ÜMMET-MİLLET VE YENİ PARTİLER…
11 Temmuz 2019 17:24:04
Cumhurbaşkanı Erdoğan,şu sıralar parti kurma hazırlığı içinde olduğu bilinen Babacan’a şöyle seslendi:
“Ümmeti parçalamaya hakkınız yok…”
Ümmet,Arapça kökenli bir sözcüktür ve iki anlamı vardır:
İlk anlamı,”Bir peygambere inananların tümü”dür.Burada sözkonusu peygamber tabii Hz.Muhammet oluyor…
Öteki anlamı,”Okuyup yazması olmayan”dır.Bunlara “Ümmi”denilir.
Erdoğan’ın sözcüğün ilk anlamını kullandığını düşünüyorum.
Toplumsal evrimleşme açısından baktığınızda,Ümmetin bir tarihsel kategori olduğunu görürüz.Ümmetler,milletlerden önceki toplumsal sistemlerde vardı:Köleci,feodal toplum biçimlerinde.Örneğin Osmanlı,millet değil,ümmetti.
Cumhuriyet devrimi,köklü inkılaplarla,ümmeti millete dönüştürdü.Kendisi de bir tarihsel kategori olan milletin toplumsal sistemine kapitalizm diyoruz…
Türkiye Cumhuriyeti,ümmet değil,millettir.
Kimisi,Erdoğan’ın sözlerini revize etmeye çalışıyor ve şöyle diyor:
“Cumhurbaşkanı herhalde millet demek istedi…”
Hayır!Cumhurbaşkanı,ümmet derken,AKP’nin tabanını ya da muhafazakar kitleleri ve tabii kadroları kastediyor.Siyaseten de,”AKP’yi parçalamayın”demek istiyor…
Yaklaşımı kendi açısından doğru.
Çünkü Babacan’ın kuracağı parti ile Davutoğlu’nun kuracağı partinin kadroları büyük ölçüde AKP’nin içinden çıkacak ve tabii öncelikle AKP’nin tabanına oynayacaklar.
Böyle olmakla beraber,Davutoğlu’nun partisi ile eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de desteklediği Babacan’ın partisinin bazı farklarının olacağını düşünüyorum:
Davutoğlu,bir benzetmeyle,”AKP’yi fabrika ayarlarına”döndürme vizyonuyla yola çıkıyor gibi.
Öteki daha esnek ve dışarlıklı olacak.
Babacan,sadece AKP tabanına değil,tüm partilerin kadro ve tabanlarına oynayacak:
Liberal,milliyetçi,muhafazakar ve hatta sol demokrat kadro ve kitlelere…
Bu profili ile Babacan’ın kuracağı partinin Batı’da da bir karşılığının olacağını düşünüyorum…
Babacan,bu vizyonuyla,ABD’nin”ılımlı islam”projesine de yakın düşerken,onların da arkalamasıyla merkez sağı toparlamaya çalışacak…
Yeni partiler,doğal olarak,AKP’nin ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin çöktüğü varsayımıyla yola çıkıyor.
Haksız da değiller:AKP eriyor ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de çözülüyor…
00
Düşünüyorum:
Erdoğan,Bahçeli’nin baskısına aldırmayıp”kızgın demiri soğutma”sloganıyla tüm millete gitme yolunu tutsaydı,durum farklı mı olurdu?
En azından zaman kazanırdı.
Ama,artık yapacak birşeyleri yok:
MHP ile el ele gidecekleri yere kadar gidecekler…
00
Gelelim muhalefete,”özellikle de anamuhalefete…
Muhalefet,yeni kurulacak partilere nasıl yaklaşacak? Uzaktan gülerek tırnak kaşımakla mı yetinecek,yoksa bir”ehven-i şer”mantığıyla mı yaklaşacak onlara?
Bir başka deyişle,”biz bulaşmayalım,yesinler birbirini”mi diyecek,yoksa stratejik bir yaklaşım mı sergileyecek? Ayrıca stratejik bir yaklaşım sergileyecekse ne olacak bu?
Rakibin iç çelişkilerinin keskinleşmesi ve sonuçta parçalanmaya yolaçması için aktif bir çizgi izlemek,siyasetin temel düsturudur.
Ama nasıl?
Öncelikle Babacan’ın kuracağı partinin vitrine çıkaracağı liberal-muhafazar-milliyetçi ve hatta ılımlı solcu profilin bir aldatmaca olacağının ısrarla altının çizilmesinin doğru olacağını düşünüyorum.
İki partiyi,genel olarak,AKP’nin küskün kadroları ile çözülmeye başlayan tabanını ele geçirmeyi hedefleyen,vizyonu miyop fraksiyonel hareketler olarak nitelemek,yanlış olmaz gibi geliyor bana…
CHP kurmayları bakalım nasıl bir yol tutturacak?..
ETİKETLER : Yazdır