BİR TUNALI HİLMİ NOTU
11 Ocak 2021 18:25:56
Yakın tarihin sıradışı Türk devrimcilerinden birisi olan Tunalı Hilmi Bey’in geçen yılın sonlarına doğru Kdz. Ereğli’de heykeli dikildi.
Gönül isterdi ki bu devrimci duyarlılığı ve vefayı ilkten Zonguldak göstersin; Zonguldak’ın önceki dönem CHP’li belediyesi… Çünkü Tunalı Hilmi Bey, Ereğli’de kısa bir süre kaymakamlık yapmasına karşın üç dönem Zonguldak milletvekilliği görevinde bulunmuştu. Öldüğü tarihte de Zonguldak milletvekiliydi…
Neyse.
Ben bu yazıyı tarihe bir not düşmek için yazıyorum…
Tunalı Hilmi’nin yaşam öyküsünü en son sevgili Halidun Özçakır’ın tarih öğretmeni olan oğlu Gürdal Özçakır yazdı (Bkz: 100 yılın ışığında Karadeniz Ereğli, Kdz. Ereğli belediye yayınları).
Güzel, titiz bir çalışmaydı. Önemli bir boşluğu doldurdu.
Hilmi Bey, genellikle, Jöntürk-İttihat Terakki ekolünden bir hürriyet kahramanı olarak bilinir. Öyledir de. Bunun dışında, özellikle Osmanlı dönemindeki sosyal etkinlikleri de onun yaşam öyküsünün önemli satırbaşlarını oluşturur. Özçakır, O’nun çabasıyla Ereğli’de kurulan “Karadeniz Ereğli Evlendiriciler Cemiyeti” ile, “Karadeniz Ereğlisi Osmanlı içki Düşmanları Cemiyeti’nin, anılan çalışmasında anlatıyor.
Ben şuraya takıldım:
“Kdz. Ereğli Osmanlı İçki Düşmanları Cemiyeti”, içkinin yanısıra çay, kahve ve tütünle de mücadeleyi öngören nizamnamesiyle IV. Murad’ın takipçisi gibi görünüyor.
Çağdaş kimliği ile bilinen Tunalı Hilmi Bey’in, IV. Murat yasakçılığının ardılı bir Cemiyetin kuruluşunda etkin bir rol oynadığı savı bana biraz anlaşılmaz geldi.
Neyse.
Ana konuya giriyorum:
Tunalı Hilmi Bey, gerek Bolu ve gerekse Zonguldak milletvekilliği sırasında karşımıza toplumcu bir kimlikle de çıkıyor.
Özçakır, Hilmi Bey’in Kemalist iktidarın 1921 yılında çıkarttığı Havza-i Fahmiyye Amele Kanunu’nun hazırlanmasında etkin rol oynadığını yazıyor. Bu doğrudur.
Bendeki belgelere göre, Tunalı Hilmi Bey, Bolu mebusluğu yıllarında da Zonguldak maden işçilerinin özellikle yabancı (Fransız, İtalyan) şirketlerine karşı giriştikleri eylemlerin de yanında olmuştur. Hatta, elimizdeki belgelerden anlaşıldığına göre, Aydınlık dergisinin çevresinde toplanan Türk komünistleriyle ilişkisinin olabileceğini gösteren ipuçları da vardır.
Örneğin…
Cumhuriyetin ilan edildiği yıl (1923) Fransız sermayeli Ereğli Şirketi’nin ocaklarında peşpeşe üç işçi direnişi oldu. Bu direnişleri daha sonra merkez lavvarı işçilerinin direnişi izledi.
Bu son direnişi, kuruluşundan kısa bir süre sonra lağvedilen Türkiye Umum Ameli Birliği’nin (TUAB) organize ettiğine ilişkin bilgiler vardır.
Mete Tuncay’a göre (Türkiye’de Sol Akımlar) TUAB’ı Aydınlık çevresi kurmuştur.
İşçi direnişlerinin bastırılmasından sonra Zonguldak’a gelen TUAB’ın genel sekreteri Rasim Şakir, bir toplantı düzenleyerek, işverenleri şiddetle eleştirmiştir. Bu toplantıya katılan Tunalı Hilmi, Rasim Şakır’ın görüşlerini destekleyen bir beyanat vermiştir.
Bunun üzerine Zonguldak Ticaret Odası Başkanı Bekir Sıtkı, Tunalı’nın beyanatının İstanbul’da yayınlanan Vakit gazetesinde (11 Şubat 1924) yayınlanması üzerine, Zonguldak gazetesinin 18 Şubat 1924 tarihli sayısında, Tunalı Hilmi Beye başlığı ile bir Açık Mektup yayınlamıştır.
Bekir Sıtkı şöyle demektedir:
“…Rasim Şakir arkadaşın sözlerini sizin hüsnü telakki (olumlu) buyurduğunuzu, o içtimadaki (toplantıdaki) beyanatınızdan anlıyorum. İşte asıl müteessir (üzüntülü) olduğum nokta budur. Geçen sene birkaç defa bu muhite geldiniz; günlerce kaldınız; tek amelenin sokakta bırakılarak öldüğünü gördünüz mü Hilmi Bey ? Muhitimize değil Cumhuriyet, Meşrutiyet bile girmemiştir deniliyor, Mutlakiyet-i idare içinde mi yaşıyoruz ? Zannetmiyorum ki siz de bu kanatte bulunasınız…”
Bekir Sıtkı, o tarihlerde, Ereğli Şirketi’nin himayesinde ocak işletmeciliği yapıyordu (Ayrıntılı bilgi için bkz: Sina Çıladır, Zonguldak Havzasında Emperyalizm, Aydınlık Yayınları, 1970 Ankara).
**
Şunu göze batırmaya çalışıyorum:
Bütün bunlardan anlaşıldığına göre, Tunalı Hilmi, Bolu ve Zonguldak milletvekilleri sırasında bir toplumcu, bir işçi dostu olarak da karşımıza çıkmaktadır. Büyük bir olasılıkla Aydınlık çevresinde toplanan Komünistlerle de sıcak ilişkisi vardı…
Denilebilir ki, Tunalı Hilmi’nin ideolojik-siyasi formasyonu, özellikle Bolu ve Zonguldak milletvekilleri döneminde, toplumcu bir derinleşmeye uğramıştır.
Tunalı Hilmi’nin siyasal yaşamına bunun da eklenmesi gerekiyor. Daha eksiksiz bir Tunalı Hilmi portresi çizmek için bu zorunlu bence.
ETİKETLER : Yazdır
Sevgili Sina Abi değerli yorumların çalışmamı daha da zenginleştirdi. Sevgi ve saygılarımı yolluyorum.
- s.
- 1