Cepheye Dönüş
31 Mayis 2011 03:53:35
Ölüm kavramı, tek tek bireyler için, ancak “ öteki “ nde somutlaşan soyut bir kavramdır.
Çünkü kişi, kendi ölümünü yaşayamaz. Kavram, ancak “ öteki “nde elle tutulur hale gelir, yahut yaşanır.
Evde kanepeye uzanmış TV izliyordum. Uyumuşum!..
Gözümü açtığımda bir tekerlekli sedyede yatıyordum. Yüksek tavanlı bir koridorda hızla ilerliyorduk.. Çevremde beyaz giysili tanımadığım kişiler vardı. Onların arasında, bir an, eşimin endişeli çehresini seçer gibi olduydum. Sonra yeniden karanlık…
Saatler sonra bana söylendiğine göre, otuz dakika süren bilinç kaybının nedeni, aort damarından koptuğu sayılan küçük bir kan pıhtısının beyinde yol açtığı emboliydi. Pıhtının hiçbir “ araz “ bırakmadan damardan geçip dağılması ya da erimesi, mucizeye eşdeğer “büyük bir şans”tı!..
Yaşam serüvenimin ikinci “ direkten dönme “ olayıydı bu!.. “ Hak oyunu üçtür “ lâfı, eğer laf değilse, bir şansım daha var demektir!.. Eh, bu da bir şeydir!..
Bir şeydir, çünkü embolinin yinelenmesi olasılığı var. Bu yüzden, sıkı bir önlem tedavisinden geçmem gerekiyor.
Rahatsızlığımla ilgili ilk teşhisi, Ereğli Devlet Hastanesinin Nöroloji Uzmanı Dr. Sezer Akay ile Kardiyoloji Uzmanı Dr. M.Ali Çetiner koydu. Akay ile Çetiner’in koyduğu teşhis, daha sonra götürüldüğüm, biri çok ünlü iki özel hastanenin Nöroloji ve Kardiyoloji servislerinin akademik kariyere sahip hekimleri tarafından da doğrulandı. Dr. Akay ile Dr. Çetiner’in tedavi programı da onaylandı.
Şunun için belirtiyorum bunu:
Ereğli devlet hastanesi, her açıdan mükemmel bir hastane. Çok da iyi hekimlere sahip. Biraz daha gelişmiş tıbbı cihazlara ve araç gerece sahip olsa, Türkiye’nin en ünlü “ özel “leri ile tıbbı açıdan da rahatlıkla yarışabilir.
Yoo hayır, bu değerlendirmem, benim bilinen devletçi bakış açımla ilgili “ ideolojik “ bir değerlendirme değil. Gerçekten iyi bir hastane Ereğli Devlet Hastanesi…
Hastalara, toplumsal statüsüne metelik vermeden sadece “insan” olarak bakan; eşitlikçi, hizmet sürecine kâr dürtüsünün değil, Hipokrat bilincinin yön verdiği insan odaklı bir hastane…
Daha sonra götürüldüğüm çok ünlü özel bir hastanede, hizmet sürecine kapitalizmin o körolası “ ana amaç kâr, üretim(hizmet) kâra araç” mantığının ağır bastığını görmek, hem üzdü ve hem de sevindirdi beni…
Özelcilik, sağlıkta da, en kutsal bildiğimiz kavramları inanılmaz bir katılıkla buruşturup çöp sepetine atıyor!..
Hastalığım sırasında ziyaretime gelen, çiçek gönderen, yakın ilgi ve desteklerini benden esirgemeyen; yüzlerce mesajla bana moral veren, sağlığımla ilgilenen tüm dostlara, tanıdıklara, meslektaşlara, okurlarıma gönül dolusu teşekkürlerimi sunuyorum.
“ Cephe “ye dönmek güzel…
Yeni Ufuk’a yönelik tacizlerin eni-konu arttığı şu günlerde bir asker, bir askerdir!..
Türkiye’yi bölmeyi hedefleyen hain senaryoların yazıldığı.. Bu amaçla siyasal ahlakın en pespaye örneklerinin sergilendiği.. İktidar sahiplerinin koltuklarını yitirmemek için herşeyi göze aldıkları koşullarda bir muhalif kalem, bir muhalif kalemdir…
Ne diyordu ozan:
Ölümden öteye köy var mı?..
ETİKETLER : Yazdır
Ölümle yaşam arasındaki ince çizgideki savaştan gazi olsan da, cepheye döndün ya; o yeter bize. Bu da geçti yahu diyerek, üçüncü bizden uzak dursun diyerek, sevgi-saygısunuyor, selama duruyo-rum...Sina'ların nesli tükenmesin; dcst-düşman sevinmesin, Tanrı size bir şans daha verdi ya; her ölüm erken ölümdür aslında: "Ölmek kaderde var;yaşayıp köhnemektir" zor olan/size yakışmayan...
Büyük kızım ölüm yazılarıma çok kızar; ama ben sıkça yazarım. Yaşamın tek gerçeği odur çünkü. Bir haikum vardır benim: "Yaşamak için öldürmek gerekse/ Ölümü ölcdüremem/ Ben ölürüm". Sizi sevmeyen ölsün derim...
İşte ... DEVAMI
- s.
- 1