BASIN,YEREL BASIN…
04 Agustos 2019 17:27:14
Merak,yeryuvarlığındaki baskın duyguların en önünde yeralan bir duygudur.
Bizde,daha da baskındır.
Yerelde ise,tıttırma düzeyindedir!
Polisiye bir olayı şişirin veya tanınmış bir-iki kişinin azıcık orasını burasını kurcalayın,rekor düzeyde okurla buluşursunuz.
Sanıyorum bunu ilk keşfeden,Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi olmuştu.Oğulları devam ettirdi…
Babam Ahmet Naim,Simavi’nin Hürriyet’ten önce yayınladığı haftalık Yedigün dergisinin sürekli yazarlarındandı.Hikaye,uzun hikaye,roman ve çeviri ile maden röportajlarını orada yayınlardı.
Simavi’nin zaman zaman babama yazdığı,”Azizim Naim Bey”diye başlayan mektuplarından bir-ikisi kitaplığımdaydı.
Alıp götürdüler.
Simavi,Hürriyet ile,kökü 19.yüzyıla uzanan Türk basınında ezber bozan ilk gazeteci oldu.Hürriyet’i kısa süre içinde büyük okur kitleleriyle buluşturdu.
Nasıl mı?
Bizim “3.sayfa haberleri”dediğimiz polisiye haberleri birinci sayfaya ve hatta sık sık manşete taşıyarak!Magazini öne iterek…
“Amiral gemisi”nin temelleri böyle atılmıştı.
Onu izleyenler oldu.
Halkın ortalama eğitim düzeyinin düşüklüğü,aşırı merak duygusu ile iç-içe geçince,bir aşk cinayetini ballandıran bir haber,sözgelişi başbakanın tarım politikasını revize edecek bir açıklamasının önüne geçiyordu….
Ne iyi ki bu dönem,artık sonuna geldi.”Amiral gemisi”artık salapurya!
Örneğin Posta gibi gazeteler hala manşetlerini sık sık magazine ayırıyorlar ama,artık eski havalarında değiller!
Dönek solculara köşe yazdırmaları bile magazin-siyaset,sağ-sol dengesi tutturamıyor.Yalakalık artık prim yapmıyor!...
Niçin?
Merak duygusu hala baskın,ama öte yandan halkın uyanışı ondan daha baskın! Ekonominin sürekli olarak kötüye gitmesi,bunun doğal sonucu olarak ortaya çıkan işsizlik ve yoksulluk gibi ekonomik ve sosyal sorunlar,politikayı öne çıkararak muhalif basını ötekilerin önüne itti…En çok satan gazete artık Hürriyet,Sabah,Posta gibi iktidar yanlısı “magazinel”gazeteler değil,iktidara agresif bir muhalefet yapan Sözcü örneğin…
Ama öte yandan şunun da altını çizmeliyim:
Halk kitleleri,basılı basından uzaklaşıyor.Artık 1 milyon satan gazete yok.En çok satan gazetelerin tirajları (bayi satışları)300 bini bile bulmuyor.Buna karşılık dijital basın yükseliyor.Sosyal medya olayı,doğrudan halk kitlelerini basının önüne itti…
Peki yerel basın ne alemde?
Biz,yerel basın olarak ayakta uyuyoruz!Bir cam fanus içinde gibiyiz.Hem yaşamın içindeyiz,hem değiliz…Çevremizde olup bitenleri görüyoruz,ama müdahele edemiyoruz.
Halkın sorunlarıyla uğraşacağımıza birbirimizle uğraşıyoruz;çünkü bu,parababalarının,siyaset baronlarının dümenleriyle uğraşmaktan daha risksiz ve kolay!
Bu yüzden halk kitlelerine onparalık bir yararımız yok!
Her şeye rağmen ayakta kalma dürtüsü,yerel basını,her tarafı ayrı oynayan bir kişiliksizliğe iteledi…
Halkın sorunlarına sahip çıkamıyoruz!Egemenler karşısında o kadar edilgenleştikki,bunlarında birisinin bunundan küçük bir kıl kopartmaya kalkışsak kıyameti koparıyorlar!..
Çünkü eleştiri kültürleri nanay!Ama,kabahat bizim!Öyle alıştırdık onları…
Bizim çocukların Alaplı’daki maden arama işi ile Erdemir’in curuf stoklarının yarattığı kirliliğe gündeme taşımaları,aslında basının normal görevi iken,olağanüstü ilgi ve tepki gördü,bu nedenle.
Mehmet Öztürk’ü hedef alan tehdit olayı,eleştirilere tahammülsüzlüğün bir başka örneğiydi.Mehmet’in yalnız olmadığını onlara duyumsatamadık!
Cici Beyler,basını kapıkulu zannediyor!
Ama,bunu aşacağız!Soruşturmacı gazetecilik yerel planda da ilk filizlerini vermeye basladı.Tepkiler olacaktır,oluyor da zaten.Burada önemli olan,haksız tepkilere karşı tırnak kaşıyan bir sorumsuz tutum takınmak değil,haksız tepkilere birlikte göğüs geren sorumlu bir tutum takınmaktır.
Bunu yapamadığımız sürece,içimizden tek tek cesur gazeteciler de çıkacaktır yine;ama egemenlerin kapıkulu olarak gördüğü yerel basın,her tarafı ayrı oynayan kişiliksizlikten kendisini kurtaramayacaktır!..
Sorumluluk,birlik ve cesaret…
İşte yerel basını başı dik bir basın haline getirecek altın formül!..
ETİKETLER : Yazdır