BİR ZİYARET…
25 Haziran 2022 14:20:45
Dönün yakın tarihe bakın…
Bizde petrol krizi hiç bitmez; olsa olsa dönem dönem dalgalanır…
Ajda Pekkan’ın bir şarkısı geliyor aklıma; fi tarihinden kalma. Şöyleydi bazı sözleri:
Amaaan petrol/canııım petrol/sana sana sanaana muhtacız/petroool…
Hâlâ öyleyiz! Terliklerini sürüyerek gelen Prens Selman’ı, protokolde bakan düzeyinde iken, sanki devlet başkanıymış gibi, 21 pare top atışı ve şatafatlı tören kıtasıyla karşılamamızın nedeni bu! Adamın kulaklarından petro-dolar fışkırıyor ! Güya iade-i ziyarette bulunuyor; ama, sanki Erdoğan, Suudi Arabistan’a şarkıcılarımızı, türkücülerimizi götürmüş gibi, beraberinde kendi saz ve hanende takımını getirdi; saraydaki ziyafette bizimkilere arap müziği dinletti.
Tören kıtasını, merhaba asker diye selamlaması gerekirken, selamünaleyküm diye selamlaması, törene ilişkin Suudi ajansının servis ettiği fotoğraflarda prensin öne çıkarılması diğer göze batan şımarıklık örnekleriydi…
Basın toplantısı yoktu. Ziyarete ilişkin basın açıklaması yoktu. Zat-ıâileri sazını sırtlayıp akşam yemeğine gelmişti, o kadar. En azından dışarıya yansıyan görüntü buydu. Swab anlaşması filan yapıldıysa gizliydi herhalde…
Bu adama bizimkiler yakın zaman öncesine kadar “katil” diyorlardı. Öyleydi de. rejim muhalifi Suudi gazeteciyi İstanbul konsolosluğunda öldürtüp lokma lokma doğratmıştı. Dava bile açılmıştı. Ama artık nasıl olduysa dava dosyası Suudilere iade edilmiş, Türkiye’deki dava düşürülmüştü…
Neden katlanıyorlar bunlara bizimkiler peki?
Dedim ya, adamın kulaklarından petro-dolar fışkırıyor.
Muhtaçsın.
Atatürk’ün kendine yeten başı dik Türkiye’si ne hâle geldi !..
**
Tamam…
Her ülkenin dış politikası şu veya bu ölçüde pragmatiktir. Sonuçta her ülke dünya pazarında kendi dümenine bakar. Hele hele küreselleşmenin eni-konu deformasyona uğradığı, milliyetçiliğin küresel düzlemde öne çıkmaya başladığı günümüz dünyasında…
Ancak…
Bizim iktidar ipin ucunu kaçırmış görünüyor.
Tabii bunun nedenleri var. Ekonomimiz kayalara oturmuş bir gemiye benziyor. Bir deliği tıkıyorlar, bir başka yerden su almaya başlıyor. Her açık kapama olayında hedef kitle yoksul ve namuslu halkımız ! Beş ayda bütçeyi yiyip bitirdiler, ek bütçe istediler. Kaynak ne peki ? Tabii ki yeni vergiler !
Bir roman türküsü daha patlıyor belliğimde bu satırları yazarken:
Vere vere/kalmadı kalmadı/allah canımı/almadı almadı…
Bu dumdayız!
Böyle bir Türkiye’de terlikli ve entarili arabın saz takımını sırtlayıp şarkılı-türkülü iade-i ziyarette bulunması doğal değil midir?
Arap biliyor ki iktidar tek bir dolara bile muhtaç.
ABD ile aramızı düzeltsin diye İsrail’e el uzatmamızın…FETÖ darbe girişiminin finansörü BAE emirinin kapısını çalmamızın…Katar’a ülkeyi boydan boya açmamızın nedeni de bu değil mi zaten?
İtibardan tasarruf olmaz diyorlardı.
Ben böyle itibarın yanağından nasıl da makas almam!..
ETİKETLER : Yazdır