KÖPÜRTME TEZGAHI MI, YOKSA…
11 Nisan 2021 07:11:01
Bugünkü ( 10 Nisan ) Sözcü gazetesinin manşeti şöyleydi:
“Bildiri karmaşası”
Üstbaşlık da şöyleydi:
“Emekli amirallerin duyurusunda şok iddia”
Spotta ise şu sözler okunuyordu:
“Montrö duyurusu 6 Nisan’da açıklanmak üzere hazırlanmıştı.
Ancak ne olduysa bazı yerleri değiştirilerek 3 Nisan gecesi kamuoyuna sızdırıldı”
Sözcü’ye konuşan bu iddia sahibi sıradan bir kişi değildi. Emekli amiral Semih Çetin’di. Bildiri taslağı Çetin’e de gelmiş, ancak Çetin metni imzalamamıştı. Çetin, ilk taslak ile yayınlanan duyuru arasında farklar olduğunu iddia ediyordu. Taslağın başlığı, tarihi ve içindeki bazı kelimeler değiştirilmişti…
Gazetecilik azıcık paranoyal bir meslektir. İyi/dürüst bir gazeteci önüne atılan her iddiayı yemez; doğru olup olmadığını araştırır; bir anlamda izini sürer. Doğru olduğuna emin oluktan sonra yayınlanır. Haberin ucunun kime dokunacağı sorusu gazetecinin sorunu değildir. Gazeteci sadece halka karşı sorumludur. Görevi, halkı aydınlatmaktır.
Gerçi günümüzde pek dürüst gazeteci kalmadı gibi bir şey; ama yine de doğruları, kalemi kirlenmemiş bir avuç namuslu gazeteci sayesinde öğrenebiliyoruz.
Ne yalan söyleyeyim, Sözcü’nün haberini okuyunca başlıktaki soru doğru kafamda.
Bazı çevrelerin bildiriyi yeniden köpürtme girişimimiydi bu, yoksa işin içinde bilemediğimiz işler mi vardı/olmuştu ?
Sözcü, dürüst bir gazetedir, onun çalışanları da öyledir. İddia sahibi ise, dedim ya, sıradan birisi değil, kendisine bildiri taslağı gönderilecek kadar güvenilen, daha önce FETÖ kumpaslarının acısını çekmiş bir emekli amiral.
Peki, kim/kimler değiştirmişti bidiriyi ?
Bir internet sitesi yönetmeni olan Zihni Çakır, bildiriyi ilkten kendisinin yayınladığını iddia ediyor, bildirinin yayından önce bir bakana da iletildiğini, söylüyordu.
Kılıçdaroğlu sıcağı sıcağına iddialara dahil oldu:
“Bildiriyi kimin değiştirdiği bulunmalı,”dedi.
Kılıçdaroğlu öne çıkıyordu, çünkü iktidar bildiriyi CHP’ye mâletmeye çalışıyordu.
O kadar ki, iktidarın tepe tepe kullandığı Hürriyet gazetesi, utanç verici bir şekilde, bildiriye imza atan amiraller ve yakınlarının CHP’li olduğunu “gösteren” fişler yayınlamış, bu insanları hedef göstermişti.
Hürriyet gerçi daha sonra fişleme için okurlarından özür diledi, ama maksat hasıl olmuştu bir kez ! Özür neye yarardı ki !..
**
Geçerken, Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın, yandaş kanal CNN’de “Tarafsız Bölge” ismini taşıyan taraflı programın “moderatörü” olduğunu söyleyeyim.
Provokasyon/tezgah gırtlağı aştı…
Basın ahlakı yerlerde…
Yandan medya, köpekbalığı…
**
Öyle de olsa, o bir avuç namuslu basın, bildirinin kimler tarafından değiştirildiğini çok geçmez ortaya çıkartacaktır, eminim.
**
İktidarın Türkiye’ye yaptığı en büyük kötülük, kendisine özgü bir değerler sistemi yaratıp, halkı ikiye bölmek oldu bence.
Öteki kir-pas temizlenebilir, ama bölünmeyi ortadan kaldırmak kolay olmayacak !..
ETİKETLER : Yazdır