KARAMAN’IN KOYUNU
30 Kasim 2020 12:39:02
Dostlarım bilir.
Yaklaşık 2 aydır ihmal ettiğim ağız sağlığımla uğraşıyorum.
Her hafta gittiğim Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Diş Fakültesinde tedavi olmaya çalışıyorum.
Zorlu bir süreç ama ilerleme kaydettik.
Son geçirdiğim operasyon durumu toparladı. Ama tedavim bir süre daha devam edecek.
Köşe yazılarımda maalesef bu yüzden aksıyor.
Bunun için sizlerin affına sığınıyorum.
Fırsat buldukça, yazmaya devam edeceğim.
Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu’nun canlı yayın performanslarını beğenirim.
Genelde ‘kamu spotu’ havasında geçer.
Moderatörler soruları özenle seçer, Çorumluoğlu’da laflarını aynı özenle kurar.
Radikal bir soru geldiğinde ya moderatör tarafından okunmaz, yada yarım yamalak sorulan soru gülücükle geçiştirilir.
Geçtiğimiz gün İsmail Çorumluoğlu yine bir canlı yayındaydı.
Yayının ileriki bölümlerinde hiç beklemediğim anda bir itiraf geldi.
‘Basın ayağım çok zayıf. Anlamıyorum bu işlerden’
Çorumluoğlu’na katılıyorum. ‘Ama defalarca anlatmaya çalıştık’, demekten de kendimi alamıyorum.
Ama bu itiraf yine de önemli ve değerli..
Çorumluoğlu denedi ve yanıldı.
Umarım Çorumluoğlu’nun bu sözleri örnek teşkil eder!..
Yayının ileriki bölümlerinde Çorumluoğlu Ereğli’ye yapılan hizmetlerden bahsediyor.
Öncelikle İzmir Vali Yardımcılığı konusunun üstünü ‘gülerek’ kapatıyor.
Ardından Süleymanbeyler köyünde yapılması planlanan Orta Ölçekli Sanayi Sitesi’nde büyük aşama kaydettiklerini, esnafların yatırım için can attığını, muhtarlıkla konuyu koordineli şekilde yürüttüklerini ve yakın zamanda sonuç alacaklarını, sanki hiçbir şey olmamış gibi minnoş minnoş anlatıyor..
Ama durum öyle değil!..
Bu öykü’nün inanılmaz bir ‘background’u var.
Ama Çorumluoğlu canlı yayında bundan hiç bahsetmiyor. Mesela Milli Emlak’ta çalışan memuru neden sürgün ettiğini söylemiyor.
Dilimiz döndüğünce anlatalım:
Süleymanbeyler köyü muhtarlığının girişimleriyle, köy halkının ‘Belki çoluk-çocuğumuz iş sahibi olur’ düşüncesiyle topraklarını hibe ederek, oluşturduğu 126 dönümlük alana Ortak Ölçekli Sanayi Sitesi yapılma kararı alınıyor.
Kdz.Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, TSO Başkanı Arslan Keleş ve dönemin AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır’ın bu projeyi hayata geçirmek için son derece istekli olması vatandaşı memnun ediyor.
Ama ‘karaman’ın koyunu’ misali kokusu sonradan çıkıyor.
Kaymakam Çorumluoğlu, kullanım hakkı köy tüzel kişiliğinde olan 100 dönümlük araziyi minimum rayiç bedelle TSO’ya vermek istiyor.
Bunun için Milli Emlak Müdürlüğüne bir talimat vererek; başta TSO olmak üzere, Süleymanbeyler muhtarlığından, belediye’den, Ereğli Emlakçılar Derneği’nden ve birkaç tane daha emlakçıdan, bu alan için rayiç bedel alınmasını istiyor.
Milli Emlak’ta çalışan memur işini kusursuz yapıyor.
Tüm belirlenen yerler ve ekstralarından rayiç bedel saptamaları yapılıyor.
Rayiç bedeller 40-80 tl arası değişkenlik gösteriyor.
TSO ise rayiç bedeli 2 tl olarak belirtiyor.
Dosya, Kaymakam Çorumluoğlu’na sunuluyor.
Rayiç bedellere göz atan Çorumluoğlu, yeni bir talimat vererek; bu alanın, en düşük teklifi veren TSO’ya verilmesini istiyor.
Müdür ve Memur, kendisine bunun kanuna aykırı olduğunu ve mümkün olmadığı belirtiyor.
Bu cevap karşısında çok sinirlenen Kaymakam Çorumluoğlu, TSO Başkanı Arslan Keleş’in yanında memurlarına bağırıp-çağırdıktan sonra 'Bavulunuzu toplayın gidin’, diyor.
‘Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü olsa bu işi çoktan hallederdi’, diyen Çorumluoğlu, Milli Emlak personelini odasından kovuyor.
Ardından çok geçmeden Milli Emlak’ta çalışan memur İlçe Tarım Müdürlüğüne sürülüyor.
İşini düzgün yapan memur sayesinde Süleymanbeyler köyündeki ata toprakları ‘murdar’ olmaktan kurtuluyor.
Köylünün hibe topraklarından rant sağlamak isteyenlerin önü kapanıyor.
Buradan da konu, İzmir Vali Yardımcılığına uzanıyor.
İşte OÖSS’nin öyküsü bu.
Var mı sorusu olan?
Not: Son aldığım bilgiye göre; Kaymakam Çorumluoğlu, bu tutumunun yanlış olduğunu anlamış ve ısrarından vazgeçmiş. Liderler doğru yönlendirildiği zaman faydalı olurlar. Malesef kendisi doğru yönlendirilmiyor.
ETİKETLER : Yazdır