Kültür ve Ereğli Kültürü
31 Mayis 2011 03:16:02
Bir plaket töreni ekseninde Ereğli Kültür Derneği ile ilgili yayınların süregitmesi, kültür kavramı ile Ereğli Kültürü kavramını, ister istemez, belleklere taşıdı. Gündeme demiyorum, belleklere diyorum! Çünkü kültür kavramını gündeme taşıyıp tartışacak ne doğru-dürüst bir kültür kuruluşu var Ereğli’de, ne de kültür-sanat eksenli bir yayın… Ereğli Kültürü diyorum.. Çünkü, adını andığım derneğin ismi şöyle: Ereğli Kültürünü Yayma, Tanıtma Derneği… Demek ki bir Ereğli Kültürü var. Peki nedir o? İlkten kültür kavramından başlamamız gerekiyor. Nedir kültür? Çok geniş kapsamlı bir kavram bu. İnsanlığın tarihi boyunca yarattığı tüm bilgi, inanç ve davranışlar ile bunların maddi yansımalarını içine alan bir kavram… Dinden sanata, siyasete, gelenek göreneklere kadar insanlığın tüm maddi-manevi birikimini içine alan bir kavram… Evrensel bir kavram… Buradan kalkarak bölgesel ve/veya daha dar anlamda yerel bir kültürden sözedebilir miyiz? Elbette. Örneğin Ereğli ile yöresinde, şöyle böyle 2500 yıllık bir zaman dilimi içinde Mariandina’lardan Megarlara, Bizanslılara, Romalara, Cenevizlere, Selçuklara, Osmanlılara ve Cumhuriyete uzaman bir kültürel birikim var. Eğer bir Ereğli Kültüründen söz etmek gerekiyorsa, işte o kültür budur!... 2500 yıl içinde gelmiş geçmiş tüm uygarlıkların yarattığı kültür… Tarih nehri aktığına göre, kültürel birikim de devam ediyor… Böylesine geniş ve çaplı bir kültür birikimini, bütün yönleri ve maddi yansımaları ile ele alıp özümsemek, bunu başkalarına anlatmak, yaymak, kuşkusuz zor iş. Gerçek anlamda kültür emekçilerinin işi bu. Ne yazık ki bu işi kıvırabilecek bir kültürel yapılanmaya sahip değiliz. Değiliz ama, hiç değilse şuna sahibiz: Ereğli Belediyesi, onun Başkanı değerli dostum Halil Posbıyık’ın önderliğinde, Ereğli’yi bir kültür-sanat beşiği yapma, çağdaş kültür etkinliklerinin sık sık uğradığı konaklardan birisi yapma çabası içinde.. Bunun örneklerini sık sık yaşıyoruz.. Örneğin Ereğli, heykel zengini bir kent. Kıyılarımız, klasik ve soyut heykellerle dolu. Eski surlar, Atatürk panolarıyla.. Abdi İpekçi’nin adını taşıyan kültürevi, ay geçmiyor ki çaplı bir sanat etkinliğine konu olmasın… Sevgi Barış Dostluk Festivali, her yıl, tümünü kucaklayan bir platforma dönüşüyor… Cumhuriyet Halkevi, cemevi, etnik kültür evleri, bu güzellikleri taçlandırıyor. Ereğli, çağdaş kültürün gerçekten de beşiği olma yolunda… Bu koşullarda, Ereğli Kültür Derneği’nin Halil Posbıyık’a plaket vereceği törenin, artık nasıl olduysa, AKP’nin siyasal şovuna dönüşmesini yadırgamak doğallaşıyor. Ama, doğrusunu söylemem gerekirse, çok da umursamıyorum ben bunu. Kültür-sanat alanında yaptıkları ortada olan bir kişiye, Ereğli Kültür Derneği plaket verse ne yazar, vermese ne!.. Beni üzen bu değil asıl; beni üzen, çanağa atılan her kuruşa bir plaket sunulması ve bunun için düzenlenen törenlerde, Ereğli’nin kültürüne karınca kararınca katkıda bulunan sanat ve kültür emekçilerinin ısrarla ıskalanması!.. Bu da, bu işi daha iyi özümseyenlerin dernek yönetimine gelmesinin artık zorunlu hale geldiği gerçeğinin altını çiziyor.
ETİKETLER : Yazdır