DÜNYA SEVGİ GÜNÜ MÜ SEVGİLİLER GÜNÜ MÜ?
10 Subat 2022 00:51:06
“ 14 Şubat Sevgi Günü olarak kabul edilince ne oluyor?Sevgiliniz olmasa da hediye almak durumunda kalıyorsunuz.Annenize, kardeşinize, arkadaşınıza, ninenize, dedenize, çocuğunuza hediye alıyorsunuz.Alışveriş hacmi artıyor.Üstelik çılgınlık halinde kutlanan Sevgililer Günü’nde hiç kimsenin boynu bükük kalmıyor.
Sevgililer Günü’nün sınırları Sevgi Günü olarak belirlenince herkesin yüzü gülüyor.Dünyanın bu günkü haline bakınca, dil, din, ırk farkı gözetilmeksizin kutlanacak bir sevgi gününe gerçekten hepimizin ihtiyacı var” Sirel EKŞİ-(*)
***
Bence Sevgi Günü olmalı. Zaten bu günlerin ve kutlamaların hem içerik hem de kutlanma biçimleri giderek amacından saptırıldı.Böylesi günlerin tecimselliğe boğulmaması için “SEVGİ GÜNÜ” diyorum . Özellikle “Kadınına Düşman Erkekler”in varlığının ve yoğunluğunun hüküm sürdüğü 21.yy boyunca…
*
Bunda etken faktörlerin başında Ilımlı İslam söylemiyle; kadını sosyal yaşamdan koparmak, onu ikinci sınıfa taşımaktı yanlış olan. Ne var ki, İslami Sosyete yaratılması ise göz kamaştırıcıydı.Lüks hayat, şatafat:Üç çocuk, hatta 5 çocuk söylemi yanında başörtüsü, Türban vb. söylemlerle yeni bir toplum yaratılmasının yanlışlığı da ortaya çıkmışken…
Bu yazım 2011 yılına aittir: “Tamam, erkek egemen toplumuz. Ama bu demek değildir ki; kadınına düşman bir toplum olacağız ! Hele uygar bir toplumda, en geri olduğumuz dönemlerde bile görmediğimiz biçimde kadına şiddet, dayak, taciz,tecavüz, öldürme gibi eylemlerle kadınlara dünyayı zindan etmek, onu sosyal ve iş yaşamından koparıp dört duvar arasına hapsetmek aklın aydınlığına ve insan doğasına aykırı bir tutum ser-gilemek, 21. Yüzyıl Türkiye’sinin en büyük ayıbı: “CİN-AYET”lerden ne zaman kurtulacağız?”
*
• Tesettüre büründüreceksin, eline parayı, altına cipi arabayı vereceksin, en lüks mağazalardan eli paketlerle giden kadınların sayısını 10 yılda katlaya katlaya; kalkınma masalları anlatacaksınız. Bu cin-ayetleri önleyemeyen Adalet’e mi, yok olan canlara mı, anasız kalan çocuklara mı acıyacaksın? Cumhur ne diyordu geçende: “ Her şey mecrasında yürüyor. Çok güzel şeyler oluyor”… Demek ki, fildişi kulelerden böyle görünüyor ülkem ! Vah Türkiye’m vah, ölmüşüz de ağlayanımız yok…
• *
• Her gün mutlaka bir kadına şiddet, istismar, tecavüz, öldürüm haberi sosyal medyada yer alıyor. Bu ne kin, ne ne çılgınlıktır anlaşılmaz – anlatılamaz bir durmdurt ?
• Büyük Atatürk, “ Dünya her ne görüyorsanız kadınların eseridir” derken; bugün yaşananlar ülkeme hiç yakışmıyor…
• ***
• Şiirdeki içtenliği bakın:
KARADUT
I
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Agaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın a gülüm
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.
II
Sigara paketlerine resmini çizdiğim
Körpe fidanlara adını yazdığım
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekün azade
Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan
Kibrit çöpü gibi kırılan
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan
Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan
Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum”…
***
Sevgilerde/ Behçet Necatigil
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı…
Ya özlü güzel sözler! :
1. Kırıldığını belli etmeyen insanları üzmeyin. Çünkü onlar sizi kaybetmemek için susar, aptal oldukları için değil. T.S Eliot 2. İnsanı; farklı yapan affettikleri, güçlü yapan sabrettikleri, kendisi yapan ise vazgeçtikleridir. La Edri 3. Geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı... Nazım Hikmet 4. Hadi ben kırıldım... Peki senin toparlamak gelmedi mi aklına! Muhsin Ünlü 5. Hiçbir noktada taviz verme. İlk uzlaşma senin yıkımının başlangıcıdır…”
“Sevdim Bir Genç Kadını
Sevdim bir genç kadını
Ansam onun adını
Her şey beni ona bağlar
Kalbim durmadan ağlar
Gitti, o dönmeyecek
Aşkım, hiç sönmeyecek
Uzun yıllar geçse bile
Yaşarım hayaliyle
Kemanımla ona bir ses verebilseydim eğer
Bu sesimle ona ersem bana dünyaya değer
Ne yazık ki deniz engin, şu ufuklar ölgün
Bin elemle doluyor her yeni gün
Yarın olsun, yarın olsun diye renkler soluyor
Neye baksam, ne işitsem, bana bin dert oluyor
Şu karanlık günün elbet gelecektir sonu
Kalbim özlüyor onu… “
***
Nice sevgi dolu yıllara diyorum: Çağdaş Yaşam koşullarına yeniden kavuşmanın başlangısı olsun bu gün…
ETİKETLER : Yazdır