İMAMOĞLU…
09 Mayis 2022 16:05:10
Son verdiği resimler İmamoğlu’nun…
Küçük bir ilçenin belediye başkanı iken kendisini İBB’nin başına taşıyan toplumsal ve siyasal koşulları iyi analiz edemediğini…
Halkın sevgi patlamasının psikolojik nedenlerini iyi kavrayamadığını…
Ansızın gelen büyük şöhretini ve halkın sevgisini taşımakta zorlandığını gösteriyor…
İstanbul seçimi öncesi halkın İmamoğlu’na sarılması, iktidara duyduğu öfkenin dışavurumuydu. Öfke, sevgiyi yaratmıştı. Diyalektik bir olaydı.
İmamoğlu bunu göremedi. İstanbul zaferine egosantrik bir ruh haliyle yaklaştı. Zaferi paylaşmadı, tam tersi, daha üst makamlara ulaşmak için iç cebine yerleştirdi.
Peşinden gelen cumhurbaşkanı adaylığı olasılığı, İmamoğlu’nun egosunun iyice şişmesine neden oldu. Yabancı büyükelçilerle ilişkiler kurması, iktidara anamuhalefet lideri edasıyla eleştiriler yöneltmesi anlamlı yurt gezileri bunun tipik göstergeleriydi.
Rize-Trabzon hattında son verdiği resim ise, İmamoğlu’nun kendisini siyasetlerüstü gördüğünü, bu anlamda toplumsal bir dokunulmazlık kazandığı duygusuna kapıldığını gösteriyor…gezi sırasında bangır bangır adaylık gösterisi yaptı. Şık değildi…
Resmi biliyorsunuz: Birkaç düzgün gazeteci sözdışı, AKP yandaşı gazeteci ve yazarları uçakla Rize’ye taşıyıp daha sonra da hep birlikte otobüsle Trabzona geçmeleri…Gezi boyunca gülücüklü/samimi kareler vermeleri…
İmamoğlu’nun ruh halini en çok, eleştiriler üzerine yaptığı, “vız gelir tırıs gider” açıklaması ele verdi. Gerçi daha sonra aydı ve özür diledi, ama, özür, patlama noktasındaki egosunun iç-resmini saklayamadı.
Muhalefet, bir siyasetçi olarak İmamoğlu’nu kaybetmek üzere…
Tam elliyedi yıldır gazetecilik yapıyorum, elliyedi yıldır siyaset gözlemliyorum.
Pat diye gelen şöhretlerin pat diye gittiğini çok gördüm.
Bir bakarsınız ansızın bir yıldız belirir siyasetin semalarında. Başlarda kalıcı olup olmayacağını, uzun yıllar ışık verip vermeyeceğini kestiremezsiniz. Kimisi kuyrukluyıldızdır bunların. Bir parlar, akıp giderler. Kimisi kalıcı olur, bir karadelik tarafından yutuluncaya kadar iyi-kötü ışık verir. İyi-kötü ışık vermeyi, siyasette kalıcı olmak anlamında kullanıyorum.
İmamoğlu daha çok kuyrukluyıldıza benziyor. 6’lar masasından cumhurbaşkanı adayı olarak çıkamazsa (ki bana göre çok zor bu) İBB’nin bir dönem daha başında kalması da zorlaşacaktır. Çok şey istiyor, ama çok şey veremiyor…
**
Son verdiği resimler, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığına hazır olmadığını da gösterdi zaten. Üstdüzey siyaset ve devlet deneyimi yok. Ego sorunu var. Netleşmiş bir ideolojik formasyona da sahip değil.
Üstelik hakkı da değil Cumhurbaşkanı adayı olmak. Bu görev, teorik ve pratik olarak anamuhalefet partisinin genel başkanına aittir. O istemezse, başka…
6’lar masasından Kılıçdaroğlu’nun çıkacağını düşünüyorum. İyi Parti lideri Akşener artık iyice başbakanlığa ısındığına göre, Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmesi sürpriz olmayacak. Zaten hakkıdır.
Ben bu satırları yazarken, Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’nin bir açıklaması geldi önüme. İnce, cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa, Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini söylüyor ve sonra da ekliyor: Ben fazla oy alırsam aynı şeyi
beklerim.
İnce, İmamoğlu gibi egosu şişik bir siyasetçi. Sırf cumhurbaşkanı adayı olmak için parti kurdu, partisi anketlerde hiç yok ama! Geçen cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP aday olarak aldığı oyların CHP’ye değil kendisine verildiğini düşünüyor hâlâ. Bu açıdan da İmamoğlu’na benziyor…
Şu doğru:
Millet İttifakı’nın adayı, çok önemli bir engel çıkmazsa, ilk turda seçimi kazanacak ve TC’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak…
İkinci turu ben henüz düşünemiyorum.
**
İmamoğlu titreyip kendine gelmelidir !..
ETİKETLER : Yazdır