PKK/HDP DÖNÜYOR MU ?
02 Mart 2017 10:58:27
PKK ve HDP’nin önderliğini yaptığı ayrılıkçı Kürt hareketinin, yeni anayasaya “hayır”cı bir bakış açısından yaklaşmasını hiç mi hiç anlayamamıştım doğrusu !
TSK karşısında ağır kayıplar veren PKK ile kolu kanadı kırılan HDP’nin duygusal bir tepkisi miydi bu ?
Yoksa, usta işi bir taktik mi ?
İkincisinin ağır basması daha akla yakındı. Çünkü anayasa taslağının reddedilmesinden PKK/HDP’nin hiçbir çıkarı yok ! Çıkarları, taslağın “evet”lenmesinde !..
Çünkü başkanlık, eyaletleşmeyi potansiyel olarak bünyesinde taşıyan bir rejim.
Eee öyleyse ?
Barzani’nin son Türkiye ziyareti, bu sorunun yanıtını ortaya çıkarır gibi oldu:
Sanırım taktik bir siyasetle karşı karşıyayız !..
Muhalif gazeteler kıyameti koparıyor. Barzani devlet başkanı gibi karşılanmış !Karşılamada Türk bayrağının yanında “Kürdistan” bayrağının göndere çekilmesi rezaletmiş !Filan…
Orası öyle ! Ama, bu sultan kabulü niye ABD uşağı Barzani’ye ?
Bir kez Barzani yönetimi şu sıralar sözcüğün tam anlamıyla dökülüyor ! Kuzey Irak’ta ekonomik kriz dibe vurmuş durumda. Sözüne güvenilir dış politika yazarları, Barzani’nin memura bile maaş ödeyemez hale geldiğini, bunun için Batı’dan yardım aldığını yazıyorlar…
Dahası, Barzani’nin partisi, bölgede azınlık partisi konumunda şu an. Özerk bölgenin meclisi ise geçenlerde fesh edildi. Ekonomik krize koşut olarak siyasi kriz aldı başını gidiyor…
Denilebilir ki Barzani, “Kürdistan”ın bostan korkuluğu !..
Acaba diyorum…
MHP tabanından umudu kesen “evet”çiler, bu kez Kürtlere mi yöneliyor ?
Barzani bunun için mi apar topar Türkiye’ye geldi ?
Ahmet Türk, bunun için mi “açılım”ı ısıtmaya çalışıyor ?..
Şu günlerde içerdeki HDP liderleri, usulüne uygun biçimde, salınmaya başlanırsa, hesap tamam demektir !..
Aldı beni bir merak:
Salı toplantısında, “Kürdistan” bayrağının göndere çekilmesine ateş püsküren Bahçeli HDP’nin evet cephesine yönelmesi halinde ne yapar acaba ?
MHP ile PKK/HDP, evet cephesinde bir araya gelirse, ne manzara olur ama !..
ŞİDDETE HAYIR !
Bana gelen bilgilere ve kişisel gözlemlerime göre, yerel basının fosilleşmiş sorunu olan yandaşlık/yalakalık, şantaj ve tetikçilik, eskisi kadar prim yapmıyor !
Bunlar yine izleniyor, hatta izlenme rekorları kırıyor, ama aydınlatıcı/yol gösterici bir işlevleri yok. Bakılıp geçiliyor ! Bel altına da inen polemikler (!), yerel basının çürüyen bir yanını gösterirken, öte yandan, dürüst basının önemini ortaya çıkartan ironik bir rol de oynuyor !..
Bunların tek “faydalı” yanları bu !.. Sanıyorum, böylelerinin biçimlediği entelektüel düzeyi düşük olan okur profili de giderek dönüşecek ve olması gereken bir düzeye yükselecektir.
(Mesleki anlamda iyinin az, kötünün çok ilgi görmesi, okur profilinin düşüklüğünü gösterir.)
Deneyimlerime dayanarak söylüyorum:
Kirli basın her zaman vardı ve var olmaya devam edecek.
Çünkü, kültürel kir-pas ve ahlaki çöküntü ile siyasette kalite kaybı, kapitalist sistemin doğasında var. Kirli basın da oradan besleniyor.
İyi olan, basındaki çürümenin buna direnenleri öne iten bir ortam yaratmasıdır. Kötüyü gören, iyiyi daha berrak şekilde seçebiliyor. Kötü iyiyi, kalitesizlik kaliteyi doğuruyor…
Bu da, dürüst basının mesleki etkisinin giderek büyümesine neden oluyor.
Genel anlamda olsun, yerel planda olsun, iş çevrelerinin basına daha çok yatırım yapmaya başlamaları, kirli yayıncılığın azalan etkisini payandalama çabasından başka bir şey değil !..
Ama, bu da ters sonuçlar doğuruyor !..
Düzeyi düşük ağır polemiklerin bir takım ahlaki ve hukuki sorunlar yaratması kaçınılmazdır.
Ama, bunları çözmenin yolu sokak değildir !
Kaba kuvvet değildir !
Adli mercilerdir !..
Herkes aklını başına toplamalıdır !..
ETİKETLER : Yazdır
Ereğli de kalite düzeyi en yüksek yazarlardan birisi Sina bey Neden Ulusal başında yazmıyor.Bir ara yazıyordu çok değerli bir kalem. Ondan sonra da oğlu Sina geliyor.Kalemlerine sağlık.
- s.
- 1