ÇAKIR’A RAĞMEN!..
10 Haziran 2020 02:18:23
Dünkü köşe yazımda TSO Başkanı Arslan Keleş ve AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır’ın paralel eksendeki ‘kampüs’ açıklamalarına değinmiştim.
Çakır’ın açıklamasının tutarsızlığından, Keleş’in ise kampüs meselesindeki sorunu AK Parti Milletvekilleri’ne mal etme çabasından bahsetmiştim.
Konuyu biraz daha açalım ve şimdiki adıyla Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin kurulma serüvenini bir inceleyelim..
BEÜ’nün temelleri 1924 yılında Maden Mühendislik Mektebi olarak atıldı.
1961 yılına kadar Mektep, Zonguldak’ta eğitime devam etti.
1962 yılında mühendislik mektebi, İstanbul Teknik Üniversitesine taşındı.
Aynı yıl çıkarılan 165 sayılı yasa ile Zonguldak’a Maden, Makina, İnşaat ve Elektrik Mühendisliği Bölümleri’ni içeren dört bölümlü bir Teknik Okul Açılması kararlaştırıldı, okulun inşaatına ise 1968 yılında başlandı.
Akademi, 1975 yılında, İstanbul Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisine bağlı olarak; Maden ve Makina Mühendisliği Bölümlerine alınan 200 öğrenci ile eğitim-öğretime açıldı.
Daha sonra, 1981 yılında çıkarılan 2809 sayılı yasa ile Zonguldak DMMA’si “Hacettepe Üniversitesi Zonguldak Mühendislik Fakültesi” haline dönüştürüldü.
1990 yıllarında gelişen bölümler sonrası 11 Temmuz 1992 tarihinde yürürlüğe giren 3837 sayılı yasa ile, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi kuruldu..
Anlaşılacağı üzere, Zonguldak’a üniversite kurulma süreci yaklaşık 17 sene sürdü..
Ereğli Devlet hastanesi eski arazisine yapılması planlanan kampüs Ereğli gündemini yaklaşık 6 yıldır meşgul ediyor.
Ereğli, gözle görünmese de 6 yılda kampüs konusunda çok yol kat etti.
Hatta pandemi süreci öncesi Ankara’dan Ereğli’ye gelen heyet, ilgili alanda incelemeler yaptı. Raporlarını tutup, Ankara’ya döndü.
Bu gelişmeden Fatih Çakır’ın haberi varmı, yokmu bilemiyoruz. Ama Çakır'ın heyet incelemesine davet edilmediğini biliyoruz.
Yani aslında süreç işliyor hatta milletvekilleri de işi sıkı tutuyor.
Peki ne oldu da, AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır, kendi partisinin milletvekillerini suçlayan TSO Başkanı Arslan Keleş’e cevap vermek yerine, ‘paralel çizgide’, muhalefet ilçe başkanıymış gibi bir açıklama yapıyor?.. ve hatta "Ereğli dışında bulunan engeller dışında bir engelimiz bulunmamaktadır.", diyerek, üstü kapalı AK Parti Milletvekillerini suçluyor..
Açık konuşmak gerekirse bunun iki sebebi olabilir.
Birincisi, Her fırsatta milletvekili olmak istediğini haykıran, bunun için kulis çalışmaları yapan Çakır, bir türlü amacına ulaşamadığı için taktik değiştirmiş ve Ereğli’nin yumuşak karnı fakülte meselesini ön plana atarak; kendi partisinin milletvekillerini başarısız göstermeyi amaçlamış olabilir.
İkincisi ise, AK Parti Genel Merkezi tarafından ‘metal yorgunluğu’ sebebiyle yediği çiziğin acısını, aba altından sopa gösteren bu açıklamayla intikama dönüştürmeyi hedeflemiş olabilir.
Amaç ne olursa, olsun..
Çakır’a rağmen devlet, Ereğli’ye biri dekanlık olmak üzere üç fakülte binası yapıyor.
Müjdeyi de yakın zamanda, Çakır değil, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri veriyor!..
Fakülte'nin siyasi ranta dönüştürülmesi, böylelikle engelleniyor..
Arslan Keleş’e gelince..
Keleş’in AK Parti Milletvekillerini hedef göstermesinin altında da iki olasılık var.
Ya Keleş parti değiştiriyor, yada emir büyük yerden geliyor!..
Bekleyip, görelim..
ETİKETLER : Yazdır