temsil ediyor.
Erdemir’in istihdama dönük yeni yatırımlar yapmaması; nakliye ve sac ticaretini bünyesine alması ve ara mallarını Ereğli dışında sağlaması sorunu Ticaret ve Sanayi Odası’nın ve öteki Oda’ların sorunudur.
Erdemir’in kirlilik ve emlak vergilerini sıfırlama çabası içinde olması sorunu da belediyenin sorunudur.
Ben diyorum ki, 1990’lı yıllarda olduğu gibi, bir Temsilciler Meclisi kuralım ve tüm bunların çözümü için mücadeleyi Ereğli’yi temsilen o yürütsün…
o o o
Şunu da eklemeden geçemeyeceğim:
Sac ticareti yapan dostlar ile nakliyeci dostları zamanında ısrarla uyarmış, Erdemir’in özelleşmesi halinde işlerin eskisi gibi yürümeyebileceğini, vakit varken el ele verip alternatif projeler üretmelerini, aksi halde bir gün denizin biteceğini kendilerine söylemiştik.
Umursamadılar.
Artık deniz bitti !
Kendilerine tavsiyem, saçmasapan bireysel tepkilerle bir yere varılamayacağını görmeleri ve Ereğli Temsilciler Meclisi’nin kuruluşuna omuz vermeleridir.
Tek Mücadele Platformu orası olmalıdır.
ETİKETLER : Yazdır
Ya siz ne ile beslenirsiniz? Erdemir devlete 10 milyar vergi vermiş gidin hazineden payını isteyin mücadele derneği kuracakmış eskiden olduğu gibi arpalık yapacakmış. Git tat metalden de iste o zaman ! Hatta olayı büyüt bence yerel kalma global Çelikçiler arpalık olsun.Ben Ereğli’den emekli bir çalışanım tüm ailemi Ereğli okuttu. Dünyanın en temiz çelik şirketlerinden birisi ereğli. Gidin kendinize yazacak konu çalışacak iş bulun.
- s.
- 1