YENİ YIL YAZISI
30 Aralik 2021 18:05:54
Kırık plağı zırcahilliğin gramofonuna koydular yeniden:
“Yılbaşını kutlamak câiz değildir !”
(Fetvacılar arasında noel ile yılbaşını karıştıranlar da var)
Niçin câiz değildir peki ?
“Çünkü” diyorlar, “yılbaşı İsa’nın doğum günüdür. İsa adına kutlama yapmak, Müslümanlara yakışmaz !”
İslam, da bilmiyorlar ! Kur’an’da İsa da Hristiyanlık da yadsınmaz, tam tersi kabül görür. Zaten islam inancına göre, İsa da tüm öteki peygamberler gibi, gerçekte Müslümandır. (En’an Sûresi/163, Bakara/131-133, Mâide/44)
Eee öyleyse ?
Aslında karşı çıktıkları İsa’nın doğum günü filan değil. Eğlence ! Onlar da biliyor ki yılbaşını ateistler de kutluyor örneğin ! İsa’nın doğumgünü olduğu için mi !
Dünyada gitgide yayılan İslamofobinin temelinde, islam değil, İslamcılık/yobazlık yatıyor. Harici geleneği…
İslam deyince akıllara Selefiler, Vehhabiler geliyor artık. Onların kan dolduran vahşeti, sosyal ve kültürel takvimi 7. Yüzyıla çeken bağnazlıkları…
Afganistan’a bakın:
Kadınlara gülmeyi bile yasakladılar !..
Otomobillerde müzik çalmayı !..
İslam korkusu bunlar yüzünden yayılıyor…
**
Nüfusunun yüzde 80’ninden fazlası Müslüman olan güzelim ülkemiz islam bağnazlığını nerdeyse doksan yıl önce aşmıştı. Laikliğin benimsenmesiyle inançlar özgür kılınmıştı. Dinin bir inanç olarak kalması, kamusal/siyasal alandan çekilmesi sağlanmıştı…
Bir de bugüne bakın !
İçişleri bakanımızın, “yaptıklarımızı allah yaptırıyor”sözünü tartışıyoruz !
Anamuhalefet partisinin sözcüsü, onu eleştirmek için, Halife Hz. Ali ile halifelik iddiasındaki Emevi Sultanlığının Şam valisi Muaviye’nin 660’lı yıllardaki savaşına atıfta bulunuyor ! Muaviye ordusunun yenilmek üzereyken mızraklarına kuran yaprakları takıp Hz. Ali’nin ordusuyda kargaşalık çıkartmasını güncelliyor ! Toplumsal yaşamı dinin dizayn etmesini temel ilke edinmiş bir partinin başkanı da, içişleri bakanının sözlerine Haşhaşiler metaforuyla karşı çıkıyor !..
Nereden nereye geldik !..
2022 yılına da zırcahil safsataları, siyaset cambazlarının atraksiyonları, yoksulluk, açlık ve salgın hastalık koşullarında giriyoruz.
Öylesine karanlık bir yılı geride bırakıyoruz ki, içlerimizi öylesine kararttılar ki, şu yazının içine 2022 için bir-iki iyi dilek, birkaç güzellik serpiştirecek olsam, biliyorum, yüzlerce acı tebessümler yaratacak sadece ! Vazgeçiyorum…
**
Zehra’ya, “Şarabımız var mı diye sordum. Yahut rakımız ?”
Biliyorum, büfede üzerinde adımızın yazılı olduğu özel etiketli bir rakı şişemiz var, 70’lik. Fabrikasından göndermişlerdi…
Ona kıyamam.
Dışarıya ısmarlasak ?
O hâle getirdiler ki ülkeyi, bayiden bile rakı almaya korkar olduk artık. Fiyatı bir yana, sahte olabilir kuşkusuyla…Aranırken büfede, çoğu içilmiş bir Yeni Rakı şişeyi buldum, sorun çözüldü.
Küçük bir çilingir sofrası kuracaktık, vazgeçtik. Klasik bir yılbaşı yemeğiyle yetineceğiz…Yeni yılı değil, dünyaya ve güzelim ülkemize büyük acılar yaşatan 2021’in defolup gitmesini kutlamak için…
Yoksulluk ve açlığın ülke genelinde kara bir yağ lekesi gibi yayıldığı günümüz koşullarında o da içimize sinmiyor gerçi !
Sonunda klasik yılbaşı yemeğini keçi peyniriyle iki tek atarak delmeye karar verdim.
Onlara inad !..
Yeni yıldan ne bekliyorsanız ona kavuşmanız dileğiyle…
ETİKETLER : Yazdır
Kalemine sağlık üstadım,bizi bir yıl daha yaşlandıran yeni yılı kutlamak içimden gelmesede,içeceğin iki tek afiyet olsun.
- s.
- 1