AKP’NİN YENİ YOL HARİTASI ?
19 Nisan 2024 00:05:20
Erdoğan seçim yenilgisinin ilk şokunu atlattı. Şu sıralar yaptığı konuşmalarla parti teşkilatındaki düşkırıklığını gidermeye çalışıyor. Seçimi kaybetmediklerini, toplam yüzde 40,5 oy alan cumhur ittifakının seçimin galibi olduğunu filan söylüyor.
Menzilden sapmadıklarında, birliklerini bozmadıkları takdirde 2028 seçimine kadar kayıplarını giderecekleri belirtiyor…
Erdoğan da farkında ki AKP’nin Anadolu teşkilatları şu sıralar CHP’nin seçimden birinci parti çıkmasının ve ellerindeki bir çok belediyeyi kaybetmelerinin şokunu atlatabilmiş değil. Onların moral motivasyonlarını yükseltmek gerekiyor…
Bu klasik doping işe yarar mı bilmiyorum, ama Erdoğan’ın kitlelerde hâlâ genişçe bir karşılığı var. Diğer yandan partisinin teşkilatları üzerinde de…AKP bir lider partisidir zaten. Erdoğan siyasetten çekilsin, AKP de çok geçmez çöker.
Erdoğan’ın teşkilatının çöken moralini ve kızgınlığını yelpazelemesi iyi hoş da AKP nasıl toparlanacak peki ? Yol Haritası ne olacak ? Daha yumuşak ya da daha demokrat/özgürlükçü bir yola mı girecek, yoksa bildiği yolda mı yürüyecek ?
Ekonomiye bakalım…
Maliye Bakanı Şimşek’in formüle ettiği neoliberal ekonomi modelinden ödün verilmeyecek gibi. Yani sıkı para politikasının ya da kemerleri sıkma politikası devam edecek. Bunun doğal sonucu olarak kamuda (eğer yapılabilirse) tasarruf yapılacak, asgari ücret güncellenmeyecek, emeklilere ek zam verilmeyecek, kılıfına uydurulmuş yeni vergiler getirilecek , vb…
Amaçları 2028’e kadar enflasyonu olabildiği kadar dizginlemek. Bu şekilde görece bir rahatlama yaratmak…
Sözüne güvendiğim ekonomistler bunun mümkün olmadığını, ancak dizginlerin IMF/Dünya Bankasına teslim edilmesi halinde görece bir iyileşmenin olacağını söylüyorlar.
Şu an zaten IMF’siz bir IMF modeli uygulanıyor. Modelin hava alan kamu harcamaları deliğinin kapanması için düğmeye basılması da bunu gösteriyor.
Siyasete bakıyoruz…
Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özel ile yüzyüze görüşme kararı alması dışında “yumuşama” diyebileceğimiz başka bir şey yok; Bahçeli de, Erdoğan da, yaptıkları konuşmalar ile eski uzlaşmaz/katı tavırlarını devam ettirecekleri izlemini veriyorlar.
Nitekim AKP’ye yakınlığı ile bilinen Selvi’nin “yumuşayalım” temalı yazısına özellike MHP’den tepki yağdı.
Selvi’nin Gezi hükümlerinin serbest bırakılmasını isteyen yazısı, üstü kapalı bir üslupla “ihanet” olarak nitelendi…
Ben kendi adıma başta Selahattin Demirtaş olmak üzere Kobani sanıklarının geçen duruşmada tahliye edileceklerini sanıyordum. Mayıs’taki karar duruşması ceza ile sonuçlanırsa, yeni yol haritasının demokratikleşme rüzgarına kapalı olacağı anlamına gelecek bu. Bence bu olasılık ağır basıyor.
Peki öyle de Erdoğan niçin “değişim”den sözediyor ? Nedir O’nun değişimden anladığı ?
Benim çıkartabildiğime göre, AKP şu sıralar, “Dağ dervişe yürümezse derviş dağa yürür”modunda.
Yani, iktidarlarını korumak için daha pragmatik bir yol izleyecekler. 31 Mart’ın ortaya çıkarttığı yeni dengeleri yeni düzenlemelerle kendilerine uyumlu hale getirmeye çalışacaklar. İlk adımları da Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanan yüzde 50+1 formülünü 10 puan aşığı çekmek olacak. Bunu zaten Uçum ağzından açıkladılar da…
Ne anlama geliyor peki bu ?
AKP’nin durağanlık sürecinin bittiği ve inişe geçtiği anlamına !
AKP’nin yeni dengelere edapte olma politikasına CHP ne diyecek, belli değil; yüzde 50+1’in revizesine ? Bence CHP klasik retçi pozisyonunu koruyacağına iktidarın atağına bir karşı atakla karşılamalıdır. Anayasa değişikliği çok önemli bir şey değildir anayasanın ne yönde değişeceği önemlidir.
ETİKETLER : Yazdır