O’NUN ÖYKÜSÜ…
26 Haziran 2020 12:40:36
Daha dün…
YIldız’dı…
Öteki “yıldız”lar gitgide hikaye haline gelip göktaşına dönerken, bu, kutup yıldızı gibi şakır şakır parlamaya başlamıştı…
Hele hele…
Adli yıl açılış toplantısında, gözlerinin içine baka baka Başbakana, O’nun toplantıyı terketmesine yolaçacak kadar sert eleştiriler yöneltmesi, özellikle ulusalcı kanatta büyük bir hayran kitlesinin oluşmasına yolaçmıştı.
Gitgide büyüyordu…
Gençti. Kulakları azıcık yelkenimsiydi, ama yakışıklıydı yine de…
İlk seçimde Cumhurbaşkanı adayı olmasını bekleyenler bile vardı…
00
Derken, birşeyler oldu:
Eleştirdiği çevrelerden şık davetler almaya, şurada burada devlet büyükleriyle, bu arada Cumhurbaşkanı ile birlikte görülmeye başlandı.
Kimileri, iyiniyetleri saflık yokuşuna sarmışlar, bunu, kendisini onlara da kabül ettirdiği şeklinde izaha çalışırken, gerçekçi kuşkucular, O’nun nereye gitmekte olduğunu sezip irkildiler…
Hala yıldızdı ama, kutup yıldızı olmadığı da anlaşılmaya başlanmıştı.
İktidarın Baroları bölme çıkışı O’nun gerçek rengini ortaya çıkartan turnusol oldu:
İyiniyetleri saflık yokuşuna sarmışlar, O’nun “Bu kadarı olmaz”diyerek Avukatların yürüyüşüne katılmasını bekliyorlardı hala.
Katılmadı. Şöyle beyanatlar verdi üstelik:
“Bölünmeye ben de karşıyım, ama…”
Peşinden kurt masalı geldi:
Yürüyüşün kazasız belasız atlatılması için üstdüzey temaslarda bulunmuştu
Hem sonra yürümeye ne gerek vardı ! Konuşarak sorunlar çözülemez miydi filan…
Meydanlardaki avukatları ziyaret etmek istedi, herkes sırtını döndü…
Pişkinliğe vurdu, yandaş TV’lere çıkıp şöyle dedi:
“İnsan sevdiğine kızar…”
Derken bir paylaşım düştü internet sitelerine, sonra da gazete sayfalarına:
Bir fotoğraftı bu; O, yanında yürüyüşüne katılmayan Baro başkanlarıyla anıtkabir’e gitmiş Atatürk’e çelenk sunmuştu…
Paylaşımı yapan kendisiydi…
Tepkiler alınca bu kez tevil yoluna gitti. Şunları söyledi yandaş TV’ye:
“Paylaşmaz olaydım o fotoğrafı. Kötü niyet yok. Anıtkabir fotoğrafını paylaştıktan sonra bunu silmeye de içime sindiremedim. Yani yaptığımız kötü bir şey değil. Ama dışarıdan bakanlar özellikle yağmur altında bekletilen başkanlar haklılar. Ben de onların yerine olsam şunu söylerim; Biz burada polisle karşı karşıya gelmişiz, birisi yumruk yemiş. Sen oraya nazire yapar gibi şov yapar gibi Anıtkabir'e gidiyorsun. Yüzde yüz haklılar öfkelenmekte. Bu taraftaki durum o değil. Bir yanlış anlama. Tamamen iletişim kazası."
Özetleyeyim:
Dönmeyi bile beceremiyor !..
Adını anmaya değmez…
ETİKETLER : Yazdır