AKP NEYE GÜVENİYOR ?
17 Mayis 2022 17:37:48
Ekonomik göstergeler ucubeye döndü:
Cari açık büyüdü, dolar 16 liraya halat attı, enflasyon yüzde 70’i aştı. Akaryakıta, temel gıda ürünlerine zam üstüne zam yağıyor. Yaşam pahalılığı baş döndürüyor…
Güzelim ülkemiz yangın yeri !
Beylerin umurunda değil ama ! Milletle dalga geçer gibi, Erdoğan’ın Ahlat’taki kışlık sarayının yanına bakanlar için köşkler yapma kararı aldılar. Şimdilik 150 milyoncuk ayırdılar bu iş için…
Keyifleri gıcır !..
Aradan bir Nebati enflasyonu indireceğiz filan diyor, ama artık kırık plağa döndü, umursayan yok.
Keza, Çalışma Bakanının Temmuz’lu havuçlarını da…
Halktan, Türkiye’nin gerçeklerinden böylesine koptular…
Ama bakıyoruz…
AKP’nin anketlerdeki oyu hâlâ yüzde 30 bantında…Küçük ortağı ile birlikte yüzde 37 civarındalar…
Olacak şey değil ama gerçek bu !
Peki bunun nedeni ne ?
Stocholm sendromu mu ?
Değil. Bunları yaşam pahalılığından etkilenmeyen tuzukuru yandaşlar ile radikal İslamcılar oluşturuyor.
Siyaset jargonun bu oylara “kemik oy” deniliyor. Derisi-eti sıyrılmış oy anlamında…
Erdoğan öncelikle bunlara güveniyor işte.
Yüzde 30 bantındaki kemik oylar, AKP’nin yirmi yıllık iktidarının sosyo-politik birikimi. Radikal İslamcılar CHP’li bir iktidara “cehennem” gözüyle bakıyorlar. Tuzukurular ise iktidar değişikliği sırasında tuzlarının rutubet kapmasından endişeliler…
Soru şu:
Ortaklar yüzde 37 ile çıkabilir mi sandıktan ?
Umutları var. Seçim yasasını değiştirdiler, şakır şakır para basıp yaşam pahalılığından şikayetçi olan kitlelere saçacaklar…Bunun dışında başka dümenleri var mı, bilmiyorum.
Kılıçdaroğlu’nun en son Sadat’ı diline dolaması muhalefetin sandık saygısının dışavurumu.
Bir soru da şu:
İktidar, seçim güvenliğini tehlikeye atacak yollara başvurabilir mi ?
Olmamalı diyorum. Ama deneyimlerimiz bize şunu da öğretiyor: Siyasette olmaz olmaz !
**
Ben bu satırları yazarken TV’lerde iki haber dönüyordu:
Cumartesi Anneleri adına Çağlayan’da açıklama yapmak isteyen Hanife Yıldız ile iki lise öğrencisi, Erdoğan’a hakaret ettikleri savıyla gözaltına alınmışlar…
Ara ara bir başka haber de dönüyordu:
Atatürk havalimanında yıkım başlamış, bunu protesto etmek isteyen CHP ile İyi Partililere karşı geniş güvenlik önlemleri alınmış…
Bu olayı iktidarın Atatürk’ün adına duyduğu alerjiye bağlayabilir miyiz sadece ? Hayır. Akçalı bir dümen dönüyor yine, kimisi burası Katarlılara verilecek diyor, kimisi İstanbul havalimanını satacaklar,
Atatürk havalimanını rakip olmasın diye yıkıyorlar diyor…
Milletin malı yıkılırken milliyetçi Bahçeli ne yapıyor peki ?
Henüz ses vermedi ! Ama, umutlanmayın, sayın Bahçeli zeki ve deneyimli bir siyasetçidir, hizada kalmak için bir yolunu bulacaktır elbette…
Sahi nereye gidiyoruz ?
ETİKETLER : Yazdır