BRAVO!..
15 Mart 2020 13:36:50
Türkiye, tüm Dünya’yı etkisi altına alana Korona Virüs’e karşı takdire şayan önlemler alıyor.
Belediyeler vasıtasıyla toplu taşıma araçları, okullar, toplanma alanları, cami vb.. dezenfekte ediliyor.
Diyanet, bunlara paralel olarak Cuma namazlarıyla ilgili ‘Gerekirse evinizde namazınızı kılın’, diyerek, fetva veriyor.
Üniversiteler, öğrencilerine uzaktan eğitim gibi seçenekler üretiyor.
MEB’e bağlı tüm kamu ve özel kurumlarda iki haftalık resmi tatil ilan ediliyor.
Hastanelerde yüksek ateş şüphesiyle gelen bir hasta dahi olsa, hemen ilgili birim karantina altına alınıyor.
Umre’den gelen heyet’in bindiği uçağın uçuşları iptal edilip, akabinde dezenfektan çalışmasına başlanıyor.
Önlemler kapsamında Spor Bakanlığı, maçların seyircisiz oynanması kararını veriyor.
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, AVM’lerde saat 12.00 - 20.00 saatleri arasında geçerli olacak şekilde esnek çalışma saati uygulanması için tavsiye kararı aldıklarını açıklıyor.
Hükümetin aldığı önlemler uzayıp giderken, bazı esnaflarımız kahvehanelerinde eldiven ve maske dağıtımına başladı.
Bu arada, geleneğimiz kolonya’nın da kıymetini anlamış olduk.
Komşularımız virüsten kırılıyor.
Ama bu önlemler sayesinde Türkiye’de vaka sayısı şuan için yalnızca 6..
Araştırmalarım Corona Virüs’teki en büyük sıkıntının sağlık sistemini çökertmesi olarak karşımıza çıkıyor.
Peki sağlık sistemi nasıl çöküyor.
İtalya, solunum cihazları konusunda uzaman bir ülke.
Tüm Dünya’ya solunum cihazları İtalya’da üretilip, ihraç ediliyor.
Corona Virüs’ün tedavisi de şimdilik yalnızca yüksek oksijen tedavisi ile tedavi edilebiliyor.
Virüs İtalya’da da hortladığı için, üretilen solunum cihazları kendi ihtiyacı gidermek için elinde tutuyor.
Buda diğer ülkelerin aşı bulunana kadar kendi başının çaresine bakmak zorunda olduğu anlamına geliyor.
Türk doktorları ‘Türk Işın Tedavisi’ adı altında Corona’yı 3 saniyede vücuttan temizleyebilecek bir cihaz üzerinde çalışıyor.
Henüz test aşamasında olduğu için, medyaya fazla yansımayan bu tedavi yöntemi, çaresiz kalan Dünya ülkeleri için bir ‘mucize’ niteliğinde değerlendiriliyor.
Her ne kadar hükümet, gerekli önlemleri almaya çalışsa da risk hala var!..
Bunun için tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.
1930’lu yıllarda Dünya nüfusu 1.8 milyar’dı.
Bugün her yıl aşısı ile korunduğumuz grip virüsü nedeniyle o yıllarda yaklaşık 100 milyon insan hayatını kaybetti.
Bugün Dünya nüfusu 7.8 milyar.
Siz sosyal medya geyiklerini bir kenara bırakın.
Dikkatli olmakta fayda var!..
ETİKETLER : Yazdır