Fotoğraf Altı Yazılar
31 Mayis 2011 03:37:04
Bir Devrek Baston ve kültür Şenli-ği’nde yazar Burhan Günel Dostum, Rüştü Onur’u anlatırken fotoğrafını gösterdi: “Ondaki şu bakışı görüyor musunuz? Bu ne bakıştır biliyor mu-sunuz?Derin bir bakış; daha dikkatli baktığınızda daha da derinleşen bir bakıştır bu: ”İşte o ve doğduğu evin fotoğrafını görüyorsunuz” O bunları söylerken benim usumdan, Nasrettin Hoca’nın okuma biçimi geç-mişti.Elinde bıçak, kitabı kazıyormuş. Bunu gören karısı: “Aman Hoca hiç böyle kitap okunur mu ?” diye sorar. Hoca der ki;“adam o kadar derin yaz-mış ki ancak böyle okunur bu”… Sina Bey, yüksek çözünürlü bir fotoğ-raf isteyince stüdyoda aldım soluğu. En az 30 kare çektiler. Her keresinde, “kendinden emin, derin bakan bir duruş istiyorum” deyince bu iki a-nekdotu aktardım bu nedenle… Bir üçüncü anekdotla da bu fotoğraf konusunu kiremitleyeyim: Bir sabah erken saatte vurdum kendi-mi sokaklara. Foto Baydaş tabelasını görünce, hemen daldım içeri. Fotoğraf çektireceğimi söyledim. “Geç, hazır-lan amca“ dedi.. Kılık kıyafet, saç sa-kal bıyık, hazırım dedim. Geçti vizö-rün başına. baktı. baktı: “Amca senin için dışına vurmuş, bugün çekme-yelim” dedi. O bile anlamıştı halimi… Sonuç: Ne zaman fotoğrafçıya gitsem, baktığını mı çekeceksin, gördüğünü mü testinden geçiririm onu. Bugünkü Hakan Bey’e de sordum aynı soruyu. İzlediğimde, ikisini de gördüm kareler-de… İSMİHAN ve BABASI “Esra Erol’da Evlen Benimle’yi izliyi-rum. Telefon bağlantısında kızı,” seni babam olarak kabul etmiyorum. Benim babalığım var; onunla mutlu-yum.Sen benim babam olamaz-sın. Seninle karşılaşmayı Allah bana nasip etmesin, konuşmak istemiyo-rum” diyordu gerçek baba-sına. Babası, “ben bu duruma düşecek adam değildim; seni seviyorum yine de, neden 9 yıldır seni göremedim; bunları annene sor. Bu dünyada ol-masa da, ahirette mutlaka buluşaca-ğız. Bunun hesabını sizden Allah mutlaka soracaktır” yanıtını sözler gözyaşları içinde sözleri boğazında dü-ğümleniyordu. Locadan bir bayan : ” Bir baba ne denli kötü olursa olsun babadır; kı-zın bu tutmunu asla onaylamıyo-rum.”diyebildi. Bu dramlara tanık ol-duğumda, birbirimize ne denli ya-bancılaştırıldığımızı, aile yapımızın ne denli bozulduğunu gördükçe eskileri anımsıyor; bu hale nasıl geldiğimizi sorguluyorum. Sonuç koskocaman bir yazıklanma ve hüzün diyorum… Şöyle diyorum: Anne Babalar, çocuk-larını düşünerek, ileride onların mutsuz olmamaları için niye feda-kârlık etmezler de; egolarına bencil-liklere yenik düşerler. Parçalanmış ai-le çocuklarını gördükçe içim sızlar; şa-şarım doğrusu. 45 yıllık evliliğimi her şeye karşın eşime ve kendimdeki sabı-ra bağlıyorum o zaman… Yaşamımda 5 nikâh şahitliğim var. Yeni evleneceklere şunu öneririm: Mutlu aileye gelin olun, mutlu aileler-den seçin eşlerinizi derim her za-man… Hepsi de mutlular…
ETİKETLER : Yazdır