ÇARPIK DÜZEN!..
10 Kasim 2019 23:15:16
Bugün 10 Kasım..
Yüce Türk ulusunun tartışmasız ebedi lideri Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlandığı gün..
Saat: 09.05’te Türkiye’nin tek yürek olduğu gün..
Bugün, tüm Türkiye’de olduğu gibi, Ereğli’de de hayat, 1 dakikalığına durdu.
Mükemmel bir görüntüydü.
Umarım milli ruhumuz, yeni nesle örnek olur.
Saat: 10.30’da çok sevdiğim bir kardeşimden telefon aldım.
Ağlamaklı bir ses tonu ile kocasının hastalandığını, özel bir hastanenin doktor olmadığı gerekçesiyle kendilerini hastaneye kabul etmediğini, acıdan kıvranan kocasıyla ve elinde yeni doğan çocuğuyla birlikte mecburen taksi ile diğer bir özel hastaneye yetiştiklerinden bahsetti..
Sesindeki panik, ister istemez beni de tedirgin etmişti.
Çünkü acılı eş, kocası hakkında bilgi alamadığını söylüyordu.
Hemen bulundukları hastaneye gittim.
Genç kardeşim hasta yatağında acıdan kıvranıyordu. Ağrısının dinmesi için ağrı kesici serum verilmişti.
Hemen doktorunu bulup, bilgi almaya çalıştım.
Gayet ilgili doktor, hastaya tahlil yapılması gerektiğini belirtti.
Elime bir kağıt tutuşturup, ‘Vezneden hesaplattırın. Eğer kabul ederseniz. Tahlilleri yaptıralım’, dedi..
Şaşırdım..
Sağlıkta işin ucu paraya dayanmıştı.
Demek ki, parası olmayan tedavi de olamayacaktı!..
Hem de acilden giriş yapsa bile..
Veznedeki hanımefendiye, ‘Beni doktor bey gönderdi. Bunu hesaplamanız gerekiyormuş’, dedim.
İlk önce göz ucuyla bakıp, ‘65-70 TL tutar bu, hasta nerede, işlemi başlatayım mı’ dedi.
Hastanın yatakta kıvrandığını söyleyince, ‘He evet toptan hesap çıkartacaktık, o hastaya’ dedi.
Yaklaşık 5 dakika bekletildikten sonra, ‘Sizin borcunuz 227 TL’ dedi.
Şaşkınlığım 2 kat arttı.
Anlamaya çalıştım ve sordum.
‘Acil girişli bir hasta için 227 TL ücret ödemek zorunda mıyız?’
Kasiyer kendinden emin:
“Ben 4 yıldır buradayım. Bu yeni bir prosedür değil. Bu arada hastanızın sigortası yok. Bu yüzden giriş 100 TL, diğer tetkikler ve tedavide 127 TL. Toplam 227 TL. Eğer sigortası olsaydı giriş 25 TL olacaktı.”, dedi..
“Ama hanımefendi hastamız acil vaka.”, desek de fayda etmedi.
Hastamızın tedavi olabilmesi için parayı kuzu kuzu verdik. Tabi faturamızı da istedik. 45 Dakika sonra fatura alabileceğimiz söylenince, bekledik, faturamızı aldık.
Faturada 2 kalem görünüyordu.
Teşhis ve tedavi hizmet bedeli (209.68 TL) ve Kurumca karşılanmayan hizmet bedeli (0,51 TL)..
Eve gelip, konuyu araştırdım.
Sağlık Bakanlığına göre Acil Durumlar 5 başlık altında toplanmıştı.
-Her ne boyutta olursa olsun travma vakaları,
-Tıbbi müdahale uygulanan vakalar,
-Acil servis başvuruları sonrası hastaneye yatışı yapılan vakalar,
-Müşahede altına alınan vakalar,
-Başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilen ya da başka bir sağlık hizmet sunucusundan sevkli gelen vakalar.
Bizim hastamız bu 5 başlıktan 2 ‘sine uygundu. Zaten İki büklüm hastaneye gelen bir hastaya ‘Yeşil Alan’ hastası denemezdi!.. Basbaya bir aciliyet durumu söz konusuydu..
Araştırmam devam ederken, 20 Şubat 2018 tarihinde resmi gazetede 30338 sayılı kanuna ulaştım.
Yasada ‘Özel ve kamuya ait bütün hastanelerin acil birimleri, bütün acil başvurularını ayırım yapmaksızın kabul ederler. Acil servis, hastanın sosyal güvencesi olup olmadığına, bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşunun nevine ve hastanın diğer özelliklerine, sağlık güvencesi ve ödeme gücü olup olmadığına bakmaksızın, stabilizasyon sağlanıncaya kadar bütün tıbbî hizmetleri sunar. Özel yada kamu olsun acil duruma uyan hiçbir hastadan ücret talep edilemez.“deniyordu.
Hatta aksi durumlarda 184 şikayet hattı bile belirlenmişti.
Tabi ki hastamızı ‘Doktor yok, bu hasta yoğun bakımlık. Siz onu diğer hastaneye götürün’, diyerek hastamızı reddeden ve acilden giriş yapıldığı halde hastamızdan fırsatçılık yapıp para gasp eden hastane hakkında şikayetimizi yapacağız.
Ama, düşünmeden de edemiyor insan..
Şehrin göbeğindeki bir hastane yasaları hiçe sayan bir tavır ve pişkinlikle, çarpık düzendeki boşlukları kullanıyor ve bundan menfaat elde edebiliyorsa..
Vatandaşın hayatı hiçe sayılıyorsa..
Denetçiler, görevlerini masa başında yapıp, halka inmiyorsa..
Her sektöre olduğu gibi, sağlığa da siyaset bulaşmışsa..
Ne yapabilir ki, benim gariban vatandaşım..
Madalyon bu ya..
Elbet diğer yüzü de var.
Peki Atatürk yaşasaydı, böyle mi olurdu?..
Aklımdaki en büyük soru işareti de bu!..
Sevgi ve Özlemle..
ETİKETLER : Yazdır