POTANSİYEL YENİ DÜNYA LİDERİMİZ !
11 Agustos 2020 00:27:52
Deniz Zeyrek araştırmış, elde ettiği verileri paylaştı:
Türkiye’de 97 (Doksanyedi) siyasi parti var(mış).
Son kurulan parti, Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) kurduğu Umut Partisi (UP). Bunların büyük çoğunluğu kafaca ve fiilen kurulu düzene entegre olmuş partiler… Düzen partileri !
Bir mani çıkmazsa Muharrem İnce’nin kuracağı parti 98. düzen partisi olacak. Yoldaki Çoban Ateşi’yle 99. Dalyaya çok bir şey kalmadı.
İnce biraz tırstı gibi gerçi; parti kurmayacağını, bir hareket başlattığını filan söylemeye başladı. Ama şunun da altını çizdi:
Yüzde 31 almıştım. Hedefim yüzde 50+1.
Cumhurbaşkanlığına şimdiden aday !
Çok iyi anımsıyorum:
Geçen Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’den aday gösterilen İnce, ilk iş olarak, neden gerekli gördüyse, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmişti. Erdoğan’ın, İnce’ye şöyle takıldığını gazetelerde okumuştuk:
“Bay Kemal seni harcadı…”
İnce ise, harcanmadığını, seçimi kazanacağını filan söylemişti.
Kazanamadı. Ama, yüzde 31 gibi hatırı sayılır bir oy oranı da tutturdu. Bu oylar, sadece CHP’nin değil, Kürtler dahil tüm Erdoğan muhaliflerinin oylarıydı.
Ama, İnce, kendisine verildiğini zannetti ! Hala öyle düşünüyor:
Seçimden bu yana her fırsatta böbürlenmesinin, her gittiği yerde ululanmak istemesinin nedeni bu:
Kırık plak gibi, iki yıl öncesine takıldı kaldı !
97 partimiz var, solda da on-on beş parti…
Yani, Türkiye’nin yeni bir partiye ihtiyacı yok, ama İnce’nin var ! Çünkü CHP’den yeniden aday gösterilmesi şansını tüketti. Genel Başkanlık filan da zaten hayaldi…
Kıytırık bir partiye yanaşıp adaylık şansını zorlamak’sa O’nun gibi ulu bir siyasetçiye yakışmazdı. En iyisi bir halk hareketi başlatıp parti kurmaktı…
Bir yerde okudum. İnce, birkaç İl’de birkaç şirkete anket yaptırıyormuş. Keşke anketleri önceden yaptırsaydı. Anketler fos çıkarsa ne olacak ? Halksız Halk Hareketi nereye kadar gidecek ?
İnce’nin kuracağı partinin şimdiden yüzde 12 civarında oy alacağını söyleyen anket şirketleri bile var.
Üzülürüm…
İnce adına ! Geçen seçimde yeşeren yeni dünya liderimize yüzde 12 değil, asgari 30 filan yakışır ! Cumhurbaşkanı seçiminde o kadar oy almamış mıydı ? Daha aşağı düşerse halkın gözünde itibar yitirir; karizması, fena halde çizilir.
Potansiyel bir dünya liderine hiç yakışmaz bu durum…
o o
Öyle soracağım:
Siyaset denilen şey ne işe yarar, niye yapılır ?
Terminolojik bir yaklaşımla “bir ereğe varmak için”…
Erek ya da amaç ?
İktidardır !
Güzelim ülkemizde tam 97 parti iktidara ulaşmak için çaba gösteriyor yıllardır; ama elde var sadece 7-8 parti ! Onların bazılarının da , aldıkları yüzde 1-2’lik oylarına bakarsak, sittin sene “ereğe” ulaşmaları olası değil !
Siyasal partiler, dünyanın her yerinde, sağ-sol diye ikiye ayrılır. Çünkü modern toplumlarda iki ana sosyal sınıf vardır: İşçiler ile burjuvalar. Yahut, emeği ile geçinenler ile onların emeğini sömüren sermaye sahipleri.
Onların dışında kalan sınıflara, “orta sınıflar” denilir.
Terminolojik bir ayrım ile küçükburjuvazi ve bunların çeşitli meslek gruplarından oluşan katmanları…
Nüfusun büyük çoğunluğunu bunlar oluşturur.
Sosyalist kimlik taşıyanların dışındaki tüm partilerin, sosyal tabanını da oy tabanını da onlar oluşturur.
Bizim elit sanayi burjuvazimizin partisi yok, derneği var: TÜSİAD.
İşçi sınıfımızı temsil ettikleri savında epeyce partimiz var, ama nereye kadar temsil ettikleri tartışmalı.
İktidarı, geriye kalan partiler belirsiz aralıklarla, bölüşür; biri gelir biri gider; bazen üç-beşi birden gelip birlikte giderler.. Bazen de pat diye koltuğa askerler oturur, bu kez sandıksal demokrasi de gider !..
İnce’ye döneceğim:
Dikkat ederseniz İnce’nin CHP’nin programı ile bir sorunu yok. Hatta, daha ileriye gideceğim, program diye bir sorunu yok.
İnce, CHP programını yetersiz mi buluyor örneğin, önerileri nedir, böyle bir şey yok ortada.
İnce sadece CHP’nin Genel Başkanlığını istiyordu eskiden, şimdiyse Başkan olmak istiyor !
Kendinden menkul bir siyasetçi profili veriyor potansiyel yeni dünya liderimiz…
o o
CHP’nin eski genel başkanları Kılıçdaroğlu’na gidip, İnce ile konuşmasını istemişler, o da randevu alıp gelsin demiş.
Baykal da devrede…
Oysa, telaşa hiç mahal yok:
İnce’nin kulağına, gelecek cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisinin yeniden aday gösterileceği fısıldansın yeter ! Halk Hareketinden rücu edip partinin “neferi”ne dönüşür lahzada…
o o
İnce, gelecek hafta (bu hafta içinde) kendisi dönek/bölücü filan diyenlere toplu yanıt verecekmiş. Seyirci topluyor !
Havuz medyası, şimdiden, kalemlerini, kameralarını bilemeye başlamıştır, eminim.
Öyle ya, İnce AKP’yi ya da Cumhurbaşkanını hedef alacak değil ya, olsa olsa CHP’yi yönetenlere bindirecek !..
İktidar katında, tırnak kaşıyan kaşıyana…
Son söz:
Bırakın ne yaparsa yapsın! İnce gibilerden kurtulmanın tek yolu, onu sınırsız özgürleştirmektir…
Çünkü, özgürlük, gerçek ile yapayı ayıran bir katalizördür de…
ETİKETLER : Yazdır