
KRİTİK-2: CHP, NE KUYUSU KAZIYOR; KİMİN KUYUSUNU?..
11 Kasim 2013 15:54:55
2000li yıllara gelirken insanların ağzında bir lâf dolaşıp duruyordu; CHP Baykalla olmaz! diye
O kadar ki, aslında―Cehennemin yolları iyi niyet taşlariyle doludur özdeyişini haklı çıkaracak bir şekilde―AKP iktidara Baykal sayesinde oturduktan sonra da bu söylemi AKPliler devraldı. Artık kahvelerde, sokaklarda Baykal başkan olduğu sürece bu CHP iktidara gelemez şeklinde açıkça terennüm edilen bir hal aldı. Deniz Baykal bunlardan herhalde haberdardı diye düşünüyorum; bütün bunları da o sürece―yollardan-sokaklardan―tanık olduğum için söylüyorum.
Daha sonra ortaya bir Sarıgül çıktı, ama ne çıkış; CHPnin hangi oklarına sahiptir, kimse bir türlü anlayamadı
Önce Baykalla bu iş olmaz sloganının altını doldursun diye ortaya atılmış bir figür diye gördük kendisini. Taa 2005teki CHP Kongresine kadar sürdü
O tarihlerde Kongreyi de, CHPyi de kaybetti ama asıl işi meğerse bundan sonra başlamış. Şefaat yerine seyahat dileyen bir gezginci olmak hasebiyle sonraları farkettim. Daha doğrusu yaptığım yolculuklarda görmeye başladım ki dağlara-taşlara siyah veya renkli kalemlerle yeni bir slogan yazılmaktadır: Çare Sarıgül
Öyle bir politikacı düşünün ki, kaybettikçe ünleniyor; kurdun-kuşun dahi kendisinden haberi oluyor
Kaybederek batan birisi olduğum için kıskanıyordum zahir, ama artık bugün gönül rahatlığı içinde, Allah cümle kullarına böyle bir ikbâl nasip etsin diyorum

Görüldüğü gibi daha sonra bu slogan ay-yıldızlı şekline dönüşecektir
Yani ilk avazda sanki CHPnin çaresiymiş sanılan Sarıgülün çok hızlı bir şekilde Türkiyenin çaresi olarak ortaya konduğu belli oldu. Üstelik de çok basit, hatta ilkel denecek bir metod kullanılarak. (Ama bu ilkel dediğim metod, sıradan insanın şuuraltına sıkı bir yükleme yapıyor)
Hatırlayanlar çoktur; bir zamanlar sosyalist gençlik duvarlara slogan yazarken estetik kaygıları vardı
Oysa Sarıgül sloganları hiçbir kaygı olmaksızın gelişigüzel yazılıverilmekte; anlaşılan odur ki doğrudan oy potansiyeline yönelinmektedir
Şimdi bazıları bana ulan, üç-beş yere Sarıgül yazılmışsa ne olmuş; böyle propaganda olur mu? diyecektir. Ne var ki bu kişiler, herhalde sayın başbakanımızın ifadesiyle yan gelip yatanlardandır. Kendimi savunmak üzere onlara cevap olsun diye son 10 yılda katettiğim yolları göstermek zorunda kaldığım için kusura bakmayın. Hepsi de şu veya bu şekilde belgelidir. Yanlış otobüse binme nedeniyle yaptığım Çanakkale-Istanbul Bağcılar seyahati, gündüz gözüyle olduğu için şemaya eklenmiştir. Ayrıca, meselâ Zonguldak-Bodrum gibi çok mesafe kaydeden bir güzergâh, neredeyse tüm Marmara ve Egeyi dolaştığı için özellikle kayda değerdir; öneririm. Bukadar bir alanda Sarıgül ismini, saate bir görebilirsiniz

CHPnin ilk dönemlerinde, parti müfettişi diye bir makam varmış; en ücra köşelere kadar bir hıyanet, vesaire var mı diye dolaşıp dururlarmış
(Herhalde, Sovyetlerdeki komiser gibi). Şimdi demokrasi geldiği için öyle şeyler yok; isteyen istediği gibi karıştırabilsin diye, herşey serbest
Oysa CHP merkezi birilerini görevlendirerek yukarıdan beri anlattıklarımı tahkik etse, (veya söylentileri araştırsaydı) CIA tezgâhının en gelişmişlerinden birini bulabilirdi. Dolayısiyle de Baykalın yaptığı yanlışı düzeltiyoruz tantanasiyle getirtilen Sarıgül vasıtasiyle partiyi ABDye teslim etme projesini en azından algılayabilirdi. (CHPnin mevcut durumu itibariyle olayı―daha hayvansı olan―algılamak kavramiyle ifade ediyorum; yani anlamak değil de ondan bir önceki kademe)
Vaktiyle sosyalist solun CHPyi ele geçirme diye bir büyük atılımı vardı. Bir kısım genç insanlar CHPnin ilçe örgütlerinde adam ayarlama işine soyunmuşlardı. Aslında galiba bunun bir başka kalitedeki zamanı bugündür. Çünkü yakın gelecekte CHP, başı gövdesinden kopartılarak (yutularak) çökertilecek, altı okunun herbiri ayrı alanlara çekilecektir. Oysa biliyoruz ki tabanında ve potansiyelinde bir hayli dirijan unsur vardır. Unutmayalım, emperyalistlerin diyalektik düşünme-davranma gibi bir derdi yoktur. Menfaat çelişkilerinin de verdiği gazla olaya, olaylara yılan gibi kafadan dalarlar. Zaten, rezalet düzeyindeki uygulamaları sürecinde sık sık kayalara toslamaları da bu yüzdendir; ve bu yüzden de, toslanacak yeni kaya olmak üzere hacmi genişletmek lâzımdır
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış








