YENİ BİR SİSTEM DAYATMASI NİYE ?
27 Subat 2017 11:27:56
Deniliyor ki:
“Durup dururken başkanlık sistemi niye gündeme taşındı ?..”
Aslında başkanlık sistemi, yaklaşık olarak bir yılı aşkın süredir Türkiye’nin gündeminde. Ama, MHP’nin açık davetine kadar sadece teorik bir önermeydi.
Şimdiyse, somut bir gerçeklik ! Özellikle de TBMM’nden onay aldıktan sonra !..
AKP-MHP ortaklığının başkanlık sistemini ısrarla dayatmasının nedeni ne peki ?
Nedeni şu:
MHP destekli AKP iktidarı artık sürdürülebilir olmaktan çıktı !
Bunun, ağır sorunlara dönüşen ekonomik, politik, sosyal ve kültürel bir çok unsuru var.
Böyle gitmiyor !
Anayasa değişikliği ile başkanlık sistemine yönelinmesinin nedeni bu !..
İktidarı, sürdürülebilir hale getirecek yeni bir denemeye girişmek !..
Bu şekilde, geçmişteki başarısızlığı da parlamenter sisteme fatura etmek !..
“Türk tipi” denilen başkanlık sistemi, daha önce denenmiş değil.
Gerçi, Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerin niteliğine ve çapına bakarak bu konuda geçmişe dönük bazı benzetmelere/örneklemelere girişmek mümkün. Örneğin, anayasa taslağı ile Abdulhamit döneminin Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nu kıyaslamak gibi…
Ama, devletlerin farklı yapıları ile farklı ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel koşullar nedeniyle, getirilmek istenen sisteme, o dönemin penceresinden bakarak teşhis koymak pek doğru olmayacaktır.
Ama şu kadarını söyleyebiliriz:
Başkanlık sistemi, adı üzerinde, otoriter bir sistemdir.
AKP-MHP ortaklığının bu sisteme yönelmesi, sadece iktidarın sürdürülebilir hale gelmesi amacına dayanmıyor, aynı zamanda, toplumun muhafazakar bir yapıya dönüştürülmesinin aracı olarak da düşünülüyor Başkanlık ! Çünkü, ne kadar yetersiz olursa olsun, parlamenter sistem içinde bir toplumu geriye doğru dönüştürmek hemen hemen imkansızdır…
Ama, meclisin yetkileriyle donatılmış bir başkanlık, bunu yapabilir, en azından deneyebilir. Bunun ilk belirtileri zaten göz önünde !
Buradan kalkarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:
Eğer anayasa taslağı 16 Nisan’da onaylanacak olursa, Türkiye, hem yeni bir yönetsel sistemin ve hem de onun aracılığı ile girişilecek yeni bir sosyo-kültürel yapılanmanın deney tahtasına dönüşecektir !..
Maceradır bu !..
Umuyoruz, Türkiye’yi deneme tahtasına çevirecek bir maceraya atılınmasını halk 16 Nisan’da önleyecektir.
Aksi halde…
Bunu düşünmek bile istemiyorum !..
o o o
Son zamanlarda sık sık şu da soruluyor:
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye için büyük riskler taşıyan böyle bir yola girilmesine niçin çanak tuttu ?
Sanırım şunun için:
Bir defa, otoriter rejimler, MHP gibi şoven partilerin doğasına aykırı değildir.
İkincisi, AKP’nin iktidarı kaybetmesi halinde oluşacak olası bir koalisyon ortamında, MHP, Kürt milliyetçilerinin partisi olan HDP ile aynı karede yeralmak istemiyor. Bunu zaten önceki seçim sonunda ayağına kadar gelen iktidar olma imkanını reddederek göstermişti Bahçeli.
Üçüncüsü de, Bahçeli’nin koltuğunu, artık, AKP’nin himmetiyle zar-zor koruyan bir konuma gelmesidir.
Bahçeli’nin AKP’ye destek vermesinde bu üçüncü şık ötekilere ağır basıyor…
ETİKETLER : Yazdır
gönderen: Kemal Beziroğlu
alıcı: ankaracbs@adalet.gov.tr,
ahmethakan@hurriyet.com.tr,
ankarakons@yandex.ru
tarih: 1 Mart 2017 10:47
konu: Madem beni iftira ile tutuklayacaksınız o halde bunu halka açıklayacaksınız referandumdan önce
gönderen: gmail.com Cemaatler Ak partiyi turuva atı olarak kullanarak iç savaş çıkartmak istiyorlar. Mevcut devleti yıkmadan kendi devletini kuramazlar. Ve kendi devletlerini kurduklarında yapacakları ilk şey benim gibi samimi insanları kesmektir. Çünkü yobazlar milleti biz varken kandıramazlar. Mecliste ve Mitteki cemaatçilere dokunmayan herkes 15 temmuza ortak olan vatan hainleridir. İnsanlar öldü ve mecli ... DEVAMI
- s.
- 1